03 Ekim 2017 21:00

Bosch ve Türk Metal ne yapmak istiyor?

Bursa'dan Bosch işçisi, Türk Metal - MESS arasındaki toplu iş sözlemesine ve fabrikalarındaki gelişlere dair yazdı.

Paylaş

Bosch işçisi
Bursa

Merhaba Bosch’ta 10 yıllık bir işçiyim. Sözleşmeye dair ve fabrikadaki gelişmeleri yazmak istiyorum. Öncelikle fabrikadaki son duruma bakacak olursak, koyun can derdinde kasap et derdinde! Sürekli artan baskılar işçinin moralini iyice bozmuş durumda.  Çoğu genç işçi (yaşları 22-30 arasında) fabrikada bir gelecek görmüyor. Ama çaresiz; borcu olması, bankaya kredisi olması elini kolunu bağlıyor. Sözleşmeyi bekleyen, zam alıp tazminatı yükselirse işi bırakmayı düşünenlerin de sayısı bir hayli fazla. 

Şu an fabrikada 1 kişinin 4 makineye bakması isteniyor. Volkswagen’in emisyon-egzoz ölçümlerinden dolayı dizel enjektörde düşüş var deniliyor. Ama üretim yine aynı hatta daha fazla ve iş yükünü artırmış durumdalar. İşçilere yapamayacakları kadar çok iş veriyorlar. Resmen aleni bir şekilde mobbing uygulanıyor. Her hafta duyuyoruz başka bölümlerde 1’er, 2’şer, 3’er işçiyi işten attıklarını. Herkes bir yandan işten atılma korkusu yaşıyor. Genç işçiler içinden birisinin şiddet uygulayacak diye tedirgin oluyoruz. Herkesin canı burnunda fabrikada. 

Sendika, çalışma koşullarında patronla aynı gözle bakıyor. Çay bölgelerine gelip (sanki sanırsın vali gelmiş, protokol gibi, işçilikle uzaktan yakından alakaları yok) yüzde 38’in hepsini alacaklarını söylüyorlar, ama bir yandan da pazarlık diyorlar. Masadan kalkarız da diyorlar. Siz bizim yanımızda olun yeter, söylemini de kullanmaktan geri durmuyorlar. Ama işçiye dair veya patronun (müdürlerin, VTL, UTL) mobbingine karşı hiçbir şey yapmadıkları için, işçiler onlara hiçbir şekilde güvenmiyor. Taşıdığımız iş yükü fabrikanın çalışma talimatına aykırı. Verdikleri talimatı çıkarabilmen için ya onların talimatına uymayacaksın ya da talimata uyacaksın bu sefer de istedikleri imalat çıkmıyor. 

Schütte, Emag, Chiren gibi makinelerde 4 kişinin yapacağı işi 1 kişiye yüklüyorlar. Bir gözle kontrol yapan insandan 2000 tane parçaya, büyüteçte (lupe) bakmasını istiyorlar. Bir işçi bu kadar işi nasıl yapsın? Mecburen talimata uymuyor. Enjektörlerde kalite problemi gibi sıkıntılar çıkınca da tazminatsız işten atıyorlar. Sendika da, işveren haklı, talimata neden uymadın, diyor. Ve çıkıp utanmadan, ‘Şu an ortam çok kötü, her şey işverenin elinde, gözünün üstünde kaşın var deyip sizi işten atma yetkisine sahip’ diyorlar. 

İşçiler canının derdine düşmüş, baskının bu kadar arttığı bir ortamda sözleşmeyi konuşmak aklımıza bile gelmiyor. Ama yine de baskı yapmalıyız, birlik olmalıyız. Hem işverenin hem de sendikanın işbirlikçiliğini püskürtmemiz lazım. İyi bir sözleşme olabilmesi için süreci baştan sona takip etmeliyiz. MESS’le yapılan görüşmelerin işçilere şeffaf bir şekilde anlatılıp, işçinin onayına sunulması için sürekli temsilcileri zorlamalıyız. Bize sürekli yanımızda durun diyorlar ya, biz de yanlarında olduğumuzu ama sürecin de bir parçası olacağımızı söylemeliyiz. Her görüşmeyi gelip bir bir anlatmalılar ki işçiler de sendikanın yanında olsun. Bu zorlu süreçte biz işçilerin birlikte olması ve ortak hareket etmesi gerek. 

ÖNCEKİ HABER

Enes Ata ve Mahsum Mızrak'ın davası yine ertelendi

SONRAKİ HABER

Kirayı ödeyemedi, engelli eşi ve 4 çocuğu ile sokağa atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa