02 Haziran 2018 00:22

Gayriresmi görüşmeyi reddeden mülteciye darp ve işkence

Denizli’de yaşayan İranlı mülteci Esmaeil, evini basan polislerin darp ve işkencesine maruz kaldığını söyledi.

İranlı mülteci Esmaeil'in darp sonrası çektiği fotoğraflar

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli’de geçtiğimiz günlerde Esmaeil isimli İranlı bir mülteci yaşadığı evden darbedilerek gözaltına alındı. Evini basan polislerin, mukavemet göstermediği halde kendisine biber gazı sıktığını belirten Esmaeil darbedilerek gözaltına alındığını iddia etti. İşin ilginç yanı; Esmaeil’e siyasi görüşlerinin sorulmasıydı.

Denizli’de evi basılarak gözaltına alınan İranlı mülteci Esmaeil, şikayetçi olmasının ardından polislerin kendisine “Senin evde kavga gürültü olduğuna dair ihbar aldık. Başına bir iş gelmesin diye senin iyiliğin için oradaydık!” dediğini söyledi. “Siyasi düşüncemden dolayı ben bu işkenceyi gördüm” sözleriyle yaşadıklarını gazetemize anlatan Esmaeil,  “Şikayetimi çekmezsem sınır dışı etmekle tehdit ettiler. Kabul etmeyince ağır küfürler ettiler. İran’da açık siyasi dosyam var orada can güvenliğim yok. Bu yüzden siyasi iltica talebinde bulundum ve Birleşmiş Milletler tarafından onaylandı” diye konuştu.

‘GİZLİ NUMARADAN ARAYINCA KABUL ETMEDİM’

Gözaltı olayının 4.5 ay önce yaşadığı polis taciziyle ilişkili olduğunu düşünen Esmaeil şöyle konuştu: “Polis olduğunu söyleyen biri beni gizli numaradan aradı görüşmek istedi. Ben de ‘Gizli numaradan arıyor adını söylemiyorsun’ diyerek kim olduğunu sordum, kabaca sesini yükseltti. Yabancı şubeye şikayet etmekle tehdit etti. Telefonda politik arkadaş çevremi ve siyasi görüşümü sorguladı. Buluşma için de ‘Çınar Karakolunun önünde bekle içeri girme’ diyerek resmi olmayan bir görüşme teklif etti. Ardından ikinci kez aradı konuşmaları kaydettiğimi söyledim. Birkaç ay sonra başıma bu olay geldi” dedi.

‘AMERİKA SİZİ BURADA AJAN OLARAK MI BESLİYOR?​’

Olay gününü anlatan Esmaeil, “Üniformalı polisler zili çalmadan kapının menteşelerini sökerek gizlice evime girdiler. Odamda uzanırken bir baktım kafama silah dayamışlar. Ne olmuş ne yapmışım dedim ve gözüme biber gazı sıktılar. Elim telefona gitti tekme atarak telefonumu kırdılar. Giysilerimi yırttılar ve kelepçe takıp yumruklayarak araca götürdüler. Komşularım ‘Sessiz sakin geliyor, niye yumruk atıyorsunuz’  dese de dikkate almadılar. Araçta bir polis ‘ Amerika sizi ajan olarak mı besliyor burada?​’ diye saçma bir soru sordu” diye konuştu. Karakolda bir odaya kilitlendiğini, sonra kamerasız tuvalete sürüklenip orada tekrar darbedildiğini ifade eden Esmaeil, “Bir kağıt getirip okumadan imzalamamı istediler. İmzalamayınca küfredip tekrar odaya kapattılar. Sonra ‘Polise direnme, görevini yaptırmama’ iddiasıyla tutanak tuttular. Şikayetçi oldum” şeklinde konuştu. Kafasında ve vücudunda darp izleri olmasına rağmen sağlık muayenesinde darp olmadığına dair rapor tutulduğunu söyleyen mülteci,  ertesi gün hastaneye gittiğini ve kendisine “Kafanda ciddi morluk var müşahede altında kalman lazım diyen doktor birtakım polis görüşmeleri sonrasında darp izi olmadığına dair rapor verdi” dedi.

‘YAŞADIKLARIMIZ SİSTEMATİK BİR SORUN’

İran'a gönderilmesi durumunda can güvenliğinin tehlikede olacağını ifade eden İranlı mülteci, kendisi gibi zor durumda olan mültecilerin durumunu ise şu sözlerle aktardı: “Ortadoğu ülkelerinde ciddi sıkıntılar var. Suriye’de savaş var, İran’da ağır şeriat baskısı var. Mülteciler başka ülkelere göçmek zorunda kalıyor. Ortada kolay çözülemeyecek sistematik bir sorun var. Mülteciler kendi ülkelerinden çıktıktan sonra da ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Başka ülkeye gitmek için uzun süre Türkiye’de yaşamak zorundayız. Bu süreçte temel insani haklarımızı kullanamıyoruz. Türkiye’de mülteciler ucuz iş gücü olarak ağır işlerde fazla mesai saatleriyle çalışıyor. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için bu istismara maruz kalıyoruz. Asgari ücretin altında sigortasız çalışıyoruz. Patronlar bizim bu mağduriyetimizden faydalanıyor. Ağır işlerde fazla mesailerde çalıştırıyorlar kimi zaman da para vermeden kovuyor. Küfürler edip ‘Polisi ararım’ diyerek kovuyor. Yasal haklarımız olmadığından itiraz edemiyoruz. Öte yandan çoğu zaman eşcinselleri de sıkıntı yaşayacakları homofobinin yüksek olduğu şehirlere kaydediyorlar. Geçenlerde bir trans Manisa’da ağır taciz ve şiddetten kaçarak Denizli’ye geldi. Hayatta kalabilmek için iltica ediyoruz fakat bize insanca yaşama şansı tanımıyorlar.”

ÖNCEKİ HABER

Yunanistan'dan Türkiye'ye iade kararı!

SONRAKİ HABER

Körfezden Notlar'da Derince Yenikent’te seçimin nabzını tuttuk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...