01 Nisan 2018 02:57

Soma Çöllolar olmasın

Soma Aileleri: 301 işçiyi öldürdüler. Mahkeme şüphe duyuyorsa gidip mezarlığa baksın. 301 tane delil var orada. Biz Soma Çöllolar olmasın istiyoruz

Paylaş

Fırat TURGUT

Çevreden gelenlerin toplandığı küçücük bir yer Akhisar’daki çay ocağı... Ocağın önündeki masalar 5’i aşmaz. Bir taraftan çaycının servis ettiği çaylar kapış kapış gidiyor. Malum yol yorgunluğu var. Diğer taraftan ikili üçlü sohbetler... Kimisi hal hatır soruyor, kimisi davayı konuşuyor. Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren 301 işçinin çevre ilçelerde yaşayan ailelerin gelmesi bekleniyor.

Gelen birkaç otobüsten inen madenci yakınlarının yaptıkları ilk iş avukatlarla sarılmak oluyor. Sonra hayatını kaybeden 301 işçinin isimlerinin yazılı olduğu pankartın arkasına geçiyorlar. Kimisinin üzerinde eşinin-çocuğunun fotoğrafının bulunduğu bir tişört var, kömür gibi kapkara...

Duruşma salonuna doğru yürüyor insanlar, ağır ağır ama sloganlarla... Duruşma salonuna yakın bir yerde aileler adına açıklama yapan Avukat Can Atalay, ailelerin talebini dile getiriyor: “Adalet istiyoruz...”

Bu duruşmanın diğer duruşmalardan bir farkı var. Tam 1 yıl 2 ay önce hazır olduğu söylenen ancak açıklanmayan savcılık mütalaası açıklanacak. Yani savcı Soma patronları hakkında istediği cezayı açıklayacak.

Duruşma salonuna girmek için iki arama noktasından geçiliyor. İlk arama nok-tasında alınan telefonlar, numaralandıktan sonra polisler tarafından emanete bırakılıyor. İlk arama noktasında telefon yasağına takılmayan gazeteciler Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu yazan binanın girişindeki arama noktasında bu yasağa takılıyor. Telefonlarımızı bıraktıktan sonra girebiliyoruz içeri.

Duruşma yeni başlamış. Hakim, önceki duruşmalarda talep edilenlerle ilgili kararlarını açıklıyor. Daha önce Soma Katliamı terör örgütlerinin işi demişti sanıklar ve avukatları. Yaptıkları suç duyurusunun sonucunun beklenmesini istemişti. Mahkeme bunu reddediyor... Ailelerin avukatlarının elinde yeni bir belge var. Madenin haritası. Hani Soma Patronu Gürkan’ın, katliamdan sonra basın açıklaması yaparken gösterdiği harita... “Harita üzerinde değişiklikler yapmışlar. Haritanın orijinali bu. Yani evrakta sahtecilik de var” diyor avukat...

Tutuklu sanıklar “damat” gibi giyinmiş... İyi hal indirimi alacak cinsten... İlk ara öğlen gibi veriliyor. İçeri geçince savcı mütalaasını verecek. Ailelerin tahminleri var ama yine de merakla bekliyor. Ara bitmeden alıyorlar yerlerini... Kulaklar savcıda... Savcı ta madenin önceki sahibi döneminden yola çıkıyor anlatmaya. Sorunların o zamandan beri bilindiğini, tüm bunlara rağmen sanıkların madeni işlettiğini, işlettikleri süreçte ise önlemlerin alınmadığını, kimlerin sorumluluklarının olduğunu teker teker anlatıyor. Savcının anlattıkları, ailelerin avukatlarının anlattıklarıyla örtüşüyor. Gürkan’lara büyük bir sorumluluk biçiyor savcı mütalaasında. Ancak istediği ceza bunun tam tersi... Avukatlar, yargılamanın ilk yıllarındaki gibi “olası kasıt” isterken savcı “bilinçli taksir” diyor. Bunun meali şu şekilde: “Büyük bir ihmal var. Tüm bunlar öngörülebilir ve önlenebilir. Ama Soma patronları işçilerin ölmesini istemezdi... Ve ölüm olsun istemediklerinden, Soma patronlarına en fazla 22.5 yıl hapis verilebilir. Tutukluluk süresi ve çeşitli indirimlerle bu ceza daha da azaltılır.” En çok da bu tepki çekiyor zaten. Savcı tüm maddi nedenleri ayrı ayrı sıraladıktan sonra niyet okuması üzerinden ceza istiyor. Ki o niyeti okuyup okuyamadığı, doğru anlayıp anlayamadığı da meçhul...

Ara verildikten sonra aile yakınları dışarı çıkıyor. Kimisi sigaraya sarılıyor hemen. Kimisi su isteyen çocuğunu bahçedeki kantine götürüyor. Kimisi volta atıyor... Kafalarda aynı soru: Bunu az çok tahmin ediyorduk ama bakalım mahkeme ne diyecek? Açıkçası mahkemeye de çok güven yok. Zira mahkeme başkanlığını, Çöllolar’da 11 işçinin yaşamını yitirdiği, 9 işçinin ise halen cesedine ulaşılamadığı davayı para cezasıyla kapatan hakim yapıyor. Üstelik savcı gibi sonradan atanmış.

Savcının mütalaası ve hakimin geçmişi bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sonuçtan aileler endişe duyuyor. Avukatlar tüm bunlardan dolayı çok önemli bir şeye dikkat çekiyor: Bu yargılama sınıfsaldır ve yargı sermayenin yanındadır. Buna bağlı olarak davaya siyasi bir müdahalenin yapıldığını söylüyorlar.

Duruşma birkaç kez verilen araların ardından saat 22.00 gibi sona eriyor. Sonuç ise bir sonraki duruşmanın, sanıkların ve avukatlarının talebiyle 19 Haziran’da yapılması. Buna ilişkin ise ailelerin avukatlarının sık sık altını çizdiği bir durum akıllara geliyor: Sanıklar uzun tutukluluğa oynuyorlar... Avukatların dikkat çektiği başka bir nokta ise davaya olan ilgiyle verilecek kararın doğru orantılı olması. 

301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı davasında son süreç böyle... Davada sona doğru yaklaşılırken ailelerin söyledikleri ise şu şekilde: “301 işçiyi öldürdüler. Mahkeme şüphe duyuyorsa gidip mezarlığa baksın. 301 tane delil var orada. Ama biz yine de vazgeçmeyeceğiz. Biz Soma Çöllolar olmasın istiyoruz. Türkiye’de hiçbir şeyde adalet yok ama biz yine adalet istemeye devam edeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

Durmuş’un düşü

SONRAKİ HABER

Sur-Yenişehir yolunda bir yer kanar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...