11 Nisan 2018 22:14

Haydi balkonları rengarenk çiçeklerle şenlendirelim

Hava ısındı, toprak uyandı. Balkonlar rengaren çiçeklerle şenlenmeye başladı. Peki, balkonda hangi çiçekler yetiştirilir?

Paylaş

Makbule HATİCE
İstanbul

Havalar bir gün sıcak bir gün soğuk giderken, baharın geldiğini anlayamadık. Kışın bir an önce geçmesini, baharın gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Zira benim için bahar doğal gazı kapattığım zaman geldi.

Geçen sene eylül ayında bir balkon sevdası tuttu beni; küçük kızım bir saksı orkide getirmişti. Bakmasını öğrenene kadar bütün çiçeklerini döktü. Bir ara da iş yerinde dağıtılan zeytin fidanlarından getirdi, onu da bir saksıya diktim, tuttu. Orkide ve zeytin fidanıyla başladım bu sevdaya. Sonbaharda olduğumuz için kışın soğuktan etkilenmeyen, yapraklarını dökmeyip yeşil kalan hatta çiçek açan bitkilerden balkonumda yetiştirebileceklerimi seçtim. Yaz kış açan sarkık minik papatyalar, siklamen çiçeği, yılbaşı çiçeği, çok uzun süre dayanan semizotu yapraklı yubi çiçeği (bir çeşit ipek çiçeği), Arap yasemini, bizim oralarda ful denir kat kat küçük kokulu çiçekler açar, Japon gülü, kasımpatı balkonumuzdaki yerlerini aldı. Sonra da iki kutuyu yan yana getirip üstüne salona döşenen parkelerden üç tanesini koydum.Üstüne büyükçe bir minder arkasına, yanlarına minderler koyup kendime güzel bir sedir, oturma alanı yapmış oldum. Çok da rahat oldu. Tabii ki ben bunları yapmaya uğraşırken çocuklar da benimle epey eğlendiler kış geldi ne uğraşıyorsun deyip dalga geçtiler. Buna rağmen ben ısrarla devam ettim. Her yağmur yağdığında minderlerimi içeri taşıyordum. Güneş açınca da tekrar çıkarıyordum. İşte bir de bu yüzden baharı sabırsızlıkla bekledim.

SERALARDA RENGARENK ÇİCEKLER

Mart ayına girdiğimizde tamam artık bahar geldi çiçeklerimin topraklarını değiştirip balkonu yeniden düzenlemeliyim deyip, doğru Belediye serasının yolunu tuttum. Fakat ne yazık ki seraya gittiğim zaman umduğum gibi her taraf rengarenk çiçeklerle dolu değildi. Meğerse serada çiçek yetiştirmiyorlarmış onlara da Yalova’dan, Mersin’den geliyormuş. Henüz gelmeye başladığı için sadece siklamenler yeni tomurcuklanan küçük karanfiller, çuha çiçekleri, ortancalar ve papatyalar vardı. Bir de hercai menekşeler. Çuha çiçeği ve karanfil alıp eve geri döndüm. Mart ayının sonuna doğru seralarda tüm çiçekler yerlerini aldı. Rengarenk sardunyalar, petunyalar, papatyalar, aslan ağızları, şakayıklar, karanfiller, şebboylar, laleler, sümbüller çeşit çeşit çiçekler kokuları her yanı sardı.

Hepimiz de az çok bir çiçek merakı vardır. Hangi evin kapısını çalsak balkonu, bahçesi bir karış toprağı bile olmasa odanın içinde cam kenarında, sehpaların üzerinde irili ufaklı saksıların içinde yeşil yapraklı bitkiler, duvarın bir tarafına iple sardırdığımız sarmaşıklar veya Afrika menekşeleri mutlaka vardır. Balkonu ve bahçesi olanların ise daha fazla seçeneği olur. Balkonu olanlar da küpeli çiçeği, hüsnü yusuf çiçeği, cam güzeli, begonya  gibi çiçekler, bahçesi olanlarda ise ortancalar, papatyalar, akşam sefaları aslan ağızları gibi çiçekleri görebiliriz. Bunlar yetişmesi kolay fazla bakım istemeyen hemen her türlü toprakta yetişebilen çiçekler. Ben de balkonuma yetiştirmesi, bakımı kolay uzun süre çiçek açabilenleri seçtim. Lale, sümbül gibi tek sefer açan soğanlı bitkileri seçmedim, eğer böyle çiçekleri seviyorsanız çiçekleri bittikten sonra soğanını saklayıp bir dahaki sene yeniden ekip çiçeklendirebilirsiniz.

ÇUHA ÇİÇEĞİNDEN BAŞLADIM

Önce rengarenk çuha çiçeklerini uzun bir yer saksısına yan yana diktim. Saksıyı da dışarıya pencere önüne koydum. Çuha çiçeklerinin sizden beklentisi bol su. Suyunu eksik tutmadığınız zaman sürekli çiçek açtığını göreceksiniz. Karanfilleri ve şebboyları tek saksılara diktim. Karanfiller ve şebboylar bol ışık isterler ama yazın kızgın güneşte kalmamaları gerekir. Fısfısla yapraklarına su tutulmasından hoşlanırlar, toprakları nemini kaybetmemeli bir de sulama sonrası saksıların tabağında su kalmamalı yoksa bu su çiçekleri çürütür. Şakayıkları da uzun yer saksısına diktim. Onu da çuha çiçeklerinin yanına pencere kenarına koydum. Şakayık çiçeği rüzgarı ve yerinin değiştirilmesini sevmez pencere önü onun için ideal bir yer. Aydınlık ve bol ışık ister ama hemen hemen tüm çiçekler gibi çok sıcağı sevmez. Sulamasının da üç dört günde bir yapılması gerekir. Şimdi uzun bir yer saksısına da sardunyaları dikeceğim. Sardunyaların her ne kadar bakımı kolay gibi görünse de bazı ihtiyaçlarına dikkat etmek gerekir; çok sıcaktan ve rüzgardan hoşlanmazlar. Toprağın her tarafına su gelecek şekilde haftada iki kere sulamak, saksı tabağında su biriktirmemek gerekir. Ha bir de kuruyan çiçekleri ve budanan dalları üzerinde istemez.

Son olarak petunyayı duvara astığım çengele taktım. Çünkü petunya güneş ışığını çok sever gölgeli ortamları sevmez. Sık sık gübrelemek ya da besin vermek gerekir ki bol çiçek açsın:
Susuzluğa dayanamaz, kurumuş çiçeklerini ve dallarını temizlemek gerekir ki yeni filizleri ve çiçekleri çıksın. Petunyayı da astıktan sonra bütün çiçeklerim yerlerine yerleşmiş oldu. Sabahları erkenden sularını kontrol etmek, kurumuş dallarını ve çiçeklerini ayıklamaktan başka yapacağım bir iş kalmadı.Yorgun argın iş dönüşünde  yemek bulaşık derdine başlamadan bir soluk almak için sedire oturup çiçeklerime bakarak bir kahve içmeyi hak ettim.

ÖNCEKİ HABER

‘Süper’ teşvik de kurdaki dalgalanmayı durduramadı

SONRAKİ HABER

Vinç kazasında ihmal iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...