Gazeteci örgütleri Cumhuriyet davasındaki karara tepkili

Cumhuriyet davasında verilen kararı Evrensel'e değerlendiren basın örgütleri, verilen cezaların hukukla açıklanamayacağını, gazetecilik faaliyetinin cezalandırıldığını söyledi. Basın örgütleri, basın ve ifade özgürlüğü için mücadele çağrısı yaptı. 

‘GERÇEĞİN GÜCÜ HUKUKSUZLUĞU YENECEKTİR’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş: “İddianamede yer alan her şey davalar boyunca çürütüldü. Dava dosyası açıkça burada yargılama konusu yapılan şeyin, gazetenin yayın çizgisi yani gazetecilik olduğunu gösterdi. Dayanışma ve mücadele ile bu kötü günler geçecektir. Biz, gerçekler, bu hukuksuzluğu yeneceğiz, karanlığı yırtacağız.”

‘CUMHURİYET ÜZERİNDEN GAZETECİLERE GÖZDAĞI’

DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren: Akıl dışı, zalimce bir karar. Zaten dava bizim için yok hükmündeydi. Suçlamaların hepsi asılsızdı. Arkadaşlarımız da mahkemede hem savunmalarıyla, hem son sözleriyle, avukatlarımızın açıklamaları ile hakikaten hukuk tarihine geçti. Tabii Akın Atalay’ın tahliye edilmesine sevindik. Bunun Yargıtaydan onaylanmayacağını düşünüyoruz, eğer orada gerçek hukukçular varsa. Arkadaşlarımızın bir daha cezaevine girmeyeceğini umuyoruz. Çok ağır bir karar. Gazetecilik suç değildir. 

‘DİLEĞİMİZ BÜTÜN GAZETECİLERİN SERBEST KALMASI’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto: “Cumhuriyet gazetesinin davası aynı zamanda eleştirel gazeteciliğin, basın emekçilerinin de davası. Bu davada muhalif gazeteciler yargılandı. Sadece haber yapmaya çalışan, halkın haberle bağlarını kurmaya özen gösteren gazeteciler cezaevine konuldu veya yargılandı. Hâlâ 100’ün üzerinde gazeteci var cezaevinde. Dileğimiz tabii bu arkadaşların da serbest kalması. Karar, bu sistemde adaletin neler yapabileceğinin bir göstergesi. O bakımdan üzülüyoruz. Yoksa şu anda hiç değilse küçük bir mutluluk var içimizde. Bir dava kapandı ve bu davada şu anda içeride arkadaşımız yok.”

'MESLEKTAŞLARIMIZLA DAYANIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: Gazeteciliği sindirmeye dönük bu tür yargılamalar ve kararlarla AB ile stratejik bağ geliştirilmeyeceği artık anlaşılmalıdır. Bu dosyada keyfi tutuklama, ağır tecrit ve masumiyetin çiğnenmesinden sonra hukukla alakası olmayan bir kararla karşılaştık. Her demokratik düzlemde, Cumhuriyet gazetesinden meslektaşlarımızla dayanışmayı sürdüreceğiz.

‘SAMİMİ BİR ÖZRÜ HAK EDİYORLAR’

Gazetecileri Koruma komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret: Cumhuriyet davası gerek soruşturma, gerekse de yargılama esnasında ilerledikçe daha da utanç verici bir hal almıştı, dün ise (25 Nisan 2018) tam kendine yakışır şekilde sona erdi. Davanın ciddiye alınacak bir tarafı yok ama sanıklara yaşatılan eziyet ve hayatlarından çalınan zaman maalesef ciddi düzeyde. Hayatları altüst edilen, iftiraya uğrayan, zulüm gören tüm sanıklar tazminatı ve devletten gelecek samimi bir özrü hak ediyor. Burası Türkiye olduğu için böyle bir şey asla olmayacak tabii ama özellikle de bu yüzden, burası Türkiye olduğu için eğriye eğri, doğruya doğru demekten vazgeçmemenin önemi büyük. (MEDYA SERVİSİ)