08 Ekim 2017 04:28

60 saat gece çalışması farkı sadece 40 lira

Mersin'den bir Çimsataş işçisi sözleşme sürecinde açıklanan taslağa dair değerlendirmelerini Evrensel'e yazdı.

Paylaş

Çimsataş’tan bir işçi
Mersin

Merhabalar ben Çimsataş metal fabrikasında çalışıyorum ve tüm işçi arkadaşlarıma kolay gelsin diyorum. Nasılsınız, iyi misiniz? Bu çalışma koşullarında bu ücretle ve sosyal haklarla nasıl olabileceğinizi biliyorum ama yine de sorayım dedim. Malum bizler de aynı şartlarda çalışmak zorundayız. 

Sözleşme sürecindeyiz, taslağımız açıklandı. Kısmen güzel, haftalık 37.5 saat çalışma, vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi ve 700 liraya yaklaşan zam falan alırsak iyi olur. Birkaç nokta var ki, çok önemli. Örneğin fabrikada 250’ye yakın arkadaşımız asgari ücret aralığında çalışıyor. Saat ücreti brüt 9 liraya çıkarıldığında net 1448 yapıyor. O nedenle de artışta asgari ücret üzerine 20 lira gibi bir şey oluyor. Bu da örgütlü ve sendikalı bir işyerinde asgari ücret seviyesini aşamıyor. Sözleşmeyi 20 lira üste çekerek sözleşmeyi yapmak problemli. Yani çalışırken ağır sanayi şartları, ücret alırken asgari. 

Sonra gece zammı (gece çalışması farkı) yüzde 15. Akşam 20.00 ile sabah 06.00 arası çalıştığımız saatlerde gece zammı alıyoruz. Gece çalışması vardiya farkı olarak saat ücretine brüt  90 kuruş fark alıyoruz. Örneğin benim gibi 60 saat gece çalışması yapan bir işçi 38 lira net maaşına yansıyor. Taslakta bu ücrete yüzde 15 zam isteniyor. Çevremizde saat ücretine 2.5 lira fark alan işyerleri var. Çukurova bölgesinde benzer fabrikalarda 250 lira ve üstü yansırken biz Çimsataş’ta 38-40 TL gibi komik rakamlar alıyoruz. Örneği yılda bir defa 266 lira olan kurban parası 750 TL istenebiliyorken neden gece vardiya farkı olarak saat ücretine 2.5 lira istenmiyor? Niye biz de 250 TL alamıyoruz? Temsilciler Kurulu’nda Birleşik Metal-İş Genel Başkanına işe giriş ücretleri asgari ücretin yüzde 20 fazlası olsun demişler, sektörde örneği var mı diyerek yüzde 15’e çekmiş, sizce de tuhaf değil mi? Kaldı ki benim 60 saatlik gece çalışma farkım 38 lira, bırakın yüzde 15-20’yi iki kat artsa ne olacak! 90 kuruş için yüzde 20 artışın sektörde örneği var mı diye tartışırken bu gerçeği görmek lazım. Gece vardiyasının yıpratıcılığı ispatlanmış bir durumken karşılığı bu olmaması lazım! Mikrop en fazla gece saldırıyor, insan vücudu ve beynin otomatik olarak fonksiyonları gecikiyor. Ama işveren sabah geldiğinde aynı işi istiyor. O zaman niye biz de alamıyoruz? İşçi olarak gece vardiyasının her türlü yıkımına maruz kalırken neden öteleniyoruz? 

Şimdi okul sezonu, çocuklar okula gidiyor. Çanta, kitap, defter, elbise, ayakkabı ve servis parası derken masraflar nasıl karşılanacak? Bir arkadaşımın şehir dışından bir misafiri gelmiş, dört gün kalmışlar. Arkadaşım diyor ki; 4 gün misafir ağırladım, gezdirdim altı ay eksiden kurtulamadım diyor. İşçi sınıfı geçimini borçla döndürüyor. Çocukların okulu, evin ihtiyacı biriken kredi kartını ödemek için kredi çek, kartları kapat, ihtiyaçları al seneye daha sonraki, seneye nasıl olacak. Krediye takla attırarak yaşamaya yabancı değiliz. Arkadaşlarla olan şeyler bunlar, insanız ve dertleşiyoruz, sonuçta yapacak bir şey yok deyip konu kapanıyor.  Bazı arkadaşlar “sendika aliverecek, ağzıma kativerecek” diye düşünüyorlar. Sen mücadelesini vermezsen kimin umurunda. Oysa çözüm basit, örgütlü mücadele. Kimse için değil, kendimiz için. Bizden, ömrümüzden, geleceğimizden çalınmasın diye. Sözleşme geldi kapıya dayandı. Örgütlü davranarak, birlik olarak sendikal bürokrasiye bırakmadan emeğimize ve alın terimize sahip çıktığımızı hissettirmemiz gerek. Bazı arkadaşlarım sözleşmenin çok çetin geçeceğini söylüyor. Katılıyorum bu olağanüstü hal gölgesinde bir sözleşme olacak, ama biz birlik olur direnirsek iyi bir sözleşme olacağına inanıyorum. O yüzden herkes elini taşın altına koymalı ve dediğim gibi kimse için değil kendimiz için mücadele vermeliyiz. Toplusözleşme taslağında yazan talepler azdır çoktur bir yana. Ama yazılanları sendikacılar almayacak, biz gücümüzü gösterirsek alabileceğiz. Artık zincirlerimizi kırma zamanı geldi. Tüm işçi kardeşlerimi selamlıyor, kolay gelsin diyorum.

ÖNCEKİ HABER

ZF Sachs işçileri: Bu kez bir parmak bal yeterli olmayacak

SONRAKİ HABER

Bu dönem hiç olmadığı kadar birlikteliğe ihtiyacımız var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...