05 Haziran 2012 10:01

Asla Geriye Dönmeyeceğiz!

Tartışmıyoruz, tartıştırmıyoruz! Söyleyeceğimiz tek bir şey var: Sizin haddiniz değil on yıllardır mücadele ederek kazandığımız kendi bedenimiz üzerindeki karar hakkımızı bir çırpıda yok hükmüne indirmek! Yeniden dizayn ettikleri sistemin üzerine basılıp geçilecek kaldırım taşları olmayacak kadın bedenleri, kadınların hak

Asla Geriye Dönmeyeceğiz!
Paylaş
Ekmek ve Gül

“Kürtaj haktır, Uludere ise katliam” sözleriyle sokakları doldururken kadınlar, hükümetin en yetkili ağızlarından döküldü malumun ilanı: yok tecavüze uğrayan kadının çocuğuna devlet bakacakmış, yok engelli bebeği de doğurmaları zorunlulukmuş, yok yüzde 50’lik oylarıyla kadınları da onlar temsil ederlermiş geri kalan kesimlere söz düşmezmiş… Yalnızca hükümetin yetkililerinin değil, onların “a” dediğine yıldızlı cilalar çekmeyi görev edinmiş kalemler ve akıl hocaları da dur durak bilmez bir pervasızlıkla kadınları atmak istedikleri uçurumu derinleştirmek için kazma küreğe döndürülmüş kelimeleriyle fink atıyorlar. Kadınları hedefe koyan bu savaş ilanı, her kesimden insanı bir seferberlik ruhuyla bu savaşın bir parçası haline getirmeye çalışıyor; oysa biliyoruz, böylesi bir savaşın kurbanları yalnızca kadınlar olmaz. Her alanda kendisine karşı olan ve hatta olmayan her kesime yönelik yarattığı savaş atmosferinden hepimize düşen payın ne olduğunu görmek, bilmek, anlamak ve karşısına topyekün çıkmak için daha fazla bekleyemeyiz. İşte bakın son 24 saat içinde olanlara; kadınları hiçe sayan açıklamaların ardı arkasına yapıldığı saatlere: Havayolu çalışanlarına grev yasağı getiren yasanın Meclis'ten geçmesi, 150 THY işçisinin işlerine bir telefonla son verilmesi, memurlara verilecek komik zammın açıklanması, polise astımlı olduğunu söylemesine rağmen biber gazı yiyerek ölen gencin hastane önünde eylem yapan ailesine de biber gazı sıkılması,  emniyet güçlerinin coplarının demire çevrilmesi, Eskişehir’de kürtaj açıklamalarına karşı eylem yapan kadınlardan 8’inin gözaltına alınması, 3. köprü ihalesi, iş kazasında yaşamını yitiren ev işçisi Fatıma Aldal davasında hakkında yakalama kararı olan iş verenin bulunamadığının söylenmesi, tütün ve alkole %15 zam gelmesi, 3. yargı paketiyle avukatların dosyalara erişimine daha da kısıtlama getirilmesi, KCK davasında avukatlık yapan 103 avukat hakkında soruşturma başlatılması, 8 BDPli vekil hakkında fezleke verilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda sağladığı internet hizmetinde Google'a girilmediğinin ortaya çıkması, 16 yıllık Yeni Şafak yazarı Ali Akel’in hükümetin Uludere'deki tutumunu eleştirdiği için gazetesinden kovulması ve bunu “kabul edilebilir” bulduğunu açıklaması, akademisyen Esra Arsan’ın çalıştığı Bilgi Üniversitesi’ndeki işine son verilmesi… Bunlar yakalayabildiklerimiz… Bunlar o topyekün savaşın görünebilen yönleri…  Bütün bunlara karşı sözümüz çok açık: Asla geriye dönmeyeceğiz!

****
Bedenimiz ve haklarımız üzerinden yürütülen bütün bu tartışmalar içinde kadınların birliklerini güçlendirmek ve sorunlarına birlikte çözüm aramak için attıkları adımların güzel örneklerini de sergiliyoruz dergide. Ankara’da 27 Mayıs’ta gerçekleştirilen İşçi Kadın Buluşması’nın çağrısını bir önceki sayımızda sizlerle paylaşmıştık. İşte geçen aydan bu yana bu buluşmanın adım adım nasıl örüldüğünü ve nasıl bir deneyim bırakarak sonuçlandığını bu sayımızda bulabileceksiniz.
Çay üreticilerinin ve mevsimlik tarım işçisi kadınların hayatlarına da ortak ediyoruz bu sayıda sizi. Emeğin en görünmez olduğu alanlardan olan tarım işçiliğinin kadın yüzünü anlatan yazılarımız “büyüyen ekonomi”nin kime ve neye rağmen büyüdüğünü de gözler önüne seriyor. Elbette taşeron çalışmanın nasıl bir kölelik düzeni olduğunu anlatan mektubumuz, başkentin göbeğinde devam eden TOGO direnişinin tek kadın işçisi Semiha’nın bir yanı size değecek hikayesi de sayfalarımızda sizlerle buluşacak.
Mektuplarımız her daim gerçeğin kadınca dile getirilmesinin en yalın halini gösteriyor bizlere, eğitimden sağlığa, şiddetten, barınmaya yaşamımızın orta yerine kurulan ve bir düğüm haline gelen sorunları ilmek ilmek çözmenin de ipuçlarını öyle güzel anlatıyor ki kadınlar!
“Unutursak Kalbimiz Kurusun” diyoruz aylardır, 34 canın katlinin üstünden geçen zaman, sorumluların aymazlığının ve katil ruhunun ne kadar pervasızlaşabileceğini gösteriyor. Acıların her cümleyle katmerlendiği, bu acıyı kendi acısı gibi görenlere bir kişi bile eklendiğinde Roboskili kadınlar açısından umudun azıcık da olsa ışığını gösterdiği günler olsun bundan sonraki günler diye, her sayımızda “unutursak kalbimiz kurusun” demeye devam edeceğiz. Çünkü o bombalar bizim yüreğimizin tam ortasında hala patlıyor.
***
Bu ay üst üste yaşananlar gösterdi ki bu yaz kadınlar açısından da çok sıcak geçecek. Yalnızca takipçisi olmakla kalmayacağız, söz üreten, karşı çıkan, biraraya gelen, mücadele eden bütün kadınların tam yanıbaşında olmaya, deneyimleri aktarmaya devam edeceğiz.
Yeni bir ayda görüşmek üzere….

ÖNCEKİ HABER

'Gazeteciliklerine tanığız'

SONRAKİ HABER

Ekmek ve Gül Sayı 30

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...