02 Eylül 2017 15:31

“Param olsaydı Real Madrid-Barcelona maçına giderdim”

Derince limanında gerçekleştirdiğimiz sohbetler bizlere gösteriyor ki genç işçilerin sıkıntıları saymakla bitmez.

Paylaş

Kübra LAZ
Metin DOĞAN
Kocaeli

Derince Limanı’nda her sabah olduğu gibi işçiler güne erkenden başlıyor yoğun tempo da iş devam ederken saat 10’da verilen çay molasıyla birlikte Recep Yılmaz’la sohbetimize başlıyoruz. Recep henüz 19 yaşında Hataylı bir işçi. İmam Hatip mezunu bu yıl açık öğretimden ilahiyat fakültesini kazanmış. Bölümünden beklentilerini sorduğumuzda aldığımız cevap çok manidar: “Maksat diplomamız olsun.” Neden açıktan imam hatip okuduğunu sorduğumuzda ise maddi zorlukların getirisi oluğunu ve ve bu zorluklar yüzünden de gurbette çalıştığını söylüyor. Çalışma koşullarından konuyu açtığımızda bazen iyi bazen kötü olduğunu söylüyor. “Mesela zorla mesai yaptırıyorlar. Aldığımız paraya bazen değmiyor.” diyor Recep. Sosyal hayatını olumsuz yönde etkilediğini, mesai yapmak istemediği zaman kovulmakla tehtit edildiğini de ekliyor. Son olarak “Eğer maddi koşullar el verseydi ne okurdun?​” sorusuna ise coğrafya ya da tarih okumak istediğini söylüyor. Derken bizim de çay molamız bitiyor ve Recep’le sohbetimiz son buluyor.
“3 SAAT UYKUYLA NASIL KİTAP OKUYAYIM!”
Bir sonraki molamızda ise Erkan Kaba ile çay içiyoruz. Erkan Maraş’tan keni parasını kendi kazanmak için Kocaeli’ye çalışmaya gelen bir genç. Recep’ten bir yaş küçük olan Erkan da Recep gibi üniversiteyi bu yıl kazandı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde Coğrafya Bölümü’nü kazanan Erkan diğer işçilere göre okuma olanağı olduğu için kendini şanslı hissediyor. Üniversiteden beklentilerini sorduğumuzda ise cevaplarını sıralıyor: iyi bir eğitim, iyi bir meslek, yüksek düzeyde kültür... Umarız beklentileri karşısında hayal kırıklığına uğramaz. Çalışma koşullarını Erkan’a sorduğumuzda ise Erkan’ın cevapları hiç de iç açıcı olmuyor. “Zor, çok zor. Bazen 24 saat çalıştığımız günler bile oluyor, izin yok. Her gün mesai var ve iş çok ağır.” Çalışma koşullarının zorluğundan kaynaklı sosyal hayatının olmadığından yakınıyor. Hatta kitap bile okuyamadığını söylüyor ve sohbeti şu sözlerle tamamlıyor: “Gardaşım 3 saat uykuyla geldiğim günler oluyor, nasıl kitap okuyayım!”
“İŞVERENLE TARTIŞTIM, GEZMEYE GİTTİM”
Mesaiden önceki yemek molasında ise bize Hakan Karaca eşlik ediyor. Hakan 22 yaşına birkaç gün önce girmiş. Kocaeli’ye gelmeden önce İzmir’de çalışıyormuş. O da Recep ve Erkan gibi mesai saatlerinden şikayetçi. “Kaçta girdiğimiz, kaçta çıktığımız belli değil. Mesai ücretlerini almakta sıkıntı yaşıyoruz.” diye de ekliyor. 2 aydır limanda çalışan Hakan, “Kocaeli’yi gezme fırsatın oldu mu?​” sorusuna “İlk defa dün gezebildim. İşverenle tartışmıştım ve işe çıkmadığım için gezmeye fırsatım oldu.” cevabını veriyor, o sırada ortamda hafif gülüşmeler yaşanıyor. Hakan, genç bir işçi olmanın en zor yanlarını ise sosyal hayatın olmaması olduğunu düşünüyor. “En azınan belli günler havuza, sinemaya, halı sahaya gitmek güzel olur. Bizim öyle bir imkanımız yok.” diye ekliyor. “Peki çalışmasaydın ne yapardın?​” diye sorduğumuzda bize “Vallaha param olsaydı Real Madrid-Barcelona maçına giderdim.”yanıtını verdi.
GENÇ İŞÇİLERİN SIKINTILARI
Derince limanında gerçekleştirdiğimiz bu sohbetler bizlere gösteriyor ki genç işçilerin sıkıntıları saymakla bitmez. Bu sıkıntılar ise sadece bu üç gencin sıkıntısı da değil. Ağırlıklı olarak sosyal hayatlarının kötü olmasından dem vuruyorlar. Çalışma koşullarının ağırlığı, tecrübesizlik ve bununla beraber gelen daha büyük yaştaki işçilerin emirleri işçileri zorlayan koşullardan. Yaşıtları tatil yaparkan onların çalışması moral ve motivasyonlarını olumsuz etkiliyor. Ama gençler şunu da biliyor ki birlikte oldukları sürece ne mesai saatleri ne de ağır çalışma koşulları değişmeyecek koşullar değil. Nasıl genç yaşta zor koşullarda çalışabiliyorlarsa, halı sahaya gidebilmek, kitap okuyacak fırsatı bulabilmek hatta Real Madrid maçına gidebilmek içinde birleşmeliler.

 

 

ÖNCEKİ HABER

Aslolan dünyayı değiştirmek

SONRAKİ HABER

Balçiçek İlter Star TV’ye geçti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...