01 Nisan 2017 03:55

Kadın oyunları birçok gerçeğe dayanıyor

Biz Kocaeli Üniversitesinden üç kadınız. Ekmek ve Gül atölyesi sayesinde tanışıp ve bir araya geldik. 8 Mart için tiyatro oyunu hazırlayalım dedik.

Paylaş

Merhaba sevgili Ekmek ve Gül okurları. Biz Kocaeli Üniversitesinden üç kadınız. Ekmek ve Gül atölyesi sayesinde tanışıp ve bir araya geldik. 8 Mart için ortak bir tiyatro oyunu hazırlayalım dedik. Dario Fo’nun ‘Kadın Oyunları’nda karar kıldık. Oyunda 7 kadın hikayesi vardı ve biz de üç kadın yerine yedi kadınla oyuna çıkmak istiyorduk. Fakat kimse bu kadar kısa sürede oyun çıkartabileceğimize inanmadı ancak üç kadın elini taşın altına koydu ve bu işi başardık. Oynayacağımız oyunun bölüm hikayeleri Tecavüz, Uyanış ve Ulrike’ydi. Peki neden bu hikayeleri seçmiştik?

Ben bu oyunda ‘Uyanış’ hikayesiyle bir fabrika işçisini canlandırdım. Bu rolü seçmemin nedeni ise oynadığım kadının öyküsünün ücretsiz aile işçileri diye tanımlayabileceğimiz annelerimizin, ablalarımızın yani bizim hikayemiz olması. Bize çocukluğumuzdan beri empoze edilen cinsiyetçi iş bölümüne dikkat çekmek istedim. Oynadığım karakter bir sabah uyanıyor ve işe gitmesi gerektiğini hatırlıyor. Alelacele hazırlanmaya çalışırken evdeki sorumluluklarını yerine getirmeye çabalıyor bir yandan. Fakat sonunda anlıyor ki o gün iş günü değil. Kadın günlük çalışma rutinine kendini öyle kaptırıyor ki tatil olduğu anca aklına geliyor.

Tecavüz hikayesinde rol alan Gizem Ulutaş arkadaşımız ise rolünü oynarken Özgecan’ı hatırladığını anlatıyor; “Bu rolü canlandırmak çok zordu. Tecavüze uğramış bir kadının duygularını anlayabilmek zor. Ama bu gerçekliği seyircilere göstermek istedim. Akşam okuldan işten eve giderken tedirginlik duyuyoruz. Benim bu rolü seçmemin nedeni ise yapabildiğim kadarıyla tecavüze uğramış bir kadının hissettiklerini yansıtmaktı. İstiyorum ki  kadının sesini duyurmak bu oyunla bitmesin daha başka çalışmalar yapıp mücadeleyi büyütelim.”

En son sahnelediğimiz oyunumuzu ise Elifsu Metinkale canlandırdı. İdama mahkum edilen Ulrike Mainhouf’un çığlıklarını duyurmaya çalıştı; “Ulrike’nin idama yakın günlerinde bile mücadele çığlıkları içerisinde olduğunu gösteren oyun hem bir kadının hem de bir gazetecinin yaşadıklarını anlatmamız için çok değerliydi. Çok kısıtlı imkanlarla yaptığımız ve sonunda bizi mutlu eden bu oyun artık bizi bir tiyatro topluluğu kurmaya inandırdı. Umarım kadınların dayanışmayla bir şeyler yapabileceğini göstermişizdir.”

Gizem Çetin / KOCAELİ

ÖNCEKİ HABER

Bağış gönüllülük çerçevesi içinde olmalı

SONRAKİ HABER

Ekmek ve Gül 3 Nisan'da yeniden kadınlarla buluşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...