02 Eylül 2017 14:48

Yeni Türkiye’de taraftarlık

Tüm bu soruların “Yeni Türkiye'nin” mevcut iktidarı tarafından cevaplandırılamayacağını biliyoruz elbette.

Paylaş

Şiar ARGIN

Yıldız Teknik Üniversitesi

 

Beşiktaş-Konyaspor maçında açılan “Nuriye-Semih Yaşasın” pankartı sebebiyle Beşiktaş'ın Beleştepe taraftar grubuna “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla operasyonlar sürüyor. 17 kişinin hakkında yakalama kararı çıkarılan operasyonda şimdiye kadar 11 kişi tutuklandı. Tutuklanan taraftarlar için çeşitli taraftar gruplarından da Beleştepe’ye destek geldi. Galatasaray’ın Tekyumruk, Fenerbahçe’nin Vamos Bien, Adana Demirspor’un 6.Bölge gibi taraftar grupları #BeleştepeYalnızDeğildir tagiyle tutuklanan taraftarlar için dayanışma çağrısı yaptı. Beşiktaş’ın en büyük taraftar grubu Çarşı da sosyal medya hesabından “Ya hep beraber ya hiçbirimiz, yanınızdayız” diyerek olaya tepki gösterdi. 

YAŞAMA TALEBİ ONA SON VEREN BIÇAKTAN KESKİN MİDİR?

Aynı maçta futbolcuları yaralamak üzere sahaya bıçak fırlatan Konyaspor taraftarının serbest bırakıldığını, Beşiktaşlı taraftarların “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” yazan pankartının stada alınmadığını, Başakşehirspor taraftarının Club Brugge maçında “Başkomutan” yazılı pankart açtığını da hatırlatarak birkaç cümle de biz edelim. İşlerine geri dönebilmek için 168 gündür açlık grevinde olan iki eğitimcinin “yaşamasını” istemek nasıl olur da terör örgütü propagandası sayılabilir? Terör örgütleri ne zamandır insanların yaşamasını istiyor? Adam yaralamak, sahayı işgal etmek mi daha ağır suçtur, pankart açmak mı? Üzerinde “yaşasın” yazan pankart, yaşama son veren bıçaktan keskin midir? 

Tüm bu soruların “Yeni Türkiye'nin” mevcut iktidarı tarafından cevaplandırılamayacağını biliyoruz elbette. Ancak “spor ve siyaset” meselesine de açıklık getirmek gerekir nitekim. Futbol, tarihi boyunca birçok iktidar tarafından yönetim mekanizmalarından biri olarak kabul edilmiş ve bu yönde dizayn edilmiştir. Bugünün Türkiyesine bakıldığında da “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” pankartının alınmadığı stadlarda “Başkomutan” pankartlarının açılmasının teşvik edilmesi bu perspektifte değerlendirilebilir. AKP hükümeti ülkenin bütün alanlarında olduğu gibi tribünlerde de siyaseti yasaklamıyor kuşkusuz. Ancak hükümete muhalif olan tüm güçlerin baskı altında tutulmaya çalışıldığı, siyasetçilerin hapsedildiği, gazetecilerin tutuklandığı, akademisyenlerin ihraç edildiği ülkede taraftarlara ayrıcalık tanıyacak değil elbette. Üstelik son dönemin en muhalif simgelerinden biri olarak işaret edilen İzmir Marşı’nın tribünlerden yükselmesi de iktidarın hoşuna giden bir durum değil. Marşın dizelerinden birinin yazılı olduğu pankartın stada alınmaması ve maçta yaşananlar iktidar politikalarının bir özeti olarak okunabilir bizce: Bıçak fırlatmak, sahayı basmak, yandaşlık serbest, muhalefet yasak! 

#GöztepeTaraftarıFişleniyor

Göztepespor taraftarları, 4 Haziran’da Antalya’da Eskişehirspor ile oynadıkları TFF 1. Lig Final Maçı’nda çıkan olaylar nedeniyle, Antalya Emniyet Müdürlüğü’nce başlatılan birinci dalga operasyonda haklarında “örgütlü suç işledikleri” iddiasıyla yakalama kararı çıkartılan 72 kişiden 55’inin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Taraftarların Twitter’da “#GöztepeTaraftarıFişleniyor” etiketi ile gösterdikleri tepki büyük yankı buldu. Birçok taraftar grubundan ve kamuoyundan destek geldi. Göztepe’nin Yalı isimli taraftar grubu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla “Evet örgütlü hareket ettik.” diyerek duruma tepki gösterdi.

Futbolun dünden bugüne geçirdiği sosyo-kültürel ve ekonomik değişimler ele alındığında taraftar gruplarının çeşitli yöntemlerle fişlenmesi, taraftarlık anlayışının endüstriyel futbol tarafından ısrarla “seyirciliğe” veya “müşteriliğe” doğru değişime zorlanmasının bir sonucu olarak karşımıza çıkabilir. Beleştepe üyesi taraftarların tutuklanmasından sonra Göztepe taraftarına uygulanan fişleme operasyonunun da daha “politik” yanlar barındırdığı aşikar. Göztepespor Kulübü tarafından yapılan açıklamada da soruşturmanın, 6222 sayılı sporda şiddet yasası ile ilgili uygulamaların ötesinde, farklı boyutlarda olduğunun söylenmesi de durumu izah ediyor. Tek tip tribün oluşturma çabaları iktidarın tekçi politikalarının tribünlerdeki yansımasıdır. Muhalif taraftar gruplarını kriminalize ederek susturmak amacıyla yapılan ard arda operasyonlarla hedeflenen Konyaspor, Başakşehirspor gibi siyasal iktidara bağlı, onun politikalarını besleyen tribünler oluşturmak. Tüm bu ugulamalara karşı taraftar gruplarına düşen ise birlikte hareket etmek, farklı mücadele yöntemleriyle alınacak ortak tavırlarla operasyonları geri püskürtmek olmalıdır. 

 

ÖNCEKİ HABER

Dersim Barosundan 1 Eylül mesajı

SONRAKİ HABER

All izz well (her şey yolunda)

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...