22 Şubat 2018 19:08

'Atölyemiz bizim kürsümüz olacak'

Üniversiteler bilimsel eğitim niteliğinden gitgide uzaklaşırken Cumhuriyet Üniversitesi öğrencileri kendi eğitim alanlarını oluşturuyorlar.

Paylaş

Tıp Fakültesi öğrencileri
Evrim Atölyesi
Cumhuriyet Üniversitesi 

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri olarak yeni öğretim dönemine sürekli değişen eğitim sistemi ile başlarken aramızda yeni değişikliklere dair bir tartışma geçti; evrim teorisinin ortaöğretim müfredatından çıkarılması bu süreçte bilimsel eğitime vurulabilecek en büyük darbelerden biriydi. Elbette hepimizin okuluna ve öğrenim gördüğü eğitim sistemine dair sorunları vardı. Fakat yapılan son düzenlemeler her koşulda bizim taleplerimizin dışında yer alıyordu. 

Tıp fakültesi öğrencileri olarak evrim dersini seçmeli alabiliyoruz. Bizim için ne kadar bilimsel bir gerçekse eğitim sistemimiz için o kadar önemsenmeyecek ve geçiştirilecek birkaç saatlik ders olması söz konusuydu. Yapılan tüm bu değişiklikler hakkında biz öğrencilerin fikri alınmıyor ve isteklerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılmıyordu.

'KENDİ EĞİTİM ALANLARIMIZI YARATTIK'

Dönemin başlamasıyla beraber biz de kahvaltı ile bir sofrada buluştuk ve kendimize sorduk: “Ne yapmak isterdik?​” Farklı fikirler vardı, niyetimiz okullarımızda olanın dışındakileri geçiştirmek değil ortaya sermek ve irdelemekti. Üniversiteler bilimsel eğitim niteliğinden gitgide uzaklaşırken “biz kendi eğitim alanlarımızı yaratıyoruz” diyerek evrim atölyesinin temellerini oluşturduk. Bir belgesel planı ile tekrar sözleştik. Belgesel ile atölyenin rotasını belirledik ve yola koyulduk. Çağrı Mert Bakırcı’nın “Evrim Kuramı ve Mekanizmaları” kitabını takip ediyor, okumaları atölye çerçevesinde beraber yapıyorduk. Her şeyi en başından alarak “Hipotez, teori, kanun nedir?​” ile başladık. İzlenimimiz şu şekildeydi, laf lafı açıyor, baktığımız pencere genişliyordu. Her birimiz sorduğumuz sorularla birbirimize farklı bakış açıları oluşturuyor ve daha farklı şeyleri sorguluyorduk. İlerleyen bölümlerde canlılığı ve canlı kavramını tartıştık. Ardından canlılığın başlangıcını öğrenmeye başladık. Ve aslında şunu düşündük, canlılığın başlagıcını dahi öğrenmeden canlıya dair o kadar çok şey öğrenmiştik ki okullarımızda…Öğrenilenler şimdi yerine oturmuştu. Burada dönemi kapattık ve yeni dönemde aynı şekilde atölye çalışmalarımıza devam etmeyi istiyoruz. Hem ufkumuzu hem çevremizi genişleten bu atölye bizim kürsümüz olacak.

NEDEN EVRİM ATÖLYESİ?

Biraz da neden böyle bir atölye kurma gereği hissettik bundan bahsetmek isteriz. Üniversitelerimize rektörleri atayan, aldığımız eğitimin içeriğini kendi politikaları çerçevesinde düzenleyen bir sistem içinde yer alırken kendimizi ifade edebileceğimiz bir yer aradık ve bu arayışta olan gençler olarak buluştuk. OHAL’in baskısından üniversiteler de nasibini almışken “Okullarımızda bilimsel eğitim mücadelemizi sürdüreceğiz ve bunu gençliğin olduğu her alana taşıyacağız.” dedik ve bunun olanaklarını evrim atölyesinde bulduk. Bu amaçla kurduğumuz evrim atölyesinde kendi isteklerimiz doğrultusunda tartışmalar yürütüp etrafımızda ilgi duyan, merak eden, sorgulayan her gence atölyemizi açık hale getirdik, getireceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Şirince'de matematiği aramak

SONRAKİ HABER

Enes Batur da bizi görecek mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa