10 Ağustos 2017 00:34

Sağlık emekçisi kadınların talebi kreş ve erken emeklilik

SES İzmir Şube Eş Başkanı Hülya Baran Ulaşoğlu, sağlık emekçisi kadınların toplu iş sözleşmesi taleplerini yazdı.

Paylaş

Hülya BARAN ULAŞOĞLU 
SES İzmir Şube Eş Başkanı

2018-19 toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için çalışanlarla birlikte taleplerimizi belirledik. Toplusözleşme kimi gazete ve televizyonlar için maalesef sadece maaş artışına indirgenen bir haber değeri taşıyor, yoksulluk seviyesinde yaşayan memur içinde öyle algılanan bir durum. Biz sağlık emekçileri olarak çalışma şartlarımız çok ağır olduğu için taleplerimiz çok çeşitli ve bu talepleri görünür kılmaya çalışıyoruz. Bunlardan en önemlisi “24 saat açık ücretsiz kreş ve fiili hizmet hakkı.”

Sağlık hizmetinde gece gündüz ayrımı yok ve özellikle hemşire ve ebeler, emekli olana kadar ayda ortalama 6 gece nöbet tutarak çalışıyoruz. Sağlıkta esnek, kuralsız çalışma, gece nöbetleri öncelikle bedenimizi sonrasında ise psikolojimizi, aile hayatımızı hele hele çocuklarımızı çok etkiliyor. Sağlık emekçileri geceleri çalışıyor, bulaşıcı hastalıklarla yüz yüze ve sürekli ayakta. Kısacası sağlık alanı ağır ve tehlikeli işler kapsamına alınmalı, fiili hizmet zammından faydalanmalı erken emeklilik kapsamına girmelidir.

Sağlık demek, bakım demek ve ataerkil toplumlarda bakım kadının işi olunca meslek olarak sağlık alanında kadın emekçi çok fazla. Her ne kadar çocuk ebeveynler için ortak sorumluluk olsa da özellikle yıllar annenin gözetiminde. Bu nedenle gece nöbetleri tutan biz sağlık emekçisi kadınlar için 24 saat açık ücretsiz kreş talebi hayati bir talep.

ÇOCUĞUMUZ GÜVENDE DEĞİLKEN NASIL VERİMLİ OLABİLİRİZ?

Hem çocuğumuzun güvenliği, hem kendimiz, hem hastalar için 24 saat açık kreş zorunlu. Boşanmış ebeveynler, çocuğun gece bakımını üstlenecek güvenilir bir yakının yokluğu, gece kalacak bir bakıcı bulmanın zorluğu aynı zamanda ekonomik külfetini karşılayamamak, aile içinde ensest ilişkiler... Ki her şey yolunda bile olsa nöbetli çalışan eşler. (Polis, asker, güvenlik, sağlık çalışanı vb.) İki ebeveyn nöbet tutulan bir işte çalışıyor ise zaten çocuğun anne babayı ortak görme şansı yok. 

İnsan sağlığı ile uğraşıyoruz, yaraları sarıyoruz fakat kendi yaralarımızı saramıyoruz. Aile kutsal diyen bir hükümetten en azından çocuklara saygı gereği, geleceğe öz güveni olan bireyler yetiştirmenin olanaklarını genişletilmesini bekleriz, fakat üç çocuk doğurun diyenler; süt iznini kesiyor, çocuğun sütüne göz dikiyorlar.

OLMAZSA OLMAZIMIZ

Biz her sözleşme döneminde; eylemlerde taleplerimizi haykırıyoruz, ancak alamıyoruz. Fakat biliyoruz ki farkındalık yarattıkça talepler daha çok sahipleniliyor ve öğrendikçe mücadele isteği artıyor. TİS süreci farkındalığın arttığı bir süreç, bu yüzden her yerden, her fırsatta tekrar haykırıyoruz; geceleri herkes evinde uyurken bizler sabaha kadar ayaktaysak yıpranma payı, erken emeklilik bizim hakkımız, çocuklarımızı güven içinde büyütmek, nöbetlerde huzurla çalışmak için 24 saat açık ücretsiz kreş talebimiz olmazsa olmazımız.

Son olarak; sendika içindeki kadın mücadelesi, kadınların çalışma yaşamındaki sorunları ve kazanımları üzerinden yürürse çok daha hak alıcı ve ileriye taşınacak bir mücadele çizgisine evrilir diye düşünüyorum.

ÖNCEKİ HABER

Aysun Gezen: Ayrımcılık ve mobbing ortadan kaldırılmalı

SONRAKİ HABER

Sincan Arçelik işçileri: 'Bunu alacağız' demek yetmez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa