‘Zorla beslemek' için mi tutuklandılar?
Akademisyen Altıparmak dışarıda açlık grevine müdahale edilemeyeceğini hatırlatıp tutukluya müdahaleye dayanak olabilecek maddeyi hatırlattı.

Akademisyen Kerem Altıparmak tutukluların zorla beslenmesine imkan veren 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 82. maddesini hatırlattı
OHAL KHK’ları ihraç edilen ve işlerine geri dönmek amacıyla 75 gündür açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, “terör örgütü faaliyetlerine yardım etme” iddiasıyla tutuklandı.
T24'ün haberine göre, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, tutuklamanın asıl gerekçesinin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 82. maddesi olabileceğini öne sürdü. Bu maddenin zorla beslemeye imkan verdiğini belirten Altıparmak, dışarıdaki açlık grevine bu tür bir müdahalenin yasal dayanağı olmadığına dikkat çekti.
Kerem Altıparmak’ın Facebook sayfasından paylaştığı mesaj şöyle:
“Baştan beri tahmin ettiğimi yakın çevrem dışında dillendirmemiştim ama sanırım artık her şey açık olduğuna göre görüşümüzü belirtebiliriz.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakçanın tutuklanma talebinin asıl gerekçesinin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 82. maddesi olduğunu düşünüyorum. Bu madde zorla beslemeye imkan veriyor. (Aynı Yasanın 116. maddesi uyarınca bu kural tutuklulara da uygulanabiliyor). Dışarıdaki açlık grevine bu tür bir müdahalenin yasal dayanağı yoktu. Ya bunun için bir KHK çıkaracak ya da bir şekilde açlık grevinde olanları tutuklayacaklardı.
Tabii böyle bir tutuklama sadece kağıt üzerinde geçerli olacaktır. Çünkü bu gerekçeyle tutuklama yapılamaz. Böyle bir nedenle tutuklama yapılmasına dair yasalarda bir hüküm yok. AİHS'in 18. maddesi uyarınca Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz. Bu nedenle, zorla besleme yapmak amacıyla tutuklama yapmak da mümkün değildir. Bu nedenle karara bu nedenle tutukluyoruz demeyecekler başka bir gerekçe yazacaklar ama bu durumun daha sonra saptanmasına mani değil. Yani gerçek amacın farklılığı daha sonrasında da saptanabilir.
Zorla besleme konusunda da sınırsız bir yetki yok. 82. madde de "hayatî tehlikeye girme veya bilinç bozukluğunun hekim tarafından belirlenmesi" koşulu getiriyor. Ama nihayetinde böyle bir doktor raporunun kolayca temin edilebileceğini tahmin etmek güç değil. Ancak bu yapılırsa, bu da Sözleşmenin 3. maddesinin ihlaline neden olabilir. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et