İçi içler acısı, dışı bahar bahçe

Adana Fevzi Çakmak Kadın Öğrenci Yurdu’ndan Öğrenciler

Eğitim sistemindeki zorlukların yanı sıra öğrencileri tedirgin eden bir diğer konu da yurtta yaşadığımız zorluklar. Farklı yerlerden gelip yurda yerleştirilen öğrenciler için ekonomik, sosyolojik ve psikolojik çöküntüler baş gösteriyor. Ekonomik sorunlara değinecek olursak öğrenim kredisi ve burslarda artış yapıldığı söyleniyor; fakat hemen ardından yurt ücretlerine ve yemekhaneye de zam yapılıyor. Aynı zamanda kredi veya burs almayan öğrenci için de olumsuz bir durum yaratıyor. Yurt ücretlerindeki bu zamlar her yıl sürekli olarak artırılıyor. Tabii ki yurtta kalmak kadar yurt çıkmayan öğrenciler de mağdur oluyor. Adana gibi büyük bir şehirde yeterli yurt olmaması da öğrenciyi eve veya daha ekonomik olması sebebiyle cemaat yurtlarına yönlendiriyor.

Adana Fevzi Çakmak Yurdu’nun öğrencisi olarak söyleyebiliriz ki şartlar pek de iyi sayılmaz. Odalarımız altı kişilik ve içinde sadece ranzalar ile dolaplar bulunuyor. İkinci öğretim ve birinci öğretim ayrımı yapılmadığından öğrencilerin hazırlanırken, uyurken birbirini rahatsız etmesi kaçınılmaz bir durum. Yurdun temizliği yeterli olmadığından kendi çabalarımızla odalarımızı temizliyoruz. Çalışma odaları yeteri kadar geniş ve ders çalışmaya olanaklı değil. Banyolarımızda bazen sıcak su bulunmuyor. Ayrıca yurdun interneti gecenin ilerleyen saatleri dışında hiçbir şekilde kullanılamıyor. Yurdun içerisi bu kadar kötü durumdayken sürekli yurdun dış çevresi boyanıp, süsleniyor. Bu renklendirme ve çiçeklendirme çabaları da bütüne bakıldığında gereksiz olduğunu düşündürüyor. Yurdun blok sayısı arttırılarak öğrencilerin daha sağlıklı barınmalarını sağlayabilecek imkanların bulunduğunu biliyoruz. Yurdun yemekhanesi ile ilgili eksiklikler olduğunu görüyoruz. Yurtta sadece bizler değil hayvanlar da çok kötü koşullarda yaşıyor. Çoğu zaman açlığa ve kötü hava koşullarını terk ediliyorlar. Bu gibi sorunların yanında altı farklı insanla birlikte altı farklı düşünceyi tek odaya sığdırmak da psikolojik zorluklar meydana getiriyor. Maalesef ki yurt ortamında da kişiler arasında din, ırk, düşünce gibi kıstaslarla alenen ayırma ve asimile etme çabaları söz konusu. Bizler umut ediyoruz ki en kısa zamanda bu sorunlar yükselen sesimizle son bulacaktır.