18 Haziran 2017 00:37

Onuruma dokunamazsın!

Kaos GL Medya Koordinatörü Yıldız Tar, Mersin’de katıldığı Onur Haftası eyleminin öz güveniyle İstanbul’da yarın başlayacak etkinlikleri yazdı.

Paylaş

Yıldız TAR*

1969 yılında, New York’ta Stonewall barına, polis o dönem için sıradanlaşan baskınlarından birini düzenledi. Eşcinsel, biseksüel ve transların gittikleri en popüler barlardan biri olan Stonewall’a bu baskında sıra dışı olan bir şey vardı. Bu sefer bar sakinleri sakinliklerini bozdu ve direnişe geçti. Polis şiddetinin kanıksanmasına ses çıkaran LGBTİ’lerin isyanı beş gün boyunca New York sokaklarına taştı. Bu isyanın, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin sembolü haline geleceğini ve küresel bir meseleye dönüşüp Onur Haftası ve Yürüyüşü adıyla dünyanın her yerine yayılacağını o dönem direnenler fark etmişler miydi bilemiyoruz. Ancak bir trans kadının fırlattığı bira şişesi 25 yıldır Türkiye’de havada salınıyor. Konacağı yeri bekliyor…

İsyandan bir yıl sonra ayrımcılık ve baskıya karşı direnenler bu sefer daha örgütlü bir şekilde Stonewall’u anmaya başladı. Anmalar Onur Haftası’na; direniş hak talebine; New York’la sınırlı çığlık dünyanın dört bir yanında sloganlara evrildi.

Türkiye’de bu yıl da birçok şehirde Onur Haftası etkinlikleri yapıldı, yapılıyor. İki yıldır yoğun polis şiddetine sahne olan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası 19 Haziran’da başlayacak. 25 Haziran’da yürüyüşle sonlanacak. Hemen ardından bayrağı transların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddeti görünür kılmak için yola çıkan Trans Onur Haftası “Göç” temasıyla devralacak.

Onur Haftası ve Yürüyüşü İstanbul’la sınırlı değil elbette. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kaos GL’nin eşcinselliğin “hastalıklar” listesinden çıkarıldığı 17 Mayıs haftasında düzenlediği Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi Karşıtı Buluşma Ankara’da emeği, emek mücadelesi ile LGBTİ hakları arasındaki ilişkiyi ele aldı.

Onur Haftası adıyla ise bu yıl İzmir, Mersin, Antep, Kocaeli’de etkinlikler yapıldı, sokağa çıkıldı. Denizli’deki Onur Haftası devam ediyor.
Son yıllarda Ramazan’ın Onur Haftalarının yapıldığı Haziran’a denk gelmesiyle birlikte etkinlikler daha yoğun tehdit ve baskının gölgesinde yapılıyor. Çeşitli basın yayın organları, sözde sivil toplum örgütleri, şiddeti meslek edinmiş siyasi oluşumlar; LGBTİ’lerin hak ve varoluş mücadelesini engellemek gibi nafile bir çabayı sürdürmekte inat ediyor.

MEDYA-SİYASET İŞ BİRLİĞİYLE HEDEF GÖSTERME

Bu yıl da tehditlerin en yoğunlaştığı adres Mersin’di. Mersin’de üçüncüsü düzenlenen Onur Haftası; homofobik, bifobik ve transfobik gruplar tarafından tehdit edildi. Mersin Onur Haftası Milat gazetesinin nefret söylemi içeren haberinden sonra, İslami analiz internet gazetesinde de hedef gösterildi. Onur Haftası Komisyonu; Ensar Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, İHH, Beyza Piliç, MÜSİAD, AGD, Memur Sen, Cihannuma Derneği’nin etkinlik yapacakları mekanları hedef alan toplu mesajları üyelerine gönderdiğini tespit etti.

Geçtiğimiz yıllarda Ankara’da Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ün yasaklanması, İstanbul’da onur yürüyüşlerine polis saldırısı ve tehditler, Denizli’de onur yürüyüşünün tehdit edilmesi ve daha birçok nefret eylemi; LGBTİ’leri, nefret ve ayrımcılık karşıtlarını yıldırmayı hedefledi. Bu yıl da Mersin Onur Haftası’nın tehdit edilmesi ile hedeflenen bu toplumun ve dünyadaki bütün toplumların parçası olan LGBTİ’leri yalnızlaştırmak, güçsüzleştirmek ve dışlamaktan başka bir şey değildi.

BAŞARAMADILAR

Ancak nefret umduğunu başaramadı. Hedef göstermeler adresine ulaşmadı. Mersin Onur Haftası 5-11 Haziran tarihlerinde büyük bir coşku ve nefrete karşı yaşam iradesiyle yapıldı. Onlarca insan hakları kurumu haftayla dayanıştı. Nihayetinde yürüyüş günü olan 11 Haziran geldi çattı.
Benim de yerinde gözlemleme parçası bulduğum hafta ve devamında yürüyüş OHAL altında iyice azalan umudumu öyle bir arttırdı ki, mücadele ile nelerin kazanılabileceği yüzümde dışarıdan bakıldığında anlamsız gelebilecek bir gülümsemeye dönüştü.

Yürüyüş için toplandığımızda sayabildiğim kadarıyla üç kez saldırı girişimi yaşandı. Onca tehdide, devlet desteğine rağmen alanda saldırmak için bekleyen kişi sayısı bir elin parmağına denkti. Üç saldırı da coşkudan hiçbir şey kaybetmeden atlatıldı. Karaya sığmayan yürüyüş denize taştı. İki saat boyunca gökkuşağı teknesi Mersin sahilinde yol aldı. Mersin’in yakıcı sıcağından şikayet etmediğim tek gün Onur Yürüyüşü günü oldu. Bir aradalığın, nefreti unutturan yaşama sevincinin yarattığı en güzel şey de buydu: Dünyanın geri kalanına korkuyla değil müthiş bir öz güvenle bakabilmek…

İçinden geçmeye maruz bırakıldığımız korkunç zamanlarda en kolay kaybettiğimiz şey öz güvenimiz ve yaşama sevincimiz oldu. Ancak Mersin’den bana ve muhtemelen yürüyüşe katılan birçok kişiye kalan yaşadığımızı hissetmek… Birbirimize hatırlatmamız gereken de yaşadığımız, nefes aldığımız müddetçe henüz hiçbir şeyin bitmediği. 69’da fırlatılan bira şişesi hâlâ başımızın üstünde fır dönüp duruyor. Şarkıda dendiği gibi: Show must go on!

*Kaos GL Medya Koordinatörü

ÖNCEKİ HABER

Bir akademiden daha fazlası: KODA

SONRAKİ HABER

Ev-Hapis-Evsizlik-Hepsi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...