01 Nisan 2017 03:55

Soframızı bu sefer sadece konuşmak için kurduk

Tacizden, tecavüzden, şiddetten usanan kadınlar masa etrafında birbirlerine dertlerini anlattı, anlattı ki konuşarak paylaşılsın bu, utanç sayılmasın.

Paylaş

Sivas’ta 8 Mart’ta her kesimden kadın bir araya geldik. Düzenlediğimizi etkinliğe sinevizyon izleyerek başladık. Ardından kendi emeklerimizle hazırladığımız yiyeceklerimizle soframızı kurduk. Bazen sorumluluk duygusuyla, bazen mecburiyetten, bazen koşa koşa, bazen durgun hazırlanan bu sofra bu defa yalnızca paylaşmak, konuşmak adına kuruldu. Derin bir sohbete başladık kadınlarla.

Tacizden, tecavüzden, şiddetten, usanan kadınlar bu masa etrafında birbirlerine dertlerini anlattı, anlattı ki konuşarak paylaşılsın, bu bir utanç olarak sayılmasın. Tenceresinde pişirecek aş bulamayan kadınlar da, işyerinde güvencesiz çalışmaya maruz bırakılan da, başını kapatan inancını özgürce yaşayamayan kadınlar da bu masanın etrafındaydı. Çizilen bu geniş çerçeve bize referandumu hatırlattı. Biz bu masada bir Türkiye tablosu oluşturmuştuk. ‘Hayır’ diyen kesimleri tartışıyor olmak için bize bir fırsat doğdu. ‘Evet’ diyen kesimlere tepkisel yaklaşan kadınlar aslında bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, herkesin tercihinin bir nedeni olduğunu gördü. Referandumun ulaştığı geniş kesimleri göz önüne alarak yalnızca ‘evet-hayır’ı tartışmıyor olduğumuzu, aslında bunun bizim için büyük bir fırsat olduğunu ve bu yolla tüm sorunlarımızı konuşabileceğimizi gördük.  
Kadınlar bir gerçeğin farkındaydı. Değişiyor olmak için önce kendimizden başlayacaktık. Kendi istediği dünyayı yaratmak isteyenler o dünyayı önce kendi ellerinde şekillendirecek, ardından tüm insanlığa sunacaktı. Ve tüm bu ufak buluşmalar büyük bir gölün küçük damlalarıydı. Biz burada değişmeye kendimizden başlıyor sonra büyümeyi amaçlıyorduk.

Bu amaçla ortaya çıkan öneriler vardı: Değişmek için kendimize bir eksen çizmek zorundayız, ayda bir çıkan Ekmek ve Gül dergisi bize bu konuda yardımcı olabilir, bir okur grubu belli aralıklarla bir araya gelmemize ve paylaşmamıza bir vesile olur diye konuştuk. Yine belli başlıklar altında sunumlar yapabiliriz dedik. Film gösterimleri birlikte yapabileceğimiz etkinlikler arasında önerildi. Tüm bu öneriler ve konuşmalar ışığında bir sonraki adımın ne olduğunu bilerek bitirdik etkinliğimizi.

Gizem Nur Karataş / SİVAS

ÖNCEKİ HABER

Sevdiğim çocuğun gözlerine bakmak gibiydi

SONRAKİ HABER

Bağış gönüllülük çerçevesi içinde olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa