20 Nisan 2017 19:06

İnsanca çalışma koşulları için

Yılmaz ile çalışma koşullarını, yaklaşan 1 Mayıs’ı konuşmak üzere buluşuyoruz. Çaylarımızı yudumlarken başlıyor Yılmaz anlatmaya.

Paylaş

Aydın YİĞİT

Adana

Yılmaz, 20 yaşında bir metal işçisi. Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde bir metal fabrikasında çalışıyor. Kimlikteki yaşı daha büyük yazdığı için askerliğini yapmış Yılmaz, askerden geleli 2 sene olmuş. Şu an ki fabrikasında 7 aydır çalışıyor. Sineklik, köşebent, çakma ray üretiyorlar. Yılmaz ile çalışma koşullarını, yaklaşan 1 Mayıs’ı konuşmak üzere buluşuyoruz. Çaylarımızı yudumlarken başlıyor Yılmaz anlatmaya.

BEŞ İŞÇİNİN İŞİ ÜÇ İŞÇİYE

Günde 14 saate yakın çalışıyorlarmış. İlk işe girdiği zamanlar 12 saatmiş ancak son zamanlarda çalışma sürelerinin, zorunlu mesailerin arttığından bahsediyor. Patronun 5 işçinin yapacağı işi 3 işçiye, hatta zaman zaman tek işçiye yaptırarak çalıştırdığını söylüyor. Fabrikalarında ağır metal fabrikası olmasının yanında ağır çalışma koşulları ile birlikte yoğunluklu olarak genç işçiler çalışıyor. Vardiyalı çalışıyorlar. Yılmaz bu hafta gececi. Akşam 18.00’da iş başı yapıyor, sabah 8-9 arası paydos ediyorlar. İş kazaları oluyor mu diye soruyorum. Sağ elini ve ensesini gösteriyor hemen. Hemen her gün birçok işçinin irili ufaklı kazalar geçirdiğinden bahsediyor. Birkaç ay önce sağ eline alüminyum parçası düşmüş ve kaslar ezildiği için 3 gün rapor almak zorunda kalmış. Ensesine ise henüz biz buluşmadan birkaç saat ufak bir parça düşmüş ve çizmiş. Sürekli çalıştıklarını ve yorgun düştüklerini hem önlemsizlikten hem de yorgunluktan bu kazaların olduğunu söylüyor.

Yılmaz, fabrikada pres bölümünde çalışıyor. Ancak, ustaların isteği üzerine herkes hemen her bölümde görevlendiriliyormuş. Yılmaz biraz fazla dinlenmek için işi çabuk bitirmeye çalışıyor gün içinde. Ustalar fark edince ise hemen sarma, boya gibi bölümlere birçok angarya işe yönlendiriyorlar Yılmaz’ı ve diğer işçileri. Fabrika içerisinde günün nasıl geçtiğini merak ediyorum. Sürekli çalıştıklarını çok az bir zaman dinlenip sohbet edebildiklerini söylüyor. Öyle ki, sabit bir yemek molaları yok. Yemeğini bitiren ustaların isteği ile tekrar iş başı yapıyor. Bant başında sohbet ettiklerinde ise kameralardan görüldüklerini ve hemen uyarıldıklarını belirtiyor. Birçok işçinin bu zamana kadar en ufak hatalardan kovulduğunu ekliyor.

“İŞÇİDEN YANA OLAN HER ŞEYDE BEN DE VARIM”

Sigorta hemen başlayacak, cumartesi, pazar tatil olacak diye konuşmuşlar Yılmaz’la işe başlamadan önce. Ancak sigortası 3.5 ay sonra yatmaya başlamış ve birçok hafta sonunu da zorunlu mesailerde çalışarak geçiriyor. Mesai ücreti 1’e 1,5’tan değil daha azdan yatıyor ve bu ücreti elden alıyorlar. Bankaya yalnızca asgari ücreti yatırdıklarını sigorta primini az göstermek için de kalan parayı elden verdiklerini söylüyor. Sigortası başlayalı 3.5 ay olmuş. İlk zamanlar fark etmemiş ancak sonradan hastanede öğrenmiş sigortasının yatmadığını ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyet ettikten sonra patron sigortasını yapmak zorunda kalmış. Geçtiğimiz ay, yine bir hafta sonu müdür işçilerden zorunlu mesaiye gelmeleri gerektiğini, işin yetişmesi gerektiğini, gelmeyenin işten çıkarılacağını söylemiş. Ancak tüm işçiler hep birlikte karşı çıkmış ve çalışmamışlar. Yılmaz’a göre hep beraber karşı çıktıkları için patron bir şey yapamamış.

1 Mayıs’a geliyor sıra. İşçiden yana olan her şeyde kendisinin de olduğunu belirtiyor. Hangi taleplerle 1 Mayıs’ta olacağı sorusuna cevapları net. Yılmaz’ın fabrikalarına ilişkin en büyük şikâyetlerinden biri, her işçiye her işin yaptırılması. İşyerinde düzen olmasını istiyor. İş bölümünün daha sistemli olmasını istiyor. İş kazalarını önlemenin, sabit bir işlerinin olmasının bir yolunun bu olduğunu düşünüyor. Çalışma saatlerinin azaltılması ikinci bir talebi Yılmaz’ın. İnsanca çalışma koşulları için alanlarda olacak.

 

ÖNCEKİ HABER

8 Mart’tan 1 Mayıs’a çıkar sokaklar

SONRAKİ HABER

“Günün çoğunu çalışarak geçirmemek için”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...