04 Haziran 2018 13:36

Liselere Geçiş Sınavı (LGS) yapılabildi mi?

Emekli öğretmen Rıza Zeyrek, TEOG yerine getirilen ve geçtiğimiz cumartesi günü ilk kez düzenlenen Liselere Geçiş Sınavı’nı yazdı.

ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Rıza ZEYREK
Emekli öğretmen

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız bir sabah uyandığında TEOG sınavını kaldırıyorum dedi!

Kaç bakan değişti?

Kaç sınav sistemi değişti?

Kaç eğitim programı değişti?

Kaç müfredat değişikliğe uğradı?

Başta anne babalar olmak üzere öğretmenler, okul yöneticileri, özellikle öğrencilerimiz bu değişikliklerin neden niçin olduğunu anlamaya çalışırken, yumruk yemiş boksör gibi yeni bir sınav ve keyfiyetle karşılaşıp abondane oldular. Hani artık sınav yapılmayacaktı?

Ne ki her şeyi bildiğini sanan bir insanın iki dudağı arasından çıkan ‘kaldırdım, değiştirdim!’ emri ile gündeme gelen bu değişiklik, ne Milli Eğitim Bakanının ne de bürokratların umurunda. Onlar ne de olsa koltuklarını korumak ve kendi ideolojik emellerini hiçbir bilimsel kural tanımadan gerçekleştirmek derdinde. Öğrencilerin psikolojisi bozulacakmış, bocalayacaklarmış, derslerine odaklanamayacaklarmış ne gam!

Anne babalar, öğretmenler, okul yöneticileri içinden çıkılmaz bu durum karşısında ne yapacağını bilmez bir haldeler. Yöneticiler ise okulları ‘dindar ve kindar’ gençlerin yetiştirildiği bir arenaya çevirmek için ha babam de babam uğraşmakla meşgul.

Sonuç, her yönüyle yıkım! Okul öncesinden üniversiteye kadar süren bir yıkım.

Ve on binlerce köy okulu kapatılmış, özellikle Doğu ve Güney Anadolu’da eğitime erişimde yaşanan zorluklar derinleşmiş, tarihsel kültürel ve inançsal nedenlerle ikinci plana itilmiş olan kız öğrencilerin örgün eğitimden hızla koptuğu bir süreç.

Eğitimin bilimsel temellerinden biri olan eğitim birliği yasası bölünerek dünyevi ve uhrevi eğitim aynı anda planlandı. Uhreviyata daha çok ağırlık veren imam hatip rol model okullarına ağırlık kazandırıldı. Böylece Osmanlı döneminin ikili eğitim ikili hukuk düzenine dönüldü. Bölünme burada kalmadı üniversiteler de bölünmeye başlandı. Herkesi bölücülükle suçlayanlar eğitimde ve toplumsal hayatın bütün alanlarında toplumu bölerek, kutuplaştırarak iktidarlarını sürdürmenin güçlü bir altyapısını oluşturmak istiyorlar.  

LGS HANGİ KOŞULLARDA YAPILIYOR?

Milli Eğitim Bakanlığının nitelikli adını verdiği ve bütün örgün eğitim içinde yüzde 10’u temsil eden liselere girmek için 996.000 çocuğumuzun yüzde 90’ı başarısız sayılan liselere girmemek için ter döktü.

Büyüklerin, etkili ve yetkililerin, büyük bir kaosa sürüklediği eğitim sisteminin ağır sonuçlarını, stresini, umutsuzluğunu, ruhlarında ve bedenlerinde hissederek sınava girdi çocuklarımız.

Sadece sınavla sınırlı değil bu eziyet. Esas büyük stres sınav sonrasında istemediği okullara girmek zorunda kalacakları adrese dayalı çember sisteminin stresidir. Büyük bir belirsizlik vardır ve 2 Haziran sınavı yapılırken henüz anne babaların, öğrencilerin, öğretmenlerin, okul yöneticilerin ellerinde bir tercih listesi, Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı bir kılavuz, açıklayıcı yol gösterici belge hazır değildi. Aynı şehrin farklı semtlerine ev taşımak, şehirlerarası göçmen olarak çocuklarının kazanabildiği okullara gitmek durumunda kalan, buna gücü olmayan velilerin ve çocukların eğitim düşleri umutsuzluk ve hüsranla sonuçlanacak.

Öğrencilerimiz, anne ve babalar; bütün bu yıkım ve kaosa karşı elbette iyi ve nitelikli bilimsel bir eğitimi kazanmak için mücadeleden vazgeçmemelidir.

Okullardaki eşitsizliği, nitelik bozuşmasını, paralılığı, ulaşılmazlığı 16 yıllık iktidarları süresince derinleştirenlerden hesap sormalıdır. Önümüzde bir seçim vardır ve bir cümleyle yurttaşlık hakları olan: Bilimsel, demokratik, laik ve eşitlikçi eğitimi sağlayamayan iktidardan bunun hesabını soracak bir siyasal tercihte bulunmalıdırlar.

Eğitim piramidinin en altından en üstüne kadar öğrencisi, velisi, öğretmeni, öğretim görevlileri ve akademisyeni keyfi yönetim ile yok edilmiş eğitim hakkını geri kazanmak; Özerk, demokratik üniversiteyi yeniden elde etmek için birleşerek mücadeleye atılmalı, 24 Haziran’ı demokrasiyi ve eğitim hakkını kazanacağı gün addetmelidir. ‘Tek adam’ yönetimini gerileten, değiştiren bir siyasal tercihte bulunmalıdır.  

 Ayrıca anne babaların kendi hayallerini gerçekleştirmek için çocuklarının tercihlerini baskı altına almamalarını diliyorum.Öğrencilerimiz için yaşamları, anne ve babaları için de çocukları bütün makamlardan değerlidir.

Taşeron yetiştiren eğitim sistemi yaratanlar;

Çocuklara Kıymayın Efendiler... Sınavlarınız çocuklarımızın ruh sağlını bozmasın.

Çocukların umutları birden (1) büyüktür!

ÖNCEKİ HABER

Eğitimci Erhan Ekici: LGS soruları müfredatla uyumsuz

SONRAKİ HABER

6 kişi ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten yargılanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...