19 Nisan 2018 23:22

Yerli işi zombi filmi

Alper Kaya, Mücahit Pehlivan'ın yazıp yönettiği korku filmi 'Sandık'ı yazdı.

Afiş: Sandık Filmi

Paylaş

Alper KAYA 

Cin ve büyü konsepti ile ataerkil sistemin kazanına odun yerleştirmekten öteye gitmeyen yerli korku filmlerinden sıkılanlara bir müjde: Çekimleri Bursa’da 2013 yılında gerçekleştirilen ve o tarihten bugüne dek efektleri, kurgusu ve diğer sinemaskop unsurları üzerinde çalışılan “Sandık” filmi bugün vizyona giriyor.

Film, Turan köyü üzerinde nereden geldiği belli olmayan üç helikopterden birisinin taşıdığı sandığın köye yakın bir bölgeye düşmesi ve o sandıktan çıkan sülüklerin yaydığı mutasyon ile köy halkının zombiye dönüşmesi ile başlıyor. Fakat durun… 8 yıldır devam eden, artık iyiden iyiye bir kısırdöngüye giren “The Walking Dead” benzeri bir şey beklemiyor izleyiciyi. Zira o çok alıştığımız ilk salgın anları, bu anların yarattığı şok, karantina ve şehrin boşaltılması klişeleri Türk sinemasında hiç alışmadığımız biçimde bir çizgi roman kurgusuyla jenerikte verilip geçiliyor sadece.

ZOMBİLERLE HALK ARASINDAKİ ÇEKİŞME

Film temelde, köye yolları düşen gençlerin bir anda kendilerini salgından nasibini almış zombiler ile virüse maruz kalmamış yerel halk arasındaki çekişmelerin, güç dengelerinin ortasında bulmalarını anlatıyor.

Filmin hikâyesinde ve senaryosunda imzası bulunan, aynı zamanda filmin yönetmeni olan Mücahit Pehlivan; bu klişeleri es geçtikten sonra bizi bir ‘karakter filmi’ ile baş başa bırakıyor. Sadece köye yolları düşen altı gençten de bahsetmiyorum üstelik. Köydeki zombileri, yurtdışındaki emsallerinden çok öteye taşıyarak birer karaktere kavuşturuyor. Bu zombiler alet edevat kullanabiliyor, bir hiyerarşi ve biat kültürü ile hareket edebiliyor, liderinin izinde sorgulamaksızın ilerleyebiliyor… 

Sandık, bünyesinde üç genç kadın oyuncu barındırmasına ve esasen çeşitli sahnelerde buna müsait karanlık dokular içermesine rağmen herhangi bir tecavüz, taciz, cinsel şiddet veya lüzumsuz sevişme sahnesine başvurmadan; alnının akıyla perdeden ayrılıyor. 

KAN İÇERİKLİ FİLMLERDEN AYRI BİR YERDE 

İçerdiği alt metinlerle sosyolojik, dinsel ve politik olarak uzun uzadıya irdelenmeyi de fazlasıyla hak eden Sandık; çekimi, müzik tercihleri, karakter ve olay örgüsüyle türdeşlerinin çok ötesinde bir yere konuşlanıyor. Yerli sinemamızın, korku veya diğer herhangi bir tür hiç fark etmez, ihtiyacı olan samimiyeti, iyi niyeti ve en azından bir hayli yaratıcılığı içeren Sandık filmi; yurt dışında ‘slasher’ olarak nitelendirilen kan içerikli korku / gerilim filmlerinin pek çoğundan da öte bir yerde üstelik!

2010 yılında vizyona giren korku – komedi türündeki Ada: Zombilerin Düğünü filminden sonra ikinci yerli zombi filmi olma niteliği taşıyan Sandık, barındırdığı korku unsurlarıyla da yerli sinemamızda kendisinden sonraki örneklerin yolunu da açacak cinsten. “Yerli işi zombi olur mu, olmaz mı; olursa ne kadar olur?” sorusunun cevabını sinemanızda ısrarla arayınız…

ÖNCEKİ HABER

Almanya’da işçi ve emekçiler 1 Mayıs’a nasıl hazırlanıyor?

SONRAKİ HABER

‘Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...