Asgari ücret en düşük memur maaşı kadar olsun
Ali Karadaş: Sendikalar işsizliğin, sefaletin ve yoksulluğun tavan yaptığı bu günlerde sesini çıkarmayacaksa ne zaman çıkaracaktır?
Fotoğraf: Evrensel
Ali KARADAŞ
Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyonun bu ve bundan sonra yapacağı toplantıları sonucu, 2019’da işçilere verilecek asgari ücret belirlenecek.
Bu sefer belirlenecek asgari ücretin öbür yıllardan farkı vardır. Çünkü;
ZAMLAR TAVAN YAPTI
Birincisi; 2018 yılı gittikçe derinleşen ekonomik krizin başlangıç yılı olmuş ve elektrik, doğal gaz başta olmak üzere hemen bütün temel tüketim maddelerine en az yüzde 50 zam gelmiştir.
ASGARİ ÜCRET ERİDİ
İkincisi; 1603 liralık asgari ücret zaten çok yetersizdi. Ama son aylarda alım gücü yüzde 50 civarında düşmüş ve asgari ücretlinin durumu çok daha kötü olmuştur. Asgari ücret adeta erimiştir. Aileler geçim sıkıntısı nedeniyle daha önce olmadığı kadar sıkıntılar yaşamakta, bu nedenle şiddetli geçimsizlik başta olmak üzere bir çok sorun yaygınlaşmaktadır.
ENFLASYON REKOR KIRDI
Üçüncüsü; enflasyon tarihi rekorlar kırmakta ve işçinin, emekçinin alım gücü günden güne düşmektedir.
Dördüncüsü; ekim ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1919, yoksulluk sınırı 6 bin 252 lira olarak belirlenmiştir.
Asgari ücret, ülkemizin en büyük toplu iş sözleşmesidir. Bu sebeple asgari ücrete yapılacak zam oranı başta özel sektör çalışanları olmak üzere ülkemizdeki bütün emekçileri, kamu çalışanlarını ve emeklileri ilgilendirmektedir.
Bu nedenle;
1. Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar ve alım gücündeki düşüşü göz önüne aldığımızda 2019 yılı için belirlenecek asgari ücret en düşük memur maaşı kadar olmalıdır.
2. Asgari ücretli zaten geçinememektedir. Bu nedenle asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
3. Vergi asgari ücretlilerden değil zenginlerden, çok kazananlardan alınmalıdır.
4. 2018 yılında binlerce işçi işini kaybetmiştir. İşten atmalar artarak devam etmektedir. Kriz bahane edilerek işten atmalar yasaklanmalıdır.
SENDİKALAR İŞÇİLERE SAHİP ÇIKMALI
5. Krizin bütün yükünün krizi ortaya çıkaran patronlara değil, işçilere yıkıldığı bugünlerde Türk-İş ve Hak-İş başta olmak üzere işçi sendikaları sessizliğini bozmalı; hem kendi üyelerinin, hem de milyonlarca sendikasız işçinin sesi olmalıdır.
Sendikalar işsizliğin, sefaletin ve yoksulluğun tavan yaptığı bu günlerde sesini çıkarmayacaksa ne zaman çıkaracaktır?
Asgari ücretlilerin zor zamanlar yaşadığı bu dönemde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bütün sendikaları, siyasi partileri, odaları ve emekten yana bütün örgütleri asgari ücretlilerin sesi olmaya çağırıyoruz.