19 Aralık 2016 01:59

Kayseri’de bir değil, iki terör saldırısı gerçekleşti!

Kayseri’deki bombalı saldırının ardından halkın ilk tepkisi dayanışmaydı. Ancak bir kesim provokasyona girişti; HDP, EMEP, CHP ve DİSK’e saldırdı.

Paylaş

Veli ŞAHİN
Kayseri

Sabah 09.00’a doğru korkunç bir ses... Kimse, “Sokak çocukları torpil atmıştır”, “Belki bir genç sabahın erken saatlerinde evlenme teklifinde bulundu ve gelen ses havai fişek sesleri” gibi iyimser yorumlar yapmadı, yapamadı.

‘EYVAH BOMBA!’

Evet, hepimizin tahmin ettiği gibi ilk gelen yorum: Eyvah bomba! Daha önce jet uçaklarının ses hızını geçmesi ile çıkan seste de aynı tepkiyi vermişti, Kayseri halkı... “Kayseri’de beklenmiyordu” diyenleri boşa çıkaracak bu tepkileri özel olarak ifade etmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

‘KAN İHTİYACI VAR!’

Saldırı olmasının ardından Emek Partisi, CHP, SES, Eğitim Sen gibi parti, sendika ve kitle örgütleri başta olmak üzere, “Acil kana ihtiyaç var. Hastaneye koşun” çağrısı yapıldı. Kimse tereddüt etmedi, Kayseri halkı büyük bir sınavdan geçerek, evlere kapanmak yerine hastane ve kan merkezleri önüne akın etti. Sıralarda yüzlerce insan... Sabahın erken, soğuk saatlerini hiçe sayarak “Belki bir genci kurtarırım” umuduyla dayanışmasını gösterdi Kayseri halkı... Herkes orada; CHP gençlik sorumluları kan vermek için sırada bekliyor, Emek Gençliği üyesi sağlık meslek lisesi öğrencileri gönüllü olarak çalışmak üzere fakültenin içinde yerlerini almış. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) anlamlı bir çağrı ile tüm üyelerini yardım etmeye çağırmıştı. Bunlar dışında elbette bir çok kurum çağrılarda bulundu, bunların önemli bir kısmı havuz dediğimiz medyada boy gösterdiği için bir de ben yazarak okuyucuyu meşgul etmek istemedim. “Gösterilmekten kaçınılanı yazmak lazım” düşüncesinin daha doğru olacağını düşünerek...

‘AĞLAMA ANAM’

Belki birbirini hiç tanımayan insanlar birbirine sarılıyor, saldırıyı lanetliyordu. Hastane koridorunda Kürtçe ağıt yakan bir kadına, Türk bir kadın, “Ağlama anam” diyerek teselli etme gayreti gösteriyordu. Lanetli bir saldırı sonrasında olmasına rağmen bu dayanışma umut verici. Kan verenler yetinmiyor; mahallesine giderek elinden geldiğince insanlara, “Sizler de gidin” çağrısı yapıyordu. Kana ihtiyaç olunmadığı açıklansa da, “Bir yardımım olsun” diyerek gelen sayısı da azımsanmayacak düzeydeydi. Hastane önünde kimse kimseye ters bakmıyordu dersek yeridir.

‘HAYDİ PROTESTOYA!’

Evet, bu saldırıyı kınamak için toplanmak isteniyordu... “Acaba bir bomba daha var mıdır?”, “Bir şey olur mu?” kaygısı taşıyanı görmedim, zannediyorum varsa da çok azdır. İnsanlar, bu duygu ile toplu bulundukları kan merkezlerinin önünden, Cumhuriyet Meydanına doğru harekete başladı. Evet, yine büyük bir dayanışma, büyük bir birlik... MHP’li ve AKP’liler çoğunlukta olsa da kitlenin içinde HDP’li, CHP’li yurttaşların da olduğunu gördük ve işittik.

‘ÖNCE HDP’YE SALDIRI’

Birileri bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, kitleye, “Hadi HDP’yi yