28 Ekim 2017 05:23

Murat Aksoy: Çocuklarım gurur duyacak

421 gün sonra serbest kalarak özgürlüğüne ve sevdiklerine kavuşan Gazeteci Murat Aksoy cezaevi günlerine anlattı

Paylaş

15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından 'FETÖ'nün medya yapılanması davası kapsamında tutuklanan ve 421 gün sonra (24 Ekim 2017) tahliye edilen Murat Aksoy, hapisteyken en çok çocuklarını görmeyi özlediğini belirterek, "Bugünler geçecek ve ileride çocuklarıma 'Bu zor dönemde babanız gazeteciydi' diyecekler. Kızım ve oğlum 'Babamın yazdıkları ortada, onunla gurur duyuyoruz' diyecek. Beni 421 gün ayakta tutan bu duygu oldu" dedi.

Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'a konuşan Murat Aksoy OHAL koşulları altındaki hapishane şartlarının daha zor olduğunu belirterek, "Nasılsın" demenin bile yasak olduğunu söyledi. "Duruşmadan 3-4 gün önce Şahin Alpay’ı gördüm cezaevinde. Sabahları gardiyan eşliğinde dolaştırıyorlar onu. Nasılsın demek bile yasak" diyen Aksyon, "Bizi ayakta tutan bu dayanışma idi. Bu dayanışma hem ailemi ayakta tuttu, en önemlisi beni içeride ayakta tuttu. Cumhuriyet gazetesinin, Evrensel gazetesinin, Aydın Engin’in, Ahmet İnsel’in, Fatih Polat’ın bizden bahsettiği bütün sayfaları sakladım" diye konuştu.

Tutuklu kaldığı 421 günü, OHAL koşullarında 2, hatta 3 ile çarpmanın mümkün olduğunu söyleyen Aksoy “Herhalde 2. aydan sonra. 2. aydan sonra normal bir düzene geçtik. OHAL nedeniyle televizyonumuz ve buzdolabımız 24 gün sonra, ilk gazetemiz 40 gün sonra geldi. İlk ay yalnızca Hürriyet verdiler” dedi.

Çocuklarını tutuklulğunun 60. günde sadece 60 dakika görebildiğini belirten Aksıy: “Eşim, oğlum, kızım ve iki ağabeyim gelmişti. Onlarla geçirdiğim her dakikayı olabildiği ölçüde hafızama kaydedip içeriye girdiğimde bir sonraki açık görüşe kadar onları hayal ediyordum. Bir süre sonra fotoğraf yasağı kalktı. 10 tane fotoğraf verdiler, onları başucuma koydum. Her gece yatmadan önce ve sabah uyandığımda bazen hüzünlü bazen mutlu bakıp, “Bugünler geçecek” diyordum. Bugünler geçecek ve ileride çocuklarıma “Bu zor dönemde babanız gazeteciydi” diyecekler. Kızım ve oğlum “Babamın yazdıkları ortada, onunla gurur duyuyoruz” diyecek. Beni 421 gün ayakta tutan bu duygu oldu” diye konuştu.

Bundan sonra tutuklu gazetecilerin, akademisyenlerin davalarını takip edeceğini ifade eden Aksoy: “Çünkü bizi ayakta tutan bu dayanışma idi. Bu dayanışma hem ailemi ayakta tuttu, en önemlisi beni içeride ayakta tuttu. Cumhuriyet gazetesinin, Evrensel gazetesinin, Aydın Engin’in, Ahmet İnsel’in, Fatih Polat’ın bizden bahsettiği bütün sayfaları sakladım. Mesleğimi yapıp yapamayacağımı bilmiyorum. İmkânlarımız ölçüsünde dayanışmanın parçası olacağız. Sivil toplumcular ‘Bir aktivist kazandık’ diyor eşim için. O kadar güçlü durdu ki, yalnızca anne baba değil benim elim ayağım oldu. Hakkını ödemek çok zor” dedi.

Aksoy tutukluyken yaşadıklarını şöyle anlattı “Biz de o kadar acı çektik ki... Bu acılardan kısmi olarak kurtuldum. Şu anda aynı acıları yaşayan mesleği gazetecilik olan volta atan insanlar var. Ben şu an rahatça çay içiyorum ama içerideyken çayı ajda bardakta içebilmenin nasıl bir duygu olduğunu hayal ettim. Oradaki mutluluk olsa bile tutuklu bir mutluluktu.” (HABER MERKEZİ)

SÖYLEŞİNİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

ÖNCEKİ HABER

Sürekli yaz saatinde 1 yıl daha devam kararı

SONRAKİ HABER

'Devlet Kürt basın kurumlarını kapatmakla amacına ulaşamadı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...