03 Ekim 2017 21:00

Bu kâr ortamında talepler çok makul!

Bülent Falakaoğlu, Türk Metal-MESS ortaklığında TİS taslağını değerlendirdi; 'Bu kâr ortamında talepler çok makul!'

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU

İlk altı ay için yüzde 38.28 zam!
Türk Metal Sendikası’nın, 117 bin üye adına yürüteceği toplusözleşme taslağında istediği ortalama zammı böyle açıkladı. Metal işçileri istenen zam oranını olumlu bulsa da temkinli.
İşçileri temkinli olmaya iten şey ise... 
Önceki sözleşmelerde istenen zam oranı ile gerçekleşen arasında ciddi farkların olması.
Şunu açıkça belirtmek gerekir ki... 
Metal işkolunda, işçilerin taleplerini rahatlıkla karşılayabilecek bir kâr birikimi söz konusu. 
İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl açıkladığı ilk 500 büyük sanayi firmasının 200’e yakını metal işkoluna dahil!
Metalde kârlar müthiş.
Metal işkolunda kâr oranları 500 firmanın oldukça üstünde. 
Şimdi bu kârlılığa bakalım!
Bakma işlemini, MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) üye listesindeki alfabetik sıraya göre yapalım. (Bilindiği üzere TİS masasına patronlar adına MESS oturacak.)
Önce listede A’da yer alan firmalardan Arçelik’i seçelim.
İŞÇİ BAŞINA 100 BİN TL
Türkiye’nin 5. büyük sanayi kuruluşu. Bu yılın ilk üç ayında net kârı 240 milyon TL. Geçen yıla göre kârı yüzde 54 arttı.
İkinci üç aydaki net karı 256.6 milyon TL. 
Arçelik’in yıl sonu satış gelirleri büyüme beklentisi yüzde 25. 
Şirket 2016 yılının tamamında 1.3 milyar kâr elde etti. Bu yıl, bu rakam 1.7 milyar liraya  çıkarsa Arçelik işçi başına 100 bin lira kâr elde etmiş olacak. Arçelik’in 17 bin ücretli çalışanı var. Bu rakamı 100 bin ile çarpınca çıkan sonuç bu! 
İşçi başına net 100 bin TL kâr.  
Listede B harfinden, Türkiye’nin 312. büyük sanayi kuruluşu Baymak’ı seçelim. 
2016 yılını vergisi ödenmiş şekilde 44 milyon kâr ile kapattı.
600 çalışanı var. İşçi başına 75 bin TL kâr elde etmiş. Bu yılın ilk 6 ayında cirosunu geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 26 artırdı. 2013 yılından bu yana her dönemde sektörün oldukça üzerinde büyüme kaydeden Baymak, yıl sonu cirosunda yüzde 30’luk büyüme beklediğini açıkladı. 
Alfabede birkaç harf atlayıp F’ye gelelim. Türkiye’nin ilk 150 büyük firması içerisinde yer alan Federal Mogul’a bakalım. 
2002 yılında 2.5 milyon adet piston üreten İzmit Tesisleri şimdi 15 milyonluk üretime dayandı. Cirosunun da yıl sonunda net 1 milyar TL’ye dayanması bekleniyor. 1750 işçisi var. İşçi başına devasa kâr elde ediyor.  

OTOMOTİVİ TUTABİLENE AŞK OLSUN!

