İyi anlatırsak kazanabiliriz
Tuzluçayır'dan Sevda Diyip referandumda evet diyecek arkadaşlarını hayır demeleri için nasıl ikna ettiğini anlatıyor.
İşyerimde arkadaşlarla nisan ayında yapılması öngörülen referandum hakkında konuşuyorduk. Bir arkadaşıma oyunu ne yönde kullanacağını sordum, o da ‘evet’ diyeceğini söyledi. ‘Neden?’ diye sorduğumda “Yıllardır AKP’ye oy veriyorum” dedi. Ben ise bunun bir parti seçimi değil, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin seçimi olduğunu anlattım ve oyumu ‘hayır’dan yana kullanacağımı belirttim. Başkanlık sistemi geldiğinde nasıl değişikliklerin olacağını, istedikleri zaman istedikleri yasayı çıkaracaklarını, kadınların özgürlüklerini kısıtlayacaklarını, kız çocuklarının eğitimini engelleyeceklerini söyledim.
Cinsel istismara uğrayan çocukları tecavüzcüsüyle evlendirilmek için yasa çıkarmak istediklerini, bu yasanın kadınların mücadelesiyle oluşan kamuoyu baskısı sonucu geri çekildiğini anlattım. Bir araya geldiğimizde aslında ne kadar güçlü olduğumuzdan bahsettim ona. Ama başkanlık sistemi gibi bir rejimin gelmesi durumunda cumhurbaşkanı tarafından bu ve buna benzer bir sürü yasa çıkarabileceklerini ve bizim hiçbir şekilde itiraz hakkımızın olmayacağını, mağdur olacağımızı söyledim. Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın ve erkek eşitliğine inanamadığını ve biz kadınları her fırsatta nasıl aşağılayıp küçümsediğini göstermek için yapmış olduğu konuşmaları dinlettim. Böyle birine mi evet diyeceksin, diye sordum.
Tedirgin oldu. Bu referandumun hayatımız için bu kadar önemli olduğunu bilmediğini söyledi. Muhtemelen benim söylediklerimi daha önce hiç kimseden duymamıştı.
AKP’li olan kadın arkadaşımı bu şekilde ‘hayır’ demeye ikna ettim. Daha sonraki konuşmamızda benimle konuştuklarını eşiyle paylaştığını ve eşinin de fikrini değiştirdiğini söyledi. Ardından diğer akrabalarıyla, kız kardeşleriyle de görüşeceğini, neden ‘hayır’ dememiz gerektiğini anlatacağını söyledi.
Sevda DİYİP
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği /ANKARA
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
