31 Ekim 2017 01:04

‘ABD, Barzani’nin bedel ödemesine göz yumuyor’

Gazeteciler Fehim Taştekin ile Musa Özuğurlu Barzani'nin istifasıyla bölgede gelişen süreci gazetemize değerlendirdi.

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan Parlamentosuna gönderdiği mektup ile başkanlık görevini 1 Kasım’da bıraktığını açıkladı. Barzani, televizyonda yaptığı konuşmada ise ABD’yi referandum ve ardından gelen Irak ordusu ve Haşdi Şabi askeri müdahalesinde IKBY’ye destek olmamakla eleştirdi. “İhanete uğradık” diyerek de bölgedeki diğer siyasi güçlere işaret etti. Barzani’nin açıklamaları üzerine Erbil’de KDP’lilerin meclisteki muhalefet milletvekillerine saldırısı ve bu partilerin binalarına yönelik saldırılar da bölgedeki gerilimi artırdı. 

Gazeteciler Fehim Taştekin ile Musa Özuğurlu süreci gazetemize değerlendirdi. Taştekin, Barzani’nin görevi bırakmasıyla ilgili “Güçlü bir figürün doğmasını önleyecek bir taktik gibi duruyor” yorumu yaparken, “ABD şimdi Barzani’nin bedel ödemesine göz yumuyor” dedi. Özuğurlu da “ABD bundan sonrası için muhtemelen arayı Bağdat’ı küstürmeden Kürtler lehine arayı bulmaya çalışacak. Ancak sahanın şartlarında Kürtlere verebileceği sınırlı” yorumu yaptı. 

‘DAHA GÜÇLÜ BİRİNİN GEÇMESİNİ ENGELLEDİ’

Gazeteci-Yazar Fehim Taştekin, Barzani’nin IKBY başkanlığının süresinin Ağustos 2013’te dolduğunu ve ikişer yıllığına iki kez uzatıldığını hatırlatarak, “Bugünkü siyasal krizin temelinde de bu yatıyor” dedi. Taştekin şu ifadeleri kullandı: “Muhalefetin bir kısmına göre Barzani meşru başkan değil. Bu mesele, referandumla ilgili tartışmaların bir boyutuydu. Barzani referandum etrafındaki tartışmaları bitirmek için de bir daha aday olmayacağını açıklamıştı. Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin kaybedilmesinden sonra içeriden ve dışarıdan baskılar artarken Barzani’nin zaten süresi dolmuş bir başkanlığı sürdürmesi beklenemezdi. Geri çekilerek bir sonraki hamleye hazırlanacak. Kendi yerine bir başkasının geçemeyeceği şekilde yetkileri üç kuruma dağıtarak başkanlığı fiilen dondurdu. Böylece siyaset kurumları arasında bir denge sağladı. Bu da daha güçlü bir figürün doğmasını önleyecek bir taktik gibi duruyor.” 

‘ABD, BARZANİ’NİN BEDEL ÖDEMESİNE GÖZ YUMUYOR’ 

Gazeteci-Yazar Fehim Taştekin

ABD’nin bağımsızlık referandumu ve ardından gelen askeri müdahale sürecindeki rolüne de değinen Taştekin, “Barzani ABD ve bölgesel aktörlerin alacağı tutum ya da vereceği tepkileri doğru okuyamadı. ABD varken Irak ordusunun bu tür bir operasyona kalkışamayacağını, tüm komşularla sorun yaşayan Türkiye’nin de ekonomik çıkarlarını dikkate alarak sınırlı bir tepki ile yetineceğini düşündü” dedi. Taştekin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Referandumun Irak’ta Tahran’ın elini güçlendireceğini düşünen ABD’nin İran’ı bölgede bloke etme siyasetine verdiği önemi küçümsedi. ABD’nin referandumun ertelenmesi karşılığında Bağdat’la müzakere ve çözüm olmazsa referandum içeren teklifini reddetmenin de bir karşılığının olacağı hesaplanamadı. ABD şimdi Barzani’nin bedel ödemesine göz yumuyor. Zaten Barzani’nin Türkiye ve Rusya ile yaptığı enerji anlaşmaları ABD’yi rahatsız etmişti. Kürdistan yönetiminin İsrail ile paslaşmaları da bölgedeki mevcut hassasiyetleri daha ileriye taşıdı. Şimdi İran’ın daha güçlü bir şekilde sahadaki durumu yönlendirdiği sonuç ortaya çıktı. ABD bundan Barzani’yi sorumlu tutuyor sanırım.”

‘BÖLGEDE 1990’LARA DÖNÜŞ İHTİMALİ GÜÇLENİYOR’

Taştekin, Barzani’nin görevi bırakmasının Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasete yansımasına da ilişkin de değerlendirmelerde bulundu: “Kürdistan siyaseti Kürt iç savaşı bittiğinden beri bir türlü normalleşemedi. Zaten referanduma gidilirken tartışılan da buydu. Hükümet ve parlamento ortak olsa da iki partinin kontrolünde iki bölge, iki peşmerge, iki asayiş ve istihbarat servisi. Bölünmenin altyapısı zaten yok edilmedi. Şimdi 1990’lara dönüş ihtimali güçleniyor. Kerkük hezimetinin faturasından kaçan taraflar birbirini suçluyor. Barzani’nin başkanlığı bırakmasına öfkelenen KDP unsurları muhalefet partilerini hedef alıyor. Sorun çok büyük. Barzani fena halde yıprandı, Mam Celal ve Noşirvan Mustafa gibi etkili isimler artık yok. Kürt siyaseti dümenini kaybetti. Normalde de Kürt’ün iki yakasının bir araya gelmesi ABD’nin ağırlığını koymasıyla mümkün olmuştu. Muhtemelen yine birilerinin duruma el atması gerekecek.” 

