14 Ekim 2017 02:01

Şemdinli'nin ‘İyi çocukları’ göreve hazır

HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan ve Van Baro Başkanı Murat Timur, Umut Kitap Evi davasındaki tahliyeleri değerlendirdi.

Paylaş

İnanç YILDIZ
Diyarbakır

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 2005 yılında Umut Kitap Evi’nin bombalanması olayında suçüstü yakalanan ve geçtiğimiz gün tahliye edilen Ali Kaya verdiği bir röportajda “Devlette resmi göreve gerek yok. Öncelikli mücadelemiz, FETÖ’cü ve bölücü hainlerle mücadele” diyerek göreve hazır olduğu mesajını verdi. Hürriyet gazetesine konuşan Kaya, “Şemdinli TSK’ya kurulan ilk kumpastı. Şemdinli iddianamesi Ankara’da FETÖ’cü kriptolar tarafından hazırlandı” sözlerine tepki geldi. 

Umut Kitap Evi bombalanması olayında Şemdinli halkı tarafından suçüstü yakalananlardan Ali Kaya’ya ait olan arabada yapılan aramada, silahlar, öldürülecek kişilere ait listeler, krokiler bulunmuştu. Olaydan sonra Ali Kaya, Özcan İldeniz, Veysel Ateş tutuklanmışlardı. Ali Kaya için dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “Tanırım, iyi çocuktur” açıklamasını yapmıştı. Bombalama olayının iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya’nın kendilerini FETÖ’nün yönlendirdiği söylemesinden sonra tutuklular hakkında yeniden yargılamada ilk önce “örgüt kurmak”tan beraat verildi. Ardından da 3 sanık tahliye oldu. Tahliye olan “iyi çocuk” Ali Kaya, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, “Devlette resmi göreve gerek yok. Öncelikli mücadelemiz, FETÖ’cü ve bölücü hainlerle mücadele. Şemdinli TSK’ya kurulan ilk kumpas. FETÖ’nün PKK ile müşterek hareket ettiği ve işbirliği içine girdiği ilk olay. Fırsat bulduğumda inşallah Büyükanıt Paşa’nın ellerinden öpmeye gideceğim” ifadelerini kullandı. 

‘NASIL KUMPAS OLABİLİR O KADAR DELİL VARKEN’

HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan

Söz konusu tahliye sonrasındaki ifadeleri değerlendiren HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, “Siz bölgede Kürtleri öldürebilirsiniz, belediye başkanlarını ve seçilmişlerini öldürebilirsiniz sonra çıkıp orduya kumpas kuruluyor dersiniz. Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş’in elinde 105 kişilik liste vardı. Sakıncalı olan kişiler bu listede çok net belirtilmişti. 300 sayfalık  4 klasör dosya. Bunlar bombalı eylem gerçekleştirmeye gidenlerin aracında halk tarafından bulunan somut deliller.  Halk o anda bu insanları yakalıyor ve devlete teslim ediliyor ve polise teslim olurlarken ‘biz devlet için çalışan kişileriz’ diyor. Açıklamalarında ne diyorlar, bizim resmi olmamıza gerek yok zaten öldürebiliriz. 105 kişinin isminin yazılı olduğu liste küçük bir yer için kenara atılacak bir durum değildir. O dönem DTP’in 18 delegesinin fotoğraflarının da bulunduğu öldürülmesi gerekenlerin listeleri bu insanların üzerinde yakalandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı her iki  Astsubay için ‘tanırım iyi çocuklardır’ diyebiliyor, şuan ise bu bir kumpastır diyor. Nasıl kumpas olabilir halkın araçta ele geçirdiği deliller, silahlar, el bombaları ölüm listeleri var bunlara ait. Ortada somut deliler var. sivil vatandaşları siyasileri öldürmeye giden bir çetedir bu” dedi. 

‘ADAM ÖLDÜRMEK İÇİN RESMİYETE GEREK YOK!’

