Cogi Baba’ya 800 yıllık ziyaret
Sivas’ın Koçgiri yöresindeki Kürt Kızılbaş Aleviler, tahminen 13. yüzyıldan beri bir geleneği sürdürüyorlar. İmranlı’da bulunduğu köye de adını veren Cogi Baba türbesine her yıl Türkiye ve Avrupa’dan Kızılbaş Aleviler gelip ibadetlerini yerine getiriyor; son yıllarda da bu geleneklerini festivalle kutluyorlar.
Çengelli Dağı’nın eteklerinde Cogi Baba, Avşar ve Koçbediği adlı 3 köy art arda sıralanıyor. Bunlardan Cogi Baba köyünde, köye adını da veren Cogi Baba’nın türbesi bulunuyor. Cogi Baba kimilerine göre İslamiyeti yaymak için Anadolu’ya gelen Arap “sahabe”lerinden biri. Kimileri ise Selçukluların Anadolu’ya girmesinin ardından 12.-13. yüzyıllarda Selçuklu tarafından görevlendirilen din alimlerinden biri olduğunu düşünüyor. Cogi Baba’nın kim olduğuna dair net bir bilgi olmasa da, öldürüldüğü düşünülen çeşmenin o günden bu yana önemli bir ibadet yeri olduğu belirtiliyor. Bölgeye daha sonraları yerleştiği tahmin edilen Kürt Kızılbaş Aleviler de bu türbeyi kutsal kabul etmişler ve her yıl buraya gelip ibadet ediyor, adak kesiyorlar.
İmranlı ve Zara başta olmak üzere Koçgiri denilen bölgeden 450’ye yakın köyden Kızılbaş Alevi, yüksekliği 2 bin metreyi aşan bu köye ziyaretler gerçekleştiriyorlar. Son yıllarda ise bu gelenekleri bir festivale dönüştürmüşler. Türkiye’nin ve Avrupa’nın dört bir yanına göç etmiş yöre halkı da festival için köye geliyor.
Cogi Baba Kültür Festivali’nin 11.’si önceki gün gerçekleşti. Semah dönülen, halay çekilen festivali İmranlı ve Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği düzenliyor. Dernek Başkanı Rıza Karaman, festivali Kürt Kızılbaş Aleviler ve Koçgiri halkının kültür ve kimliğine sahip çıkmasının bir aracı olarak gördüklerini söyledi.
Festivalde Şehriban Karakuş, Necar Erdoğan ve Yadigar Kahraman da yörelerine ait ağıtları seslendirdiler. Şehriban Karakuş, ağıtlarını bir daha benzer acıların yaşanmaması dileğiyle okuduğunu söyledi.
GÜRKAN: AKP BARIŞI DİNAMİTLİYOR
Festivalin her yıl çok sayıda konuğu da oluyor. Bu yılki konuklar arasında Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da vardı. Farklı inanç ve kimliklere sahip olanların yok sayıldığı bir ortamda kardeşlikten söz edilemeyeceğini belirten Gürkan, birlik ve dirliğin, barış ve kardeşliğin yolunun eşit haklara sahip olmaktan geçtiğini söyledi.
AKP Hükümetinin barış ve kardeşliği dinamitleyen politikalar yürüttüğünü ifade eden Gürkan, Sivas katliamı davasının zamanaşımına uğratılmasının bu politikaların en açık örneği olduğunu dile getirdi.
Zorunlu din derslerinin varlığını sürdürdüğü bir ülkede barış ve kardeşlikten, din ve vicdan özgürlüğünden söz edilemeyeceğini kaydeden Gürkan, “Bu ülkede Kürt olmak, Kızılbaş olmak, kadın olmak suçtur. Gerçek bir halk demokrasi için inanç, basın, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ihtiyacımız var. Bunun yolu işçilerin, Alevilerin Kürtlerin, kadınların, gençlerin birliğinden geçmektedir. Bugün bu birliğin bir adresi vardır. O da Halkların Demokratik Kongresi’dir” diye konuştu.
‘SONUNUZ HIZIR PAŞA’NIN SONU’
Selma Gürkan, AKP Hükümetinin Suriye politikasını da eleştirdi. Suriye’de Esad yönetiminin inanç ve kimliği üzerinden siyaset yapan Başbakan Erdoğan’ın nefret suçu işlediğini ve bölgede mezhep çatışmasını kışkırttığını kaydeden Gürkan, AKP hükümeti ve Başbakan’a “Bu politikalarınızı devam ettirirseniz siz de Hızır Paşa’lar gibi, Mübarek’ler gibi, Ortadoğu’nun diktatörleri gibi ileride lanetle anılacaksınız” diye seslendi. (Sivas/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
