23 Aralık 2017 00:53

'Metal Fırtınadaki gibi ortak hareket etmeliyiz'

Bursa'da bulunan MAKO ve Coşkunöz işçileri, 2015 Metal Fırtına dönemini hatırlatarak, toplu sözleşme sürecini yazdı.

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Coşkunöz ve MAKO... 2015 Metal Fırtına döneminde Bursa’da iş bırakarak direnişe geçen fabrikalar arasındaydı. O dönem mücadeleyi yaşamış işçiler, sözleşmeye de beklentileri yüksek girdi. 2 yıllık sözleşme ve kayıpları karşılayan bir zam temel talep. Türk Metal’e güvensizliğin devam ettiğine dikkat çeken işçiler, talepleri karşılamanın yolunun Metal Fırtına döneminde olduğu gibi ortak hareket etmekten geçtiğini söylüyor. 
Önce Coşkunöz işçisiyle konuşuyoruz. Türk Metal’in eski dönemlerde olduğu gibi sakal bırakma, düdük eylemleriyle işe başlamamasının iyi olduğunu belirterek ekliyor: “Fakat yeterli değil. İnsanlar daha etkili eylemler istiyor.” Türk Metal’e güvenilmediğini, bu nedenle eylemlerde tedirgin ve isteksiz duranlar olduğunu söyleyen işçi, “Sendikadan net, iç rahatlatıcı bir açıklama gelmiyor. Gelmeyince insanların tedirgin olması da normal. Açıkçası hepimizin kafasında Türk Metal yine bizi satar, şu an yaptıkları MESS’le ortak karar alıp herkes rolünü oynuyor düşüncesi var” diye konuşuyor. Yine de sözleşmeden beklentinin yüksek olduğunu söyleyen işçi, “Bu nedenle tedirginlik olsa da sendikanın dik duracağını bilse, bu işçiler her şeyi yapar” diyor.

Üretimi hedef alan etkili eylemler yapılması gerektiğine vurgu yapan işçi, bir yandan da “Ama bunu yaparken işçiyi de hazırlamalılar. Yoksa müdürler işçileri alttan alta korkutuyorlar” uyarısında bulunuyor. 

ÜRETİM DURMALI

Bir başka Coşkunöz işçisi yüzde 13-14 zamma imza atılması halinde sendikalı olmanın anlamının kalmayacağını dile getiriyor: “Enflasyon yüzde 13 zaten. O yüzden kimse bu oranlarla gelmesin karşımıza. Çalışma Bakanı da fedakarlık istiyoruz diyor. Her noktadan işçiyi sıkıştırıp korkutmak istiyorlar. MESS 3 yıllık sözleşmenin tadını aldı, ısrarcı olacak. Örneğin yüzde 20’ye imza atıp sözleşme 3 yıl oldu da demesin kimse. Çünkü bizim kırmızı çizgilerimizden biri 2 yıllık sözleşme. Kayıplarımızın kapanacağı bir oranla bu sözleşmenin bitmesini istiyoruz. İşçiler geçinebilmek için ek iş yapar hale geldi...”

İşçilerin birlikte hareket ettiğini göstermesi gerektiğini belirten işçi, “2015 Metal Fırtınada olduğu gibi ortak hareket edersek, işçide o zaman moral olur. Tek kalmışlık ve ‘Türk Metal satacak’ psikolojisinden kurtulup artık üretimi durdurmaya yönelik eylemler yapmalıyız. Ancak o zaman patronlar oturup düşünmeye başlar” diyor.  

RENAULT VE TOFAŞ’IN TAVRI BEKLENİYOR

Mako'da beklenti yüksek. “Vergi kesintisi, yok o yok bu diye diye bu ay 1900 lira para aldım. O da cebe girmeden bitti zaten. Benim yıllık sendika aidatı kesintim, açıklanan enflasyonun ortalaması... Ben zaten yüzde 17.5 alacaklıyım. O yüzden yüzde 30’un altında sözleşme imzalanmamalı ki ben zam aldım diyebileyim. Bizi bu hale getirenler sözleşmede şimdi bu durumu düzeltmek zorunda” diyen bir MAKO işçisi de, sendikanın aldığı eylem kararlarının patronları sıkıştırmak açısından yeterli olmadığını, üretime yönelik eylemler yapılması gerektiğini belirtiyor. 
Renault ve TOFAŞ’taki gelişmeleri izlediklerini, onların harekete geçmesi halinde peşlerinden gideceklerini söyleyen işçi, “Tek başımıza bir şey yapamayız düşüncesi ve sürekli bir yerden bekleme durumu sıkıntılı. Ama herkesin yine de 2 yıllık sözleşme, kıdem farkı ve iyi bir ücret artışı beklentisi var. Yoksa işçinin içindeki huzursuzluk bitmez ve bu bir şekilde yine patlar” diye konuşuyor. 

PATRON FAZLA MESAİ EYLEMİNE KARŞI ÖNLEMİNİ ALDI 

Fazla mesaiye kalmama eyleminin ardından fabrikanın üçlü vardiyaya geçtiğini anlatan bir başka MAKO işçisi, gelişmeleri şöyle aktarıyor: “Hyundai’nin farlarını yapıyoruz. 550 araç üretiliyor, bizim bunun için 1100 far üretmemiz gerek. Normalde 900 far üretiyorduk geri kalan açığı mesailerle tamamlıyorduk. Şimdi mesaiye kalmama eylemi olunca aradaki açığı kapatmak için üçlü vardiyaya geçti fabrika. Patron kendince önlemini alıyor. Mesaiye kalmama eylemi bir anlamda boşa çıkmış oldu. Belki patrona masraflı oldu üçlü vardiyaya geçmek, ama işlerini yetiştiriyor bir şekilde.” 

10 yıllık bir işçiyle konuşuyoruz. “Aldığım para yeni girenle neredeyse aynı. Hem işi öğreteceğim hem de aynı ücreti alacağım” diyerek kıdem zammının kendisi için olmazsa olmaz olduğunu söylüyor. Genç işçilerin hiçbir şeyi umursamadığını, zorlandığı an bırakıp gittiğini belirten işçi, “Çünkü kaybedecek bir şeyi yok bir anlamda bu sözleşmede tehlikeliler çünkü her şeyi yapabilirler” diyor. 

ÖNCEKİ HABER

İşçilerin üzerindeki korku yavaş yavaş dağılıyor

SONRAKİ HABER

İstenen zam bu koşullara az bile

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...