“Şemdinli de 105 kişinin ölüm listesi elinde olan kişiler sokağa salındı o yüzden adam öldürmek için resmiyete gerek yok” diyen Akdoğan, “Hukukun, özgürlüklerin, insan haklarının olmadığını hepimiz biliyoruz.  İnsan öldürmeye yemin edenler serbest bırakılırken işini geri isteyen Nuriye ve Semih açlık grevinde. 8-9 aydır bu insanlar rehin ama insan öldürmek, savaş çığırtkanlığı yağmak bu ülkede bu şartlarda ve hükümetin izlediği politikayı göz önünde bulundurursak daha çok alıcı buluyor. Biz buna şaşırmıyoruz 8 insan hayatını kaybetti, hiç birine soruşturma açılmadı. SİHA saldırısı sonucu 4 insan ölüyor ‘PKK’li öldürdük diyorlar’ biz aksini ispat edince ‘işbirlikçi öldürdük’ diyorlar.  Bu dediklerinin 1-2 yıl sonra tersi çıktığında ise efendim ben o dönem öyle kanat getirdim. Yalan söyleyen ve kan kaybeden bir iktidar ve kan kaybettikçe eski çeteciler ve karanlık odaklarla anlaşan bir iktidar. Gününü uzatmaya çalışan yeni bir dönemle karşı karşıyız toplum bunun önüne geçmezse bunun muhalif kesimi sindirmeye dönük yeni bir süreç olduğunu da bilmek gerekiyor” dedi. 

‘KARANLIK BİR DÖNEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Tahliye olan Kaya’nın “iyi çocuklardır” diyen kişinin elini öpmek içi zaman beklediğini söyleyen Nihat Akdoğan, “Kürtleri öldürmeye yemin etmiş bu katiller hiçbir şey olmamış gibi dolaşacaklar. Dışarıya salma nedeninden bir tanesi de cemaatin hazırlamış olduğu iddianame ama bugün partili arkadaşlarımızın tümünün dosyalarını bu savcılar hazırlamış. Genel başkanımız 1 yıla yakındır tutuklu, arkadaşlarımızın vekillikleri düşürülüyor, ben 6 ay tutuklu kalıyorum ve davam hâla sürüyor ama tüm bunlar Kürt halkına karşı kumpas olmuyor. Somut deliller varken, mahkemenin kararı varken bu insanların salı verilmesi bu ülkede muhalif olan hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı anlamına geliyor. Karanlık bir dönemle karşı karşıya olduğumuzun kanıtıdır” dedi. 

‘DÖNEMİN RUHUNA UYGUN KARAR’

 

 

Van Baro Başkanı Murat Timur

Kararı değerlendiren Van Baro Başkanı Murat Timur, tahliye kararının politik olduğunu söyledi. Ülkenin politik atmosferine göre verilmiş bir karar olarak yorumlayan Timur, “Şemdinli halkı suçüstü bir olay gerçekleştirdi, delilleriyle birlikte. Bunlar suç işlerken, kitap evine bomba atarken, insanları öldürürken  ve yaralarken suçüstü yakalandılar. Dolayısıyla ister FETÖ’den ister Metöden hakim olsun fark etmiyor. Hangi örgütten olursa olsun bu suçüstü olayını aynı şekilde değerlendireceğiz. Bunlar yargılamanın yenilenmesine kılıf olarak buldukları şeyden, binlerce insan hala ağır hasta olup bu adamların verdiği kararlarla cezaevlerinde. Eğer burada samimiyet olacaksa tamamen FETÖ’den tutuklanan hakimden aşılıp yeniden yargılanması gerekiyor. İşlerine geldikleri gibi ülkenin politik atmosferine göre bu şekilde karar veriyorlar. Daha önce zaten söylenen “iyi çocuktur, tanırım korum” güdüsüyle sanığı, yıllardır kamu görevlilerinin özellikle suç işlerken imtiyazlı bir konumda olduklarını biliyoruz. Burada da yargılamada kendilerine ayrıcalık tanınması, yargıdan kaçma veya yargıya mesaj verme anlamında söylenen şeydir. Bunu bu çerçevede değerlendirmek gerek”dedi. 

SANIKLARIN TAHLİYESİNE İTİRAZ 

Öte  yandan Şemdinli Umut Kitabevi sanıklarının tahliye edilmesine Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edildi. İtirazı yapan Van Baro Başkanı Murat Timur, suç delilleriyle birlikte suçüstü yakalanmış sanıklara imtiyazlı davranıldığına, bu nedenle “eşitlik ilkesinin” ihlal edildiğine dikkat çekti. Kitapevine yönelik saldırı öncesi kent genelinde yaklaşık 4 ay içinde 18 bombalama olayının yaşandığını hatırlatan Timur, “Örgüt kurmaktan” beraat eden sanıklar astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş’in tutuklanması ardından kentte uzun bir süre hiçbir patlamanın yaşanmadığını hatırlattı. 

ÖNCEKİ HABER

Tüpraş: Çocuğuma 'Baban ölmedi' dedim peki yarın?

SONRAKİ HABER

Akıma kapılan elektrikçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...