21 Mayıs 2017 20:43

Piri Reis Üniversitesi’nden paralı eğitim manzaraları

Bizler kendi mücadelemizle parasız, bilimsel ve nitelikli eğitime sahip olabiliriz.

Paylaş

Genç Denizciler

Piri Reis Üniversitesi

Bugün Türkiye eğitim sisteminin ana karakteri, eğitimin paralı, niteliksiz olması ve giderek daha da piyasaya bağımlı hale gelmesiyle tek cümlede özetlenebilir. İstatistiksel bütün veriler de bunu kanıtlar nitelikte. Biz de Piri Reis Üniversitesi’nde paralı eğitim alan öğrenciler olarak yaşadıklarımızı ilk ağızdan dile getirmek istiyoruz.

EĞİTİMCİLER PERSONEL DURUMUNDA

Okuduğumuz okuldaki öğretmenlerimizden duyduğumuz şikayetlerden de bildiğimiz gibi eğitimcilere çok fazla ders sayısı dayatılması. Çok fazla derse giren eğitimcinin haliyle performansı düşüyor. Bu bize eğitim verenlerin sadece performansını değil, psikolojisini de çok kötü etkiliyor. Gene kendi deneyimlerimizden yola çıkarak diyebiliriz ki çok fazla derse giren öğretmenlerin öğrenciye olan tutumu daha kaba, sinirli, “soruya tahammülü olmayan ve “anlatayım da gideyim”ci bir hal alıyor.

Bu durum öyle bir noktaya geldi ki bazı hocaların verdikleri derslerde performansları düştüğü için çoğu arkadaşımız bu derslerden kalıyor. Bizim okulumuzda kaldığın bir dersi yaz okulunda almanın bedeli kredi başına yaklaşık 600-700 tl gibi bir rakam olduğundan bu durum okuldaki herkesi mağdur ediyor ve etmeye de devam edecek gibi.

HEM ÖĞRENCİLER HEM AKADEMİSYENLER İÇİN YIKIM

Piri Reis Üniversitesi’ne ilk adımı attığımızda bizlere vaat edilenler şunlardı: %100 iş garantisi, vadeli öğrenim bursu, kulüpler ve okulda yapılan türlü etkinlikler, oldukça nitelikli ve saygın bir eğitim. Bunları ilk duyduğunuzda haliyle büyüleniyorsunuz.

Ama bir de gelin gerçeklere bakalım. İş garantisi tek bir bölüm için. Vadeli öğrenim bursu kesilmek üzere. Okulda bütçe yetersizliği denilerek kulüplerin açtırılmaması ve kulüp bütçelerinin kesilmesi. Nitelikli dedikleri eğitime ise değinmek bile istemiyoruz.

Sonuçta okul mütevelli heyeti tarafından yönetiliyor. Peki kim bu mütevelli heyeti? Her türden armatör ve iş adamı toplamı bir heyet. Okulu yönetenler armatörler ve iş adamları olunca haliyle bizde müşteriler oluyoruz. Öğrenciyi kaz gibi yolmak için yaz okulundan yemekhaneye kadar her yol deneniyor.

Sonuç olarak eğitim ve üniversite paralı hale gelirse, üniversiteyi armatörler ve iş adamları yönetirse bu bizim çok yakından gördüğümüz ve deneyimlediğimiz gibi hem akademisyenler hem öğrenciler için yıkıma sebep oluyor.

PARASIZ, BİLİMSEL EĞİTİM İSTİYORUZ

Bizler ders yükü yüzünden hocalarımızdan niteliksiz eğitim almak istemiyoruz. Bizler yaz okulunda kredi başına 600-700 tl ödemek istemiyoruz. Bizler iş adamları ve armatörlerin üniversitenin sahipleri olduğu bir eğitim sistemi istemiyoruz.

Eğitim parasız, bilimsel olmalı. Kâr amacı gütmemeli. En önemlisi de nitelikli olmalıdır. Ama tabii ki eğitimdeki bu dönüşme bizlere gökten zembille inmeyecektir. İş adamları ve armatörler halinden memnun. Halinden memnun olmayanlar biz öğrencileriz. Bizler kendi mücadelemizle parasız, bilimsel ve nitelikli eğitime sahip olabiliriz. O halde hadi hep beraber parasız, bilimsel ve nitelikli eğitim için mücadeleye.

 

ÖNCEKİ HABER

“Eğitimli Sığlık”tan kurtulmak için

SONRAKİ HABER

Cam grevi yasaklandı, işçi kararlı tutum bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...