07 Eylül 2017 01:34

Zarrab dosyasına Zafer Çağlayan da eklendi

ABD'de Türkiye'nin eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında , ABD'nin İran'a karşı uyguladığı ambargoyu delme suçlamasıyla dava açıldı.

Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul

‘17 Aralık’ sürecinde 700 bin TL’lik saatiyle gündeme gelen AKP’li Eski Bakan Zafer Çağlayan hakkında ABD’de dava açıldı. Çağlayan 55 yıl hapis cezası talebiyle yargılanacak. Çağlayan’ın İran’a uygulanan ambargoyu delmekle beraber on milyonlarca dolarlık nakit ve mücevheri rüşvet olarak aldığı iddia edildi. Aynı suçlamalar Halkbank eski genel müdürü Süleyman Aslan için de geçerli. Konuyu yakından takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddialarında adı geçenlerle ilgili Türkiye’de adil bir yargılama yapılmadığını anımsatarak “Bu rüşvetler Türkiye’de alınıp verilmiş rüşvetlerdi. Türkiye’de adalet mekanizması kırıldığı için bu suçlar yargılanamadı” dedi.
2013’te gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçti. Soruşturmalarda takipsizlik kararıyla bir çok kişi ‘aklandı.’ Ancak Türkiye’deki yolsuzluk iddialarının kilit ismi Reza Zarrab ABD’de, İran ambargosunu delme ve kara para aklama gibi iddialarla bir yıldır hapiste. ABD yargısı yürüttüğü soruşturmayı derinleştirip 17-25 Aralık’ta yolsuzluk iddialarında adı geçen başka isimleri de bu davaya kattı. Önceki akşam Zarrab’ın iddianamesine ek bir iddianame eklendi. evindeki ayakkabı kutularında bir milyon avro çıkan Süleyman Aslan’a da suçlamalar yöneltildi. Zarrab tarafından alındığı iddia edilen 750 bin liralık saatle ve çeşitli rüşvet iddiaları ile gündeme gelen dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından hazırlanan ek iddianame ile dava dosyasına eklendi. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla halen ABD’de tutuklu bulunuyor. 

SANIK SAYISI 9’A ÇIKTI

 Zarrab davasındaki ek iddianamede aralarında Çağlayan’ın da bulunduğu isimlerin, İran’a uygulanan ambargoyu delmekten 5 yıl kara para aklamaktan 20 yıl ve bankacılık sistemini zarara uğratmaktan 30 yıl olmak üzere toplam 55 yıl hapis cezasıyla yargılanacak. Federal Mahkeme Heyeti tarafından kabul edilmesinden sonra açıklanan ek iddianamede, eski bakan Çağlayan’ın on milyonlarca dolarlık nakit ve mücevheri rüşvet olarak aldığı iddia edildi. Ek iddianamede tüm sanıkların işbirliği halinde hareket ettiği, işlemlerin Halkbank üzerinden yapıldığı, Çağlayan’ın makamını kullanarak diğer sanıkları yönlendirdiği ve koruyup kolladığı da belirtildi.Böylece Zarrab’ın yargılandığı davada yargılanan sanık sayısı dokuza çıktı.

Zarrab 19 Mart 2016’da, Atilla ise 27 Mart 2017’de tutuklanmıştı. İkilinin yargılanmasına 30 Ekim’de başlanması bekleniyor. Çağlayan dahil diğer sanıklar tutuksuz yargılanacak.

YARGILAMA TÜRKİYE’DE YAPILMALIYDI

17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunun dosyalarını yakından takip eden ve bu konuyu sıklıkla Meclis gündemine de taşıyan CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, bu yargılamanın Türkiye’de yapılması gerektiğini savundu. Türkiye’de adalet sistemi çökertildiği için işlenen suçlarla ilgili adil bir yargılama yapılamadığını söyleyen Erdoğdu, Çağlayan’ın adının soruşturma dosyasına eklenmesi ile ilgili şöyle dedi: “Türkiye’deki iddia, rüşvet alınması, Halkbank’ın zarara sokulması üzerineydi. ABD’deki iddia ise, İran’a uygulanan ambargoların delinmesi ile ilgili. Meclise gelen iddianame, saat ve altın ticaretindeki rüşvetlerle ilgiliydi” dedi.

Türkiye’de alınıp verildiği öne sürülen rüşvet iddialarının Amerikan ceza hukukunda nasıl bir sonuç yaratacağını konusunun önümüzdeki süreçte belli olacağını söyleyen Erdoğdu, “Bu rüşvetler Türkiye’de alınıp verilmiş rüşvetlerdi. Türkiye’de adalet mekanizması kırıldığı için bu suçlar yargılanamadı. Türkiye’de işlenen suçlar dolayısıyla başka bir ülkede yargılama yapılıyor olması bizim ülkemiz adına hüzün verici tablo bu olmalıdır. Memleketimizin insanları adaleti başka bir ülkede aramak zorunda bırakılmamalıydı. Bu organize bir yolsuzluk meselesi ve bir siyasal hareketin tümüyle içinde yer aldığı bir yolsuzluk olayı. Bu soruşturma sonucunda eğer Reza Zarrap itirafçı olup ABD makamıyla iş birliğine giderse, bu işin daha üst siyasal makamlara yansıma riski çok yüksektir” dedi

HALKBANK’A CEZA GELEBİLİR

Dava sonucunda Halkbankasına yüksek miktarlı bir ceza yazılma ihtimaline değinen Erdoğdu bu cezanın da Türkiye Cumhuriyeti Hazinesinden tahsili yoluna gidilmesi endişesi taşıdıklarını söyledi. Erdoğdu, “Halk Bankasına böyle bir ceza kesimi söz konusu olursa bunu yapanlar bedelini öderler. Bu yoksul halkın kıt kaynaklarını başka bir ülkeye bu şekilde yolsuzluk cezası olarak peşkeş çekenler halka hesabını verirler” dedi.

17 –25 ARALIK’TA NE OLMUŞTU?

17 Aralık 2013 sabahı, Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in talimatıyla, birçok kişinin gözaltına alındığı büyük bir operasyon başlatıldı. Gözaltına alınan kişilere, ‘rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık’ gibi suçlamalarının yöneltildiği operasyonu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz koordine ediyordu.

O dönemdeki İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, İş dünyasından Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de aralarında yer aldığı 89 kişi gözaltına alındı. Bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, İş dünyasından Reza Zarrab ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 26 kişi tutuklandı. Tutuklananlar bir süre sonra serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, daha sonra dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi.

25 Aralık’ta bu kez başka bir operasyon başladı. Savcı Muammer Akkaş tarafından yürütülen soruşturmada 96 kişiye yöneltilen suçlamalar arasında ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet’ bulunuyordu. Akkaş, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için de şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrı evrakı hazırladı. Ancak Emniyet, Savcının talimatlarını yerine getirmedi. Daha sonra 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili takipsizlik kararı verildi. 2 sene sonra, 4 eski bakan için oturum düzenlendi. Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divana gönderilmesine yönelik önergeler reddedildi.

HÜKÜMET: İDDİALAR İSPATLANSIN

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Çağlayan’ın Zarrab davasına dahil edilmesi hakkında, “Ekonomi Eski Bakanı Çağlayan’ın Türkiye’nin çıkarları aleyhine hiçbir işlemi olmamıştır; bizim için aslolan Türkiye’nin çıkarlarıdır. İran’a yönelik ambargonun delindiği iddiaları var ama bir Türk bakan hakkında başka bir ülkenin bulunduğu iddia ispatlanmalı” şeklinde konuştu. Zarrab davasıyla ilgili bir açıklama da Halkbank’tan geldi. Açıklamada bankanın tüm işlemlerde uluslararası düzenlemelere uygun hareket ettiği ve ABD’deki bir dava kapsamında Halkbank ve eski yöneticileri hakkındaki haberlerin yanıltıcı olduğu öne sürüldü  (HABER MERKEZİ)

 {{74923}}

ÖNCEKİ HABER

Kemal Özer gazetecidir, derhal serbest bırakılsın

SONRAKİ HABER

Feminist Yazar Kate Millett yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa