05 Mart 2017 02:16

Mevsimin bahara evrildiğini, 8 Mart’ı hatırlayalım

İlke Işık, kadınlara yönelik ayrımcılığı, Figen Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesini ve 8 Mart'ta yapılan ikiyüzlülükleri Evrensel Pazar'a yazdı.

Paylaş

İlke IŞIK

Şubat bitti işte sonunda. Nasıl bir kış geçti ama değil mi? Çok soğuktu, çok kar yağdı, soğuk iliklerimize kadar işledi. Kat kat giyinmekten, sürekli üşümekten, evlerde bile ısınamamaktan, sürekli yükselen doğal gaz faturalarından çok çektik. Ama şubatın sonunda birden havalar ısınmaya başladı işte. Kış dediğinin de bir ömrü vardı nihayetinde, yapabileceği kadar soğuğu yaptı, eziyetini çektirdi ama gitme zamanı da geldi sonunda. Tamam mart da soğuk yapar ama ondan sonrası nisandır yani, biliyoruz ne kadar uğraşsa da bir aralık, ocak olamaz.

Mart işte böyle bir aydır, severim ben. Bir şekilde kışın bitişini müjdeler. Hele de böyle bir kıştan sonra… Biraz daha mı fazla üşüdük bu kış, sadece ellerimiz değil, yüreğimiz de buz kesti sanki. Memleketin içinde bulunduğu duruma normal diyen bir tek kişi olabilir mi? Müthiş bir gerginlik, sürekli birilerini tehdit eden siyasiler, basına had bildirmeler, beğenmedikleri herkesi terörist, darbeci ilan etmeler, Facebook’ta bir paylaşımı beğendiği için yaşanan tutuklamalar, sadece haber yaptığı için cezaevinde olan gazeteciler, kapatılan televizyonlar, şehirlerde basın açıklamaları, her türlü toplantıların yasaklanması, gece yarısı çıkarılan KHK’lerle ihraç edilen kamu emekçileri, üniversitelerde neredeyse akademisyen bırakmayacak biçimde yapılan kıyım…. Daha sayabilirim ama duruyorum. 

Bütün bu tablo içerisinde yine öldürülen, tacize, tecavüze uğramaya devam eden kadınlar. Üstelik daha da beter hem de. Memleket o kadar kötü bir noktadan geçerken nasıl da görünmez oldu sorunlarımız ve nasıl da katmerlendi. Çarşı, pazarda herşeyin fiyatı el yakarken ve her gün hızla yaşadığımız ekonomik kriz içinde işten atılmayı beklerken hem de. İlk işten atılan kadınlar olur bilirsiniz en küçük bir krizde. İlk gözden çıkarılanlarız biz her zaman. Ne de olsa sesimiz çok çıkmaz sanırlar ve çalışmak, iş hayatı her zaman ilk önce erkeklerin hakkıdır. 

Biz kadınlara biçilen payeleri anlatmama gerek var mı bilmiyorum? Ama çok makbul bir şey değil bu iktidar için güçlü kadın. Hayatını kendi başına sürdürebilen, bir erkeğe ihtiyacı olmadan ayakta durabilen, sadece annelikten başka işlere de yarayan. Kadınlar susmalı, hadlerini bilmeli ve ayaklarını denk almalıdırlar. İşte bu yüzden bize karışıp duruyorlar, sürekli bize ne yapmamız gerektiğini söylüyorlar. 

O yüzden siyaset yapan yapabilen kadınları da pek sevmezler. Kadınları içine koymak istedikleri cendereden çıkabilmiş, mücadeleleri ile toplamda bütün kadınlar için umut olabileceklere gıcık olurlar. Ülkedeki tutuklamalar biliyorsunuz milletvekillerine kadar sıçramış durumda. HDP’li milletvekilleri gece yarısı operasyonları ile evlerinden alınıp birer birer tutuklanırken, bir gün ansızın tutuklu vekillerden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğini de düşürüverdiler. Görülmedik bir işti bu. Vekillik süresi bitene kadar beklemeleri gerekirken, partisini bile haberdar etmeden Meclis’te üstelik kadın başkan vekili tarafından okundu karar. 

BÜTÜN KADINLARA MESAJ

Rastlantı mıdır, tutuklamakla yetinmeyip vekillik düşürmek için Yüksekdağ’ın seçilmesi, sanmıyorum. Bütün kadınlara bir mesaj da içermiyor mu sanki. “Boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın, muhalif işler falan da sakın ha yapmayın” demek istiyorlar. Hukuksuzluk tarihi yazılacaksa eğer bir gün bu herhalde en başlarda olacak. Oy verelim vermeyelim, seçilmiş bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesi hepimize kocaman bir ‘Ayağınızı denk alın’ demek.

8 Mart günü bunu yapanlar kadınlar hakkında nutuklar atacaklar hiç yüzleri kızarmadan. ‘Kadınlara eşit değilsiniz, gidin annelik yapın başka bir şeyle uğraşmayın’ diyenler, kadınların ne kadar kıymetli olduğunu anlatacak. Öldürülen kız kardeşlerimiz için hiçbir şey yapmayan, erkek şiddetinin giderek büyümesinin sorumlusu olanlar ‘Yasalar var, demokrasi var’ demekten de geri durmazlar herhalde. Belki Meclis’te de konuşmalar yapılır. Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşüren Meclis’te. Çok az sayıda kadın vekilin bulunduğu ve bir kısmının tutuklu olduğu Meclis’in iktidar partisinin vekilleri 8 Mart konuşmaları yapabilirler utanıp sıkılmadan. 

Galiba yarattıkları bu korku iklimi sonsuza kadar sürecek sanıyorlar. İktidar uğruna, tek adam rejimi kurmak için, her şeye tek ben karar vereyim demek için yapılanlar bir yere yazılmıyor mu sanki? 8 Mart’ta kadınlar sokağa çıkmaktan geri duracak da zannediyor da olabilirler. İstanbul ve İzmir’deki 8 Mart mitinglerini aceleyle yasaklamak, kadınların seslerinin birleşmesinden korktukları öfkeden olabilir mi? Unutmayın bizler tecavüzcülere af yasasını Meclis’e gelmişken engellemiş kadınlarız. İşyerlerinde konuştuk, evlerde tartıştık, sokaklara çıktık, Meclis’in kapısına gittik ve yapamadılar, yasayı apar topar geri çektiler. İşte bu kadar etkili kadınların yan yana gelmesi. 

Şimdi hiç bitmez dediğimiz-sandığımız kışın bittiğini, mevsimin bahara evrildiğini hatırlayalım tekrar. 8 Mart’ı hatırlayalım arkasından. Yüz yılı aşkın dünyanın her yerinde kadınların biraraya geldiği bu büyük mücadele gününü. 8 Mart günü yüzümüzde kocaman bir gülümsemeyle güne başlayalım, biliyorum neredeyse hepimiz çalışıyorsak işe gitmek zorunda kalacağız, oysa tatil olmalı o gün, bunu da hatırlayalım, yanı başımızdaki kız kardeşimize sarılalım sonra. Evdeysek o gün güzel bir şarkıya kulak verelim radyodan, sonra komşuya gidelim, belki de küs olduğumuz yan komşumuza bir kahve içmek için. Okulda, sokakta, dolmuşta, takside nerede olursak olalım bugün 8 Mart diyelim kendi kendimize. Sonra bulunduğumuz her ilde sokaklarda olacak kadınlara katılalım. El ele omuz omuza yürümenin keyfi başka hiçbir şeyde emin olun. Katılamıyorsak da kalbimiz onlarla olsun. Çünkü 8 Mart günü sokakta olan olmayan her kadın bu dayanışmayı hissedecek.

Unutmayın daha çiçekli şiirler yazacağız birbirimize, sevdiğimize…

ÖNCEKİ HABER

Dünden daha kolay değil

SONRAKİ HABER

30 yıllık değil 30 asırlık mesele: Kadınlar vardır!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...