02 Eylül 2017 15:40

Sanayiden genç işçi manzaraları

“Sanayiye bakıyorum, çok küçük yaşlarda çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. Herkes eşitçe yaşamalı ancak bu nasıl düzelecek bilmiyorum.”

Paylaş

İrem KELLECİ
Adana

 

Memleket gündemi bir hayli sıcak. Daha doğrusu sık sık değişen gündemler ile yaz ayları daha da sıcak geçiyor. OHAL uzatılıyor, grevler yasaklanıyor, darbe girişimi ve yargılanma tartışmaları giderek hararetleniyor. Bir yandan ise eğitim-öğretim yılının başlamasına, meclisin açılmasına az kaldı ve buna bağlı olarak tartışmalar ve sorunlar da artacak izlenimi ağır basıyor. Tüm bu gelişmeler gençlerin günlük hayatına doğrudan yansıyor. Adana’da tüm bunların yaşandığı kentlerin biri elbette. Sıcakların daha fazla hissedildiği bu şehirde Yeni Metal Sanayi’de çalışan genç işçiler ile sohbet edip çalışma ve yaşam koşullarını konuştuk.
EŞİTSİZLİK HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Süleyman Şenol, liseyi bu sene bitirmiş. Üniversite okumak istiyor Süleyman ve bu sene hazırlanacağını söylüyor, son yıllarda yaz aylarında sanayide çalışmaya başlamış. Abisinin olduğunu söylediğini dükkanda 21.00’a kadar çalışıyor. Hem çalışıp hem okumanın zor olduğunu, memleketin gidişatını ise çok kötü bulduğunu belirtiyor. Eşitsizliğin her geçen gün arttığını ve bunu görmek için eğitim sistemine ve çalışma hayatına bakmanın yeterli olduğunu düşünüyor. Her öğrencinin eşit koşullarda sınava hazırlanamadığını, parası olanın istediği gibi okuyabildiğini belirtiyor Süleyman ve sanayiden de bir örnek vererek sözlerine son veriyor. “Sanayiye bakıyorum, çok küçük yaşlarda çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. Herkes eşitçe yaşamalı ancak bu nasıl düzelecek bilmiyorum.”
“OKULA DEVAM EDEBİLMEK İSTERDİM”
Ortaokulda iken okulu bırakmak zorunda kalan Kadir Baydur ile konuşuyoruz. 16 yaşındaki Kadir, sanayide elektrik işinde çalışıyor. Şu an nerede olmak isterdin diye soruyorum. Kadir ise verdiği kısa cevap ile  aslında tüm ropörtajı özetliyor: “Okula devam edebilmek isterdim ama maddi zorluklar yüzünden olmadı. Şimdi ise 07.00- 20.00 arası sanayide çalışıyorum.”
“BENDEN DAHA AĞIR KOŞULLARDA ÇALIŞANLAR VAR”
Muammer ise 15 yaşında bir meslek lise öğrencisi. Yaz aylarında sanayide çalışarak hem eve maddi destek olduğunu hem de meslek öğrendiğini söylüyor. Muammer, akşama kadar makine bakımı yapıyor. Muammer’in işi zor. Zira vücudu kadar büyüklükte makinelerle akşama kadar boğuşuyor ve yüzü gözü pas içinde. Ancak Muammer, kendisinden daha ağır koşullarda çalışan arkadaşlarının olduğunu söylüyor, kendi işinden şikâyet etmiyor.
“GENÇLER ARASINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI ARTIYOR”
Sanayinin içerisinde bir çok kebapçı, market, sigaracı, simit dükkânı ve büfe de var. On bine yakın işçinin çalıştığı bu sanayi, OSB’den sonra Adana’nın en büyük sanayi sitesi. Sitenin işlek kebapçılarından birinde çalışan Ekrem sanayideki son durağım oluyor. Eğitim durumunu soruyorum. Aldığım cevap sanayide karşılaşacağın gençlerden alacağınız en çoğudur muhtemelen. 17 yaşında olan Ekrem’den de “lise terk” cevabını alıyoruz. Kebapçıda çalışarak meslek öğrendiğini ve eve katkıda bulunduğunu söylüyor. Nasıl gidiyor diye soruyorum Ekrem’e. İlk verdiği cevaplar ile halinden memnun olduğunu anlıyoruz. Ekrem’e göre Adana’da gençler arasında işsizlik ve uyuşturucu kullanımı artmış. Böylesi durumda elinde mesleğinin olması ve temiz olmak bir gurur kaynağı olarak vücut bulmuş onda. Çalışan gençlerde ise çok yorulanların uyuşturucu ile rahatlama eğiliminin arttığını söylüyor. Ancak çalışma koşulları bakımından memleketteki gidişattan memnun değil. Ülkeyi yönetenlerin zenginlik içinde yüzdüğünü, işçilerin ise düşük ücretle uzun saatler çalışmak zorunda kaldığını belirtiyor ve talebini ekliyor: “Çalışma koşulları hafifletilmeli, ücretler yükseltilmeli.”

 

ÖNCEKİ HABER

“Denize gitmeyeli yıllar oldu”

SONRAKİ HABER

Ekim Devrimi ve eğitim -2

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...