21 Nisan 2018 05:49

10 yaşında, günde 13 saat çalıştırılıyorlar!

2018 yılının 'Çocuk İşçiliği İle Mücadele Yılı' olarak ilan edildiği Türkiye’de, çocuk işçi sayısı 2 milyonu aşmış durumda.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Ahmet KANBAL

Dünyada “çocuk bayramına sahip olan ilk ve tek ülke” olmakla övünen Türkiye’de, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) 2017 yılında yayınladığı "Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak" adlı rapora göre, 2 milyon çocuk işçi var. Çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştırıldığı kaydedilen raporuna göre, 2016 yılında 56 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi.
 
Çalışmak zorunda bırakılmaları nedeniyle, bu 2 milyon çocuk 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na da “işçi” olarak girilecek. Çocuk işçiliği ile mücadeleye ilişkin duyarlılığın artırılması amacıyla Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla 20 Şubat’ta Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeyle 2018 yılı “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olarak ilan edildi. Yayınlanan bu genelge ile çocukların zihinsel, bedensel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen çocuk işçiliğinin, küresel ve ulusal çapta önemli sorunların başında geldiği belirtilmesine rağmen, düşmesi beklenen çocuk işçiliği sayısı Nisan ayı biterken Suriyeli mülteciler ile birlikte arttı.
 
Yine DİSK-AR raporuna göre, başta tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektöründe çalıştırılan 15-17 yaş arasındaki çocukların sayısı 2012 yılında 601 bin iken, bu rakam 2016 yılında 709 bine yükseldi. Bununla beraber Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinde Türkiye’de “çırak işçi” statüsünde gösterilen 17 yaş altı 1 milyon 170 bin çocuk işçi bulunuyor. 
 
Ülkelerindeki savaştan dolayı aileleriyle Türkiye’ye gelen Suriyeli çocukların da son yıllarda yoğun bir şekilde çalışma hayatının içinde yer almasıyla çocuk işçilerin sayısı günden güne artış gösterdi. Türkiye’de bulunduğu belirtilen 1 milyon 600 binin üzerindeki Suriyeli mülteci çocuktan en az 150 bininin çocuk işçi olarak çalıştırıldıkları tahmin ediliyor.

SADECE AYAKKABI SEKTÖRÜNDE BİNLERCE ÇOCUK

Çocuk işçiliğinin yüksek olduğu kentlerin başında gelen İzmir’de, sadece ayakkabı sektöründe binlerce çocuk işçi mevcut. Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde bir grup işçinin 2017 yılında yapmış olduğu araştırma, burada 5 bin çocuk işçinin çalıştırıldığı gerçeğini ortaya koymuştu. Yine saya işlerinin yapıldığı İki Çeşmelik ile Karabağlar’da bulunan atölyelerde de 2 bin çocuk işçinin çalıştırıldığı tahmin edilirken, bunların büyük bir kısmını ise Suriyeli mülteci çocuklar oluşturuyor. Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde hemen her atölyede karşımıza çıkan çocuk işçilerin yaşları ve çalışma koşulları, çocuk işçi sorununun geldiği noktayı gözler önüne sermeye yetiyor.

‘10 YAŞINDA, GÜNDE 13 SAAT ÇALIŞIYOR’

Bir saya atölyesinde kimyasal maddeler arasında çıplak elle çalışan çocuklardan biri olan 10 yaşındaki Ali A., 5 yıl önce Suriye’nin Halep kentinden ailesi ile birlikte Türkiye’ye gelmek zorunda kalmış. Bir yılı aşkın bir süredir burada çalıştığını söyleyen Ali, babası ve dedesinin Suriye’de yaşamını yitirdiğini, annesi ve 13 yaşındaki kız kardeşinin ise yakınlarının yanında kaldığını belirtti. Sabah 08.00’dan akşam saat 21.00’a kadar çalıp, haftalık 100 lira kazandığını belirten Ali, bu para ile ailesinin geçimine destek olduğunu ifade etti.

‘AĞZINDA SÜREKLİ ÇİVİ İLE ÇALIŞIP, KİMYASAL SOLUYOR’

Ali ile birlikte aynı iş yerinde çalışan 12 yaşındaki Hasan’da, 6 yıl önce ailesi ile birlikte Halep’ten Türkiye’ye gelmiş. 4 kardeş olduklarını, ağabeyinin kalp ameliyatı olması nedeniyle kendisinin çalışmak zorunda olduğunu dile getiren Hasan’ın da haftalık kazancı 100 lira. Saya işçiliği sırasında maruz kaldıkları kimyasal maddeler nedeniyle sık sık hasta düşmelerinden şikayet eden Hasan, okul okumuyor ve çıplak ellerle yaptıkları işin doğası gereği sürekli ağzına attığı çivileri, bir bir eline aldığı ayakkabılara çakıyor. (İzmir/MA)

ÖNCEKİ HABER

Maltepe Belediyesi’nde taşeron işçiler yüzde 18.2 zam aldı

SONRAKİ HABER

Espanyol'da Flores dönemi sona erdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...