İZENERJİ işçileri kıdem için sendikaları göreve çağırdı

Metehan UD
Eda AKTAŞ
İzmir

İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZENERJİ Şirketine bağlı olarak Gaziemir bölgesinde çalışan park bahçe işçileri, kıdem tazminatına ilişkin gelişmeleri endişeyle takip ediyor. Tazminatın fona devredilmesi halinde tek güvencelerinin ellerinden alınacağını söyleyen işçiler, sendikaları hareket geçmeye çağırdı. Gerekirse iş bırakarak sokağa çıkılması gerektiğini belirten işçiler, grev yasağına karşı direnen Şişecam işçilerinin de yalnız bırakılmaması gerektiğini vurguladı. 

‘EN BÜYÜK SALDIRI’

İşçilerden İlhan Destegül, kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesinin şimdiye kadar işçi sınıfına yapılmış en büyük saldırı girişimi olduğunu ifade ederek “Biz işçiler uyanmadığımız, hakkımızı aramadığımız ve çocuklarımızın geleceğini düşünmediği sürece bütün haklarını kaybedecektir. Daha önce de İşsizlik Fonu ismi altında bir şey çıkardılar. O fondan işsiz kalan bir işçiye hayatını idame ettirecek bir maaş verdiler mi? Kıdem de fona devredildiğinde işçilerin 30 yıl çalıştıktan sonra kurduğu hayali de yok edilecek” dedi. 

Fona karşı işçi ve memur sendikalarının masaya oturup mücadele kararı alması gerektiğinin belirten Destegül şunları söyledi: “Ve alınan kararları hayata geçirmeliler. Beraber ve örgütlü hareket edersek hiç bir şekilde kaybetmeyiz.”

‘YASADA UFAK BİR DEĞİŞİKLİK YETER’

Halil İbrahim isimli işçi de şunları dile getirdi: “Kıdem ileriki yıllar açısından önemli. İşçiler kıdemin kaldırılmak istenmesine karşı ülke genelinde sokağa çıkmalı. Şu ana kadar hükümet sürekli medyada kaçamak cevaplar veriyor, net şeyler söylemiyorlar. Herkesin kıdem hakkından faydalanacağını söylüyorlar ama bunun için yasada ufak bir değişiklik yapmaları yeter. İşçi sınıfı kendi gücünün farkına varırsa kıdem hakkını koruyabilir. İlk olarak bilgilendirmenin ardından alanlara inerek mücadele verilmeli. Tepkimizi sokaklarda iş bırakarak gücümüzü göstermemiz lazım.”

‘İŞÇİLERİN TUTUNACAK DALI KALMAZ’

Aslan Alkan da, kıdem tazminatının şu anda SSK’li bir işçi için güvence demek olduğunu dile getirerek “Kıdem tazminatının kalkması işçinin diri diri mezara gömülmesi demektir. Bizim için bir ev ya da araba hayalidir. O gitti mi biz de biteriz. Televizyonlarda kıdemin fona devri çok iyi bir şeymiş gibi anlatılıyor ama hükümetin asıl planının farkındayız. Hükümet bu konudaki adımı geri çekmeli, çekmezse de işçiler ve sendikalar birlik beraberlik içerisinde engellemeliyiz bu adımı” diye konuştu.

‘ŞİŞECAM İŞÇİLERİ YALNIZ BIRAKILMAMALI’

Şişecam işçilerinin grevlerinin ertelenmesine değinen İbrahim Destegül “Şişecam işçileri bir mücadele sergiliyorlar. Hükümet ve işveren işçilerden korktuğu için grev yasaklarını getiriyor. Şişecam işçileri sonuna kadar direnerek TİS taleplerini hayata geçirmeli. Bizim de bu saldırılara karşı da daha çok birliğe ihtiyacımız var” dedi. 

Şükrü Özgür de şunları söyledi: “Bugün Şişecam işçilerinin yaşadığını yarın diğer işçiler de yaşayabilir. Bunun olmaması için bugün Şişecam işçileri yalnız bırakılmamalıdır.

‘KIDEM BİRİKMİŞ EMEĞİMİZDİR’

Serdar Gültaç: Kıdem işçilerin birikmiş emeğidir, geleceğidir. geleceğimiz açısından önemlidir. Biz işçiler başta DİSK/Genel-İş ailesi olarak bu işin peşini bırakmayacağız, kıdemi korumak için mücadele vereceğiz. Diğer sendikalar da aynı şekilde hareket etmeli. Hükümeti bu konuda sonuna kadar eleştiriyoruz çünkü onlar işçinin emeğini yazık ediyor. Örgütlü ve dik olursak kıdeme sahip çıkarız.

Şükrü Özgür: Kıdem tazminatı işçinin geleceğidir. Şimdiye kadar hükümet net açıklamada bulunmuyor, gerçek düşüncülerini açıklamıyorlar. İyiymiş gibi gösteriyorlar. Sendikaların öncülüğünde mücadele verilmeli, kıdem ancak bu şekilde korunabilir.