Otomotiv sektöründen devam edelim. 
Örneğin Ford... Geçen yıl 760 milyon kâr elde etti. 10 bin ücretli çalışanı var. Demek ki kişi başına 76 bin TL kâr elde etmiş. 
Bu yılın 2. çeyreğinde (nisan, mayıs, haziran toplamı) net kârı 360 milyon. Gerçekleşen kâr rakamı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32’lik artış göstermiş.
Daha fazla söze gerek yok! 
Geçelim Renault Otomobil’e...
2016 yılında Türkiye’de üretilen otomobillerin yüzde 36’sının altında Renault imzası var. Türkiye’nin ihraç ettiği otomobillerin yarısına yakını Renault bantlarında üretildi. 
Renault, 2016 yılını 2015’e göre yüzde 38 daha fazla kârla kapattı. 
Tamamen Türkiye’de üretilen sürekli yükselen satış grafiği yakalayan Renault Megane Sedan, bu yılın ilk yarısında, Türkiye’de en çok satılan ilk üç otomobil arasında yer aldı.
Megane, Bursa’dan yola çıkarak 35 ülkeye ihraç ediliyor.
Bu başarının bir karşılığı olmalı değil mi?
2017 yılının ilk 8 ayında otomotiv sektöründe satışlar bir önceki yıla göre hafif gerilemiş durumda. Lakin bu kimseyi  aldatmamalı. Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı yılın ilk 8 ayında yaklaşık 556 bin adet olan toplam satışların yıl sonunda 950 binleri görmesi bekleniyor. 
Bu rakama, kamyon ve ağır vasıta araçlarının dahil edilmesinin ardından otomotiv endüstrisinde toplam satışların 1 milyon bandını göreceği kesin.
1 milyon rakamı, satışların da, kârın da yüksek düzeyde süreceğinin habercisi! 

KÂRLAR İYİ, İŞÇİLER KÖTÜ!

Söz konusu devasa kârların altında ağır bir sömürü çarkı yatıyor. Ağır çalışma ve ucuz işçiliğe dayanan bir çark!
Üstelik her an işsiz kalma tehdidi.
Üretim artışı ve yüksek kârlar işten atılmayı engellemiyor. 
Örnek Arçelik. Geçen yıl üretim rekoru kırdı. Ama yeni yıla Çerkezköy fabrikasındaki 650 işçiyi işten atarak girdi. 
Ağır çalışma var, ama doğru dürüst izin bile yok. 
Örnek Federal Mogul. Çay molasına bile çıkılmadan çalışılan Federal Mogul’da izinler ertelenip duruyor.
Bir çok işyerinde aynı isyan: “İnsan yerine konmuyoruz, robotları geçecek kadar ağır çalıştırıyoruz.” 
Sonuç: Kârlar yüksek, çalışma koşulları gayri insani! 
Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Metal firmalarının kâr birikimleri işçi ücret taleplerini rahatlıkla karşılayacak düzeyde. 
10 bin işçiden, kişi başına 76 bin lira kâr elde eden Ford’u ele alalım.
İşçi başına ücretlere aylık 1000 lira zam yapsa... Zammın yıllık tutarı 120 milyonu buluyor.
Bu da firmanın 760 milyona ulaşan kârını 640 milyona düşürür. Ford bu durumda işçi başına  
76 bin değil 64 bin lira kâr elde eder. 
Görüldüğü üzere 1000 TL’lik zamdan sonra da çok fazla bir şey değişmez, yüksek kârlılık sürer.
Bu yüzden sendikanın geri adım atmasına izin verilmemeli. İşçilerin, ürettiklerinden daha fazla pay alması sağlanmalı. Ayrıca insani çalışma koşullarına yönelik talepler de TİS görüşmelerinin konusu olmalı...

SENDİKALARIN TİS TASLAKLARI

MESS Grup toplusözleşme görüşmeleri 117 bini Türk Metal üyesi olmak üzere, Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş üyesi 140 binin üzerinde işçiyi doğrudan ilgilendiriyor. Sözleşme sonuçları ise sendikal örgütlenmenin olmadığı diğer metal fabrikalarını da etkiliyor. Merkezinde otomotiv işçilerinin olduğu sözleşmeye ilişkin sendikaların açıkladığı taslaklar şöyle: 

TÜRK METAL

Türk Metal’in 2 yıllık sözleşme taslağında, ilk altı ay için ücret dengesizliğini gidermek için önce yüzde 6,69 oranında “çekme” uygulaması isteniyor. Çekme uygulamasının ardından sendika üyesi tüm işçilerin ücretlerine 1 lira 75 kuruş (1,75 TL) seyyanen zam talep edilen taslakta, ücretlere her kıdem yılı için 15 kuruş (0,15 TL) ‘kıdem zammı’ isteniyor. Türk Metal bu uygulamalarla ilk altı ay için ücret artış oranının yüzde 38,28’e ulaştığını söylüyor. İkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylık dilimler için ise enflasyon artı 2 oranında zam talep ediliyor. Türk Metal’in taslağında diğer talepler ise şöyle yer aldı: “Tamamlayıcı sağlık sigortası, iş sürelerinin denetimi, 30 günlük kıdem tazminatının korunması, Pazar gününün haftalık tatil ünü olarak belirlenmesi, yüzde 15’lik posta başı tazminatı, sosyal haklarda yüzde 40’lık iyileştirme, bayramlarda yüzde 200 fazla mesai ücreti, banka promosyonu.”

ÇELİK-İŞ

Çelik-İş Sendikasının taslağı, Türk Metal Sendikasının taslağı ile hemen hemen aynı. Önce işe giriş yılına göre işçi ücretleri bir seviyeye çekilmesi ardından saat ücretlerine 1.80 lira seyyanen zam isteniyor. Son olarak da her kıdem yılı için 15 kuruş zam talep ediliyor. İki sendika arasındaki tek fark Çelik-İş’in Türk Metal’in saat ücretine istediği seyyanen artışın 0.5 kuruş daha fazlasını talep etmesi. İki yıllık sözleşme taslağında 2, 3 ve 4’üncü altı aylık dilimler için yine Türk Metal’in sözleşmesinde olduğu gibi enflasyon artı yüzde 2 zam isteniyor. 

BİRLEŞİK METAL-İŞ

Birleşik Metal-İş’in 2 yıllık taslağında ise öncelikle en düşük saat ücretinin 9 liraya çıkarılması isteniyor. Yeni işe giriş ücreti olarak da asgari ücretin yüzde 15 fazlasının belirlenmesi talep ediliyor. Metal işçilerinin yüzde 25’inin 1-3 yıl arası genç işçilerden oluştuğuna dikkat çeken Birleşik Metal-İş, bu nedenle saat ücretlerine seyyanen artışı daha fazla tutarak 2,40 lira belirledi. Kıdem zammı olarak ise toplamda 1,50 lirayı geçmemek koşuluyla her kıdem yalı için saat ücretine 10 kuruş artış talep edildi. Ortalama ücret olarak 30,47’yi bulan teklifin, ilk altı ay için ücret karşılığı 695 lira. 2. altı ay için enflasyon artı 2 puan, 3. altı ay için yüzde 6 (Enflasyonun yüzde 6’yı geçmesi durumunda enflasyon oranı kadar ücret zammı yapılacak), 4. altı aylık dönemde ise enflasyon artı 2 puan artış istendi. 

Sosyal haklarda artış istenen taslakta, çalışma sürelerinin ücretler düşürülmeden haftalık 45 saatten 37.5 saate indirilmesi yer alıyor. Kiralık işçiliği engelleyen maddelerin konulduğu taslakta, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kadın işçilere, 3 Aralık Dünya Engelliler gününün de engelli kadrosunda çalışanlar için ücretli izin günü olması isteniyor. Taslakta vergi dilimlerine ilişkin de talep yer alıyor: “İşçiler, bazı zam dönemlerinde neredeyse hiç zam alamamakta, alınan ücret zamları vergi dilimlerinin değişmesi nedeniyle devlete vergi olarak kesilmektedir. Bu nedenle, yüzde 15’i aşan gelir vergisi ödemelerinin işveren tarafından üstlenilmesi teklif edilecektir.”

Patronların daha fazla kâr amacıyla tek taraflı olarak üretimi artırıcı, maliyet düşürücü önlemler almaya çalıştığı belirtilen taslakta, “İşçilerin sağlıklarını bozarak daha fazla ve yoğun yıpranmalarını sağlayacak biçimde yapmaktadırlar. Bu nedenle Performans Değerlendirme Kurulu kurulması teklif edilecektir” dendi.

ÖNCEKİ HABER

Tütün ihracatı eylülde zirveye çıktı

SONRAKİ HABER

Küçük esnaf, zincir markete yeniliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...