21 Mart 2018 17:34

'Sanayi baba ocağı gibidir'

Denizli'deki genç işçilerle geleceğe dair beklentilerini ve geçim durumlarını konuştuk.

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli’de sanayi sitesinde genç işçilerle geçim durumlarını ve geleceğe dair beklentilerini konuştuk. Geçinmenin git gide zorlaştığını ifade eden işçiler, ülkede ekonominin değil enflasyonun büyüdüğünü düşünüyor.

SAMANIN BİLE İTHAL EDİLDİĞİ BİR ÜLKE

13 yaşında bobinaj atölyesinde çalışmaya başlayan Ramazan sanayide 12’inci yılı olduğunu söylüyor. 700 lira ev kirası, 300 doğalgaz, 150 elektrik su, 250 pazar masrafıyla birlikte aylık minimum 1400 lira gideri var Ramazan’ın. Memleketin ekonomik durumunu sorduğumuzda: “ Ekonomik durum çok kötü, her şey pahalı, her şey ithal. Saman ithal edilir mi ama saman bile ithal ediliyor. Medyada çiftçiye destek haberleri dolaşıyor. Çiftçiye sorduğumuzda çiftçi kan ağlıyor. Bu kafayla gelecek daha da kötüye gider.” yanıtını alıyoruz. Geleceğe dair beklentilerini öğrenmek istediğimizde ise Ramazan: “25 yaşındaki biri çiftlik kurcam diye binlerce insanı dolandırabiliyorsa ben bu ülkeden bir gelecek beklemem. Çocuğa helal olsun diyorum. 25 yaşında birine milyonlarını kaptıran bu insanların ülkeye ne yararı olacak?​” cevabını veriyor.

'7 YILLIK EMEĞİN KARŞILIĞI 50 LİRA'

Sanayinin en büyük hırdavatçılarından birinde genç bir depo işçisi olan Yakup’la sohbetimize devam ediyoruz. 1650 liraya çalıştığını söyleyen Yakup: “Burada ikinci yılım asgari ücretin 50 lira fazlasını alıyorum. 7 yıllık arkadaş var o da 1650 liraya çalışıyor. Yani 7 yıllık emeğin karşılığı 50 lira.” diyerek düşük ücrete sitemlerini dile getiriyor. Haftada bir halısaha yaptığını her maç bir arkadaşının saha ücretini ödediğini de sözlerine ekliyor. Gelecek planlarını konuşurken söz evliliğe geliyor. Evlilik planları olup olmadığını sorunca konu tekrar asgari ücrete bağlanıyor. “1600 liraya evlilik mi olur abi ne evliliği?​” diyerek noktalıyor sözlerini Yakup.

CÜNEYT ABİ...

Yaşı genç olmasa da gençliğini sanayide tüketmiş Cüneyt Abi denk geliyor sanayi sitesinde dolaşırken. Bize iki çay söylüyor ve “Sanayiyi yazıyorsanız bana sorun ben anlatayım ömrüm burada geçti.” diyor 13 yaşında sanayide çalışmaya başlayan Cüneyt Abi. Çay şekerini karıştırırken başlıyor kendi hikayesinden anlatmaya: “Orta okulda 8 zayıf getirdim okulu bıraktım sanayiye girdim. Sanayi baba ocağı gibidir. Bir girdin mi bir daha çıkamazsın. İşin yemeğin sosyal hayatın burası olur artık. Çırak bulmak eskisi kadar kolay değil. Benim zamanımda çıraklık okulunda bir sınıf ve 4-5 şubesi olurdu. Şimdi bölümleri birleştririp 2 sınıfı anca dolduruyorlar.” dedi. Burada araya giren genç bir işçi, “Bu durum bizim lehimize. İleride bizim işi yapan az olacak biz daha kolay iş buluruz.” cümlelerini dile getirdi. 

ÖNCEKİ HABER

İş cinayetlerinin sayısı tırmanmaya devam ediyor

SONRAKİ HABER

İşçi sınıfı tarihinden portreler: 1990-2000 -1

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...