‘ANKARA ERBİL’E KARŞI CEZALANDIRICI POLİTİKASINI SÜRDÜREBİLİR’

Fehim Taştekin, Barzani’nin görevi bırakmasının Türkiye ile ilişkilerinde bir değişiklik yaratıp yaratmayacağına dair sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Olup bitenleri artık Barzani ve Erdoğan ailesi arasındaki ekonomik çıkarların olduğu dönemin verileriyle izah edemeyiz. Yeni bir döneme girildi. Erdoğan, Kürt kazanımlarını bitirmeye yönelik daha geniş bir siyasetin takipçisi. Bunu iç politikada kendini garantiye almanın bir yolu olarak da görüyor. Türkiye’de Kürtlere karşı Sri Lanka modeli, Rojava’ya askeri müdahale ve abluka siyaseti güdülürken Güney Kürdistan ayrı tutuluyordu. Erdoğan yok edici o potaya Kürdistan’ı da kattı. Barzani’nin çekilmesi ve belki iktidar değişimi durumu yumuşatabilir. Fakat Bağdat’la yeni bir ortaklık yol alıyor. Bu ortaklık hem Kürdistan’ın Irak Anayasası’ndaki sınırlarına geri çekilmesini öngörüyor, hem Kürdistan’ın devlet olma potansiyelini bitirecek ve ekonomik olarak darbe almasını sağlayacak şekilde gümrükler ve havaalanlarının merkeze devrini öngörüyor hem de Rojava ile kara bağlantısını kesecek bir koridor açılmasını ve buranın Irak güçlerinin denetimine bırakılmasını öngörüyor. Bu hedeflere varıncaya kadar Ankara Erbil’e karşı cezalandırıcı politikasını sürdürebilir. İntikamcı ve kindar bir yaklaşım artık dış politikada da geçerli.”


 GAZETECİ MUSA ÖZUĞURLU: ABD, BAĞDAT’I KÜSTÜRMEDEN KÜRTLER LEHİNE ARAYI BULMAYA ÇALIŞACAKTIR

Gazeteci Musa Özuğurlu

Gazeteci Musa Özuğurlu, Mesud Barzani’nin istifasının beklenildiğini belirterek, “Barzani referandum sonrası işlemleri tamamlayıp bağımsızlık ilanını yapan isim olarak istifa etmeyi planlıyordu ancak referandumun ardından hiçkimsenin beklemediği gelişmeler sonrası bu istifayı erkene alındı” dedi. 

Barzani’nin istifa konuşmasındaki ABD eleştirisine ilişkin de Özuğurlu, “Bu çok önemli bir nokta. Referandum öncesi ABD ve diğer bazı ülkelerin yaklaşımı çok olumluydu. Barzani bu desteğin ‘zorunlu’ olduğu hesabıyla hareket etti. Ancak Irak bir devlet ve aynı ülkelerin Bağdat’ı dikkate almadan politika yürütmeleri mümkün değil. ABD, Barzani’ye özel söz verdi mi bilemeyiz ancak vermiş olsa bile bunu pratiğe dökülmesinin mümkün olmadığı görülüyor. ABD bundan sonrası için muhtemelen arayı Bağdat’ı küstürmeden Kürtler lehine arayı bulmaya çalışacak. Ancak sahanın şartlarında Kürtlere verebileceği sınırlı. Barzani çok büyük hayal kırıklığı yaşadı. Ve bu açıklama tarihsel bir sitem. İç kamuoyuna ise bir açıklama lazımdı. ABD açıklaması bunu da hedefliyor. Yani ne yapalım? Görüyorsunuz ABD bile yardım etmedi açıklamasıdır bu” diye konuştu. 

Barzani’nin görevi bırakmasıyla KDP ile YNK ve Goran Hareketi arasında artan gerilime de değinen Özuğurlu, “Bu durum biraz da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi içindeki politik gelişmelere bağlı. Barzani ailesinin etkisi ne şekilde sürecek? Seçimlerde kimler aday olacak? Parlamentonun durumu ne olacak? Bunlar belirleyici” dedi. 

Barzani’nin istifasıyla Türkiye’yle Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkilerde bir değişiklik olabileceğine dikkat çeken Özuğurlu, “Barzani tüm bölgesel güçleri karşısına almış oldu referandum kararıyla. Bu tür krizlerden kan değişimi çıkış formülü olabilir. Tabii Barzani sonrası gelecek ismin tavrı da önemli. Yumuşak bir sürecin başlaması Türkiye- Irak, İran üçlüsünün isteklerinin karşılanmasına da bağlı” diye konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Evini istedi yıkım parasıyla karşılaştı

SONRAKİ HABER

Cumhuriyet davası: Tahliye çıkmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...