04 Ocak 2017 17:08

Kitapkale’nin şairleri: Goethe ve Nâzım

Alman Sanatçı Reinhard Keitel, çalışmasında yer alan kitaplara Alman Şair Goethe ile Türk Şair Nâzım Hikmet’in adlarını verdi.

Paylaş

Rahmi EMEÇ
Eskişehir

Eskişehir Tepebaşı Belediyesinin geçen yıl eylül ayında 10’uncusunu gerçekleştirdiği Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumunda sanatçıların yaptığı heykeller, Tepebaşı bölgesindeki parklara hayat veriyor. Bu güne kadar yapılan 100’ün üzerindeki pişmiş toprak heykel, farklı boyut ve tasarımıyla bölgeyi adeta ‘açık hava heykel müzesine’ dönüştürmüş durumda.

İlk dönem heykellerin yer aldığı Anadolu Üniversitesi Yunus Emre yerleşkesi karşısındaki ‘Heykel Park’tan sonra, pek çok parka yerleştirilen özgün heykeller, bölgeye karakteristik bir özellik katıyor. Tarihte, kentteki ilk tuğla- kiremit üretiminin bu bölgede yapılıyor olması, kent kimliği açısından da önem taşıyor. On beş günlük sempozyum süresince sanatçıların heykelleri oluşturma süreçlerinin sanatseverlerce izlenebilir olması, yapılan işe ayrı bir boyut katıyor. Ayrıca, pişmiş toprak konusunda yapılan bilimsel toplantılar, sergiler, pişmiş toprak kaplarda yapılan yemek yarışmaları, işe renk ve çeşitlilik katıyor.

10’uncu Pişmiş Toprak Sempozyumunda ortaya çıkan özgün heykellerden dikkat çeken bir heykel de, Alman Sanatçı Reinhard Keitel’in çalışması. Pişmiş topraktan yaptığı kitapları üst üste dizerek bir bakıma ‘kitapkale’ oluşturan sanatçı, çalışmasında yer alan kitaplara Alman Şair Goethe ile Türk Şair Nâzım Hikmet’in adlarını vererek, bu iki büyük şairi eserinde buluşturdu.

“Her iki halk arasında kültürel bir bağlantı sembolü aradığını” belirten Keitel, İsmet İnönü Caddesi-2 kenarındaki parka yerleştirilen ve “Kitapkale’m” diye adlandırdığı çalışmasında Goethe ve Nâzım Hikmet’i buluşturmayı uygun bulduğunu söyledi. Reinhard Keitel, şöyle konuştu: “Her iki halkın kültürel bir bağlantı sembolünü aradım. Kitap, halkları sınırlar ötesi bağlayan, önemli bir kültür varlığı. Bundan dolayıdır ‘büyük Alman literatüründe’, ilk aklıma gelen Goethe oldu. Ayrıca Goethe’nin yaşadığı ve geçmişte ve günümüzde onun edebiyatını dünyaya yansıtan Weimar şehri, benim de yaşadığım şehirdir. Goethe’ye eş değer olabilecek Türkiye’den bir yazar- şair aramaya başladım ve araştırmalarım sonucunda da, Nâzım Hikmet’in dışında başka birinin olamayacağına inandım. Ve bu iki büyük şair ile anlamlı bir sembol oluşturmak suretiyle, bakıcının bakış açısını ve bundan kaynaklanan açıklamasını hedefledim.”

ÖNCEKİ HABER

Yaralı Filistinliyi öldüren İsrail askeri suçlu bulundu

SONRAKİ HABER

Bu kez de Arakanlı mülteci bebeğin bedeni kıyıya vurdu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...