02 Eylül 2017 15:38

“Denize gitmeyeli yıllar oldu”

“Bayramdan bayrama köyümüze gidiyoruz, denize gitmeyeli de yıllar oldu. Bu sanayide yakın zaman da deniz tatiline giden birisine rastlamadım.”

Paylaş

Barış TİMUR
Kayseri

                 
Yaz döneminin ortası, ağustosun kavurucu sıcağı altında Kayseri’nin küçük atölyelerinin bulunduğu Eski Sanayi’de dolaşıyoruz. Birkaç kişi ile ufak tefek sohbetler gerçekleştiriyoruz. Bu sohbetler sonrasında, sanayinin ortalarında bulunan bir torna atölyesine yönlendiriyorlar bizi. Bu atölyede çalışan genç işçi arkadaşımız çevreninde güler yüzlülüğü ile tanınıyormuş. Bizi de gülümseyerek karşılıyor kapıda. Arpa ezme makinesi başta olmak üzere yağmur oluğu ve oluk dirseği üretiyor bu atölye. Bunların yanların da hırdavat eşyaları da satıyorlar. İki kişi çalışıyorlar: atölye sahibi usta ve ufaklıktan beri yanında çalışan 24 yaşındaki arkadaşımız. “İki kişi sırtlandık yıllardır dönderiyoruz ekmek teknemizi” diyor genç işçi. Artık ikinci evi olmuş anlaşılan küçük atölye. Babası da tornacı olan arkadaşımız ilkokulda babasının yanına gelip giderek öğrenmiş bu mesleği.
BÜYÜK FABRİKALARIN REKABETİ
Güne nasıl başladığını ve zamanın nasıl geçtiğini anlatarak başlıyor sohbetimiz. Yaz, kış 6’da kalkıp atölyeyi açıyor ve kahvaltısını burada yapıyormuş. Son dönemde işlerin azlığından da bahsediyor ve bu nedenle istek oldukça üretiyorlarmış arpa ezme makinesini. Aslında Kayseri’de geniş tarım alanları bulunuyor ve yapıp sattıkları bu makine, tarımla uğraşanlara oldukça lazım. Neden son dönemde daha az üretim yaptıklarını soruyorum. Aldığım cevap ise “Büyük fabrikalar her yıl milyonlarca üretiyor. Bırakalım Kayseri’yi onlarca şehirlere satıyorlar ve bizim yaptıklarımızdan çok daha ucuza satıyorlar.” oluyor. Buradan da büyük fabrikaların, küçük atölyelerin işlerini oldukça etkilediği sonucunu çıkarıyor genç işçi arkadaşımız.
“ŞAKALAŞMASAK ZAMAN GEÇMİYOR”
Konuyu biraz daha arkadaşımızın yaşamına çevirmek istiyorum ve en son ne zaman tatile gittiğini soruyorum. Gülümseyerek “Bayramdan bayrama köyümüze gidiyoruz, denize gitmeyeli de yıllar oldu. Bu sanayide yakın zaman da deniz tatiline giden birisine rastlamadım.” diyor. Biz atölyenin içerisinde sohbet ederken birçok başka atölyelerde çalışan işçi arkadaşlarımız uğruyor yanımıza. Sohbet arasında laf atıp şakalaşıyorlar. “Şakalaşmasak zaman geçmiyor burada, beni de sevdikleri için hep başıma toplanırlar.” diyor gülümseyerek. Sohbetimizi bitirmeden önce bu atölyelerin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu da vurguluyor. “ O zaman yolumuz Organize Sanayi’ye düşer, oralarda iş bulursak geçinmeye devam ederiz.” diyor. Akşam ezanından sonra insanların sanayiden ayaklarını çektiklerini ve atölyelerin bir bir kapanıp, çalışan genç işçilerin evlerinin yolunu tuttuklarını söylüyor.

 

ÖNCEKİ HABER

“Yasaları bizim sırtımızdan yiyenler yapıyor”

SONRAKİ HABER

Sanayiden genç işçi manzaraları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...