Liselerde bilimin bayrağı dalgalanmalı

Ahmet AKARSU
Kayseri

“İstikrar”, “Onlar Konuşur, AK Parti Yapar” söylemlerini hepimiz hatırlarız, AKP’nin seçim dönemlerinde sıkça kullandığı argümanlardan… Yine hatırlayacağınız üzere AKP’nin gençliğe dair bir dizi vaadi olmuştu. “Gelecek, gençlerimiz” diye kullanılan söylemler AK Gençlik Kurultaylarında öne çıkan başlıklardan olmuştur. Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel Başkanı Erdoğan son olarak ise Bitlis konuşmasında “Liselerde AKP bayrağı dalgalanacak” dedi. Gelin bu sözü geçmiş söylemler üzerinden ve liseli gençliğe yönelik eğitim ve sınav sistemi üzerinden değerlendirmeye çalışalım. 

ORTAK TALEPLER ETRAFINDA BİRLİK

Bu söylemi üç hat üzerinde ele almakta fayda var. Birincisi, yıllarca liseli öğrencilere dönük ÖTK seçimlerinden, memleketin haline yönelik birkaç söz etmesine, kendi sorunlarını, taleplerini söylemesine, “bağış” adı altında toplanan aidatları vermek istemeyen gençlerin tutumuna, kantinlerdeki sağlıksız ve pahalılığa karşı söz söyleyen gençlere kadar okul idarelerinin söylediği meşhur söz, “Liselerde siyaset yapmak yasak!” Bu söyleme dergi okurlarımızın büyük bir bölümü denk gelmiştir. Öyle değil mi? 

Kuşkusuz, “liselerde siyaset yasak olmalı” demeyeceğiz. Ama görünen o ki, bayrak “sallandıracağız” diyenler, kendinden olmayana liselerde siyaseti yasaklamış, “Liselerde siyaset, muhalife yasak”, “biat etmeyene yasak” olarak görülmelidir. Cumhurbaşkanının ilk ağızdan verilen direktifleriyle, AKP’nin liseli gençliği kendi politikaları etrafına kazanma çalışmalarını arttıracağından bahsedebiliriz. Ama buna karşın liseliler ortak talepleri etrafında bir araya gelmeye devam etmeli.

SES ÇIKARMAYALIM MI?

SOMA’da alınmayan önlemler sonucu yaşamını kaybeden 301 maden işçisinin yanında olmak isteyen ve “sorumlular yargılansın” diyen liseli gençliğin Kayseri’de bir Anadolu lisesinde disipline gönderildiği ve birçok lisede disiplin tehdidine maruz kaldığını biliyoruz. Ne yani bir de tarihin en büyük işçi katliamına ses mi çıkaracaktık? Ya da taciz ve tecavüzün her geçen gün arttığı ülkemizde, tepkiler örgütleyip liselere siyaset mi bulaştıracaktık? Ya da geçmiş dönemlerde sınav sorularını çalan FETO vb. cemaatçilerin karşısında nasıl ses çıkarabilirdik? Çünkü “siyaset yasaktı”

CEVABI SİZ VERİN

Sözü çok uzatmadan ikincisine geçelim. AKP’nin gençliğe yönelik vaatleri ile gençliğe sunduğunu incelemekte fayda var. Ağızdan “istikrarı” düşürmeyen AKP, gençliğe “gelecek” vaat ettiğini söylüyor. Sormadan edemiyoruz; hangi genç geleceğini görebiliyor? Üniversite mezunu her dört gençten birinin işsiz kaldığı bir ülkede gelecekten bahsedebilir miyiz? Ki iş bulanların ise büyük çoğunluğun istediği bir iş değil, çok daha ucuza ve çalışma koşullarının kötü olduğu bir “imkân” reva görülüyor. Gelelim liseli gençliğe sunulan “istikrara”: Eğitim sistemin ve her dönem değişen sınav sistemi mi istikrar? Meslek liselilerin sınavsız geçiş hakkını elinden alarak, patronlara yedeklemeye çalışmak mı istikrar? Bilimsel olanı ders kitabından çıkartarak, bilim dışı, hurafeliği dayatmak mı istikrar? Cevabı siz verin.

LİSELERDE BİLİMİN BAYRAĞI DALGALANMALI

Lise müfredatında yapılan değişiklikler lise eğitimindeki bilimselliğin son kırıntılarını da süpürmüştür. Evrim teorisini görmeden öğrenilen biyoloji derslerinden tutalım liselerin İmam Hatiplere dönüştürülmesine kadar eğitim politikalarıyla sistematik olarak “dindar ve kindar” bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Peki gençliğin ihtiyacı dünyayı, yaşadığı toplumu daha iyi kavramasını sağlayacak bilimsel bir eğitim görmek mi yoksa sermayenin ve iktidarın çıkarları uğruna eğitim politikaları tarafından şekillendirilmek mi? Liselerde AKP’nin bayrağının dalgalandırılmasını söyleyenlere karşı gençlik bilimin ve özgürlüğün bayrağı tarafında olmalı.