21 Mayıs 2017 01:14

Ricacı seferberliğin sanal zaferi

Sendika Uzmanı Onur Bakır, hükümetin 'istihdam seferberliği'ni Evrensel Pazar'a değerlendirdi.

Paylaş

Onur BAKIR*

Türkiye’de adı konulmuş bir ekonomik kriz olmamakla birlikte, istihdam ve işsizlik verileri son dönemde alarm veriyor. Son yıllarda istihdam oranında çok küçük bir artış sağlanabilirken, işsizlik oranı istikrarlı ve dikkat çekici bir biçimde artıyor. 2014 yılında yüzde 45,5 olan istihdam oranı 2016 yılına gelindiğinde yüzde 46,3’e ulaştı. Oysa aynı dönemde işsizlik oranı yüzde 9,9’dan yüzde 10,9’a yükseldi. İşsizlikteki artış, istihdamdaki artışı geride bıraktı. Sadece son üç yıl içinde işsiz sayısı 477 bin arttı. 

Yukarıdaki veriler Türkiye İstatistik Kurumu’nun resmi verileri. Yüzde 10,9’luk işsizlik oranı dar tanımlı işsizlik oranı. Bu orana, iş bulmaktan ümidini kestiği için iş aramayanlar, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olanlar, mevsimlik çalışanlar, tam zamanlı çalışmak istediği halde yarı zamanlı çalışmak zorunda kalanlar dahil değil. Bunları da dahil edip geniş tanımlı işsizliğe baktığımızda, DİSK Araştırma Dairesi’nin araştırmalarına göre gerçek işsizlik yüzde 20’nin üzerinde! 

Sonuç olarak istihdam tıkanmış durumda. İşsizlik ise almış başını gidiyor… 

SEFERBERLİK DEDİKLERİ… 

Türkiye’yi hem ekonomik hem politik olarak uçuruma doğru sürükleyen AKP, giderek büyüyen istihdam-işsizlik krizi karşısında 2017 yılında bir “istihdam seferberliği” başlattığını açıkladı. 2017 yılında özel sektör işverenlerinin, mevcut çalışanlarına ilaveten istihdam edecekleri yeni işçilerin tüm sigorta ve vergi yükümlülükleri (773 TL’ye kadar) devlet tarafından 2017 yılı sonuna kadar karşılanacak. Yani işverenler, yeni işçi aldıkları takdirde işçiye sadece çıplak ücretini ödeyecek, işçinin sigorta ve vergisini devlet üstlenecek. “İlave istihdam teşviki” adı verilen bu teşvik nereden finanse edilecek? İşsizlik Sigortası Fonundan. Yani aslında işsiz kalanlara işsizlik ödeneği olarak verilmesi gereken Fon sermayeye aktarılacak. 2018 yılına gelindiğinde ise artık işveren sigorta ve vergi yükümlülüklerini kendi ödemek zorunda olacak. Bu noktada, artık işveren için bu işçileri çalıştırmaya devam etmek cazip olmaktan çıkacak. İşçinin işten çıkarılması gündeme gelebilecek.

SEFERBERLİĞİN KAYNAĞI İŞSİZİN FONU

İstihdam Seferberliği kapsamındaki diğer üç politika aracı da sermayeye İşsizlik Sigortası Fonu veya Hazineden bazı teşvikler sağlanmasını öngörüyor. Sonuç olarak İstihdam Seferberliği dedikleri, bir tür ricacılık. Hükümet özel sektör patronlarına rica-minnet edip; “yeter ki yeni işçi alın, masrafları bizden” diyor. İşsiz kalan milyonlarca yurttaşın bir türlü yararlanamadığı İşsizlik Sigortası Fonu, sermayeye peşkeş çekiliyor. Öte yandan bu politikalar, kalıcı ve sürekli bir istihdamı sağlamaktan uzak. Dolayısıyla bunların uzun vadede istihdamı artıcı, işsizliği azaltıcı bir etkisi olacağını söylemek zor.

ESKİ POLİTİKALAR YENİ AMBALAJDA

Bu noktada bir parantez açmak gerekiyor. Hükümet “istihdam seferberliği” adı altında 4 farklı teşvik sunuyor. Ancak bunlardan sadece biri (ilave istihdam teşviki) yeni, diğer üçü (işbaşı eğitim teşviki, kadın ve genç teşviki, engelli sigorta prim teşviki) ise zaten 2017 öncesinde de uygulanmakta olan teşvikler. Ancak AKP hükümeti, işsizlik-istihdam sorununa yeni çözümler ürettiği izlenimini vermek için, zaten uygulamakta olan politikaları yeni gibi sunuyor. 

İŞSİZLİK DÜŞMÜŞ!

Mayıs ayı başında hükümet sözcülerinin medyada yer alan açıklamalarına bakacak olursak, İstihdam Seferberliği oldukça başarılı olmuş. İstihdam Seferberliği, işsizliği düşürürken, 1 milyon yeni istihdam sağlamış! 2017 yılı Ocak ayında yüzde 13 olan işsizlik oranı 2017 Şubat ayında yüzde 12,6’ya düştü. Bu veriye dayanarak işsizliğin düştüğünü iddia ediyorlar. Oysa 2015 ve 2016 yıllarında da şubat ayı işsizlik oranı, ocak ayı işsizlik oranından daha düşük çıkmıştı. Sermaye medyasının kalemşörleri dahi işsizlikteki bu düşüşün normal olduğunu söylüyor.

‘1 MİLYON YENİ İSTİHDAM’ BALONU! 

“1 milyon yeni istihdam” iddiası ise bir balondan ibaret. SGK verilerine göre 2016 Aralık-2017 Şubat arasını kapsayan 3 aylık dönemde sigortalı işçi istihdamı artmak bir yana 137 bin düştü. Oysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “1 Ocak ile 1 Mayıs arasında tamamen özel sektörün istihdam ettiği rakam 750 binin üzerinde” dedi. SGK henüz mart ve nisan ayı verilerini yayınlamadığı için Bakanın bu iddiasını neye dayandırdığını anlamak mümkün değil. Sadece mart ve nisan aylarında önceki düşüşü kapatacak ve 750 bin artıya geçirecek bir istihdam artışı için en az 887 bin yeni sigortalı işçi istihdamı gerekiyor. İki aylık bir süre içerisinde böyle bir artışın yaşanmış olması neredeyse imkansız. Mart ve nisan ayı verileri yayınlandığında bu durumu daha net göreceğiz. 

Son olarak belirtmek gerekir ki, Bakan 2017 öncesinde de uygulanmakta olan Toplum Yararına Çalışma Programı ve İşbaşında Eğitim Programı kapsamında olanları da yeni istihdammış gibi sunuyor. Böylece toplamda 1 milyonun üzerinde yeni istihdam yaratıldığını söylüyor…

Sonuç olarak, “İstihdam Seferberliği” adı altında işsizin fonu sermayenin yağmasına açılıyor. İstihdam-işsizlik krizini aşmak için sermayeye avuç açan Hükümet, eskiyi yeni gibi sunarak, rakamlarla oynayarak başarılı olduğu imajını çizmeye çalışıyor…  

*Sendika Uzmanı

ÖNCEKİ HABER

Bir gazeteye operasyon gününden izlenimler

SONRAKİ HABER

Budistler neden Ho Amca’yı destekledi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa