04 Mart 2017 04:15

Kendim için, ailem için, ülkem için...

"Kendimizin, ailemizin ve ülkemizin geleceğini bu zihniyetin idaresine bırakmak en büyük ihanettir. İşte bu yüzden ‘Hayır’ diyorum" diyor PTT işçisi.

Paylaş

Bir kamu kuruluşunda taşeron işçi olarak çalışan bir kadınım. Güçlü, ekmeğini kazanan, çocuklarına hem anne hem baba hem arkadaş olan, emeği ve onuruyla yaşamda var olan bir kadınım. Şimdi hayat mücadelesinde onurlu ve özgür olabilmeyi başarmışken; iki dudağın arasına mı bırakacağım kaderimi? Kendisine biat edenleri vatansever; farklı düşünenleri vatan haini ilan eden bir yönetim midir bana eşitliği ve adaleti verecek olan? Yoksa benim gibi on binlerce taşeron işçiye sözünü verdiği; binbir dolapla uzatıp durduğu, taslak haliyle bile bugünkü taşeron sisteminden süslü adı dışında pek de bir farkı olmayan ‘kadro’yu vereceğine mi inanmalıyım? Her nedense referandum sonrasına bırakıldığını düşünürken milletvekili maaşlarına yapılan zammın Meclisten nasıl da bir gecede geçtiği  geldi aklıma!

Adımı yazamıyorum çünkü neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Şu dönemde fikirlerim yüzünden işimden olabilir hatta terörist ilan edilebilirim. Eğer daha tek adam sistemi resmi olarak gelmeden KHK’lerin yaptırımı ile ben fikirlerimi özgürce söylemekten korkuyorsam; haber alma, protesto etme haklarım “Seni içeri atarım, ekmeğinden ederim” korkusuyla bastırılıyorsa, KHK’ler ve daha fazlası yasalaştığında neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.

Akademisyenlerin, avukatların, öğretmenlerin, aydınların bu ülke yararına söyleyecek sözü olan kıymetli insanların, halk tarafından seçilmiş siyasetçilerin sırf kendilerine biat etmiyorlar diye hapse atıldığı; 15 Temmuz’u lütuf olarak gören, halkın manevi duygularını istismar eden; muhalif medya ve basının kapısına kilit vurup geri kalan alkışçı basın ve medyayı besleyen bir yönetimin vicdanına da adaletine de inanmıyorum.

Kendimizin, ailemizin ve ülkemizin geleceğini bu zihniyetin idaresine bırakmak en büyük ihanettir. İşte bu yüzden ‘Hayır’ diyorum.

Ve özellikle kadınlara sesleniyorum: Biz kadınız, güçlüyüz, yoktan var etmeyi biliriz. Kendimizi kuvvetsiz, işlevsiz görmeyelim. Çocuklarımızın geleceği söz konusudur. Özgür, adaletli, çağdaş bir memleket onların hakkı ve biz bu hakkı kimseye yedirmeyeceğiz.

PTT’den bir taşeron işçi / İSTANBUL

ÖNCEKİ HABER

Bir işçi kadın olarak neden 'hayır' diyorum

SONRAKİ HABER

Evet dersen ne olur, hayır dersen ne değişir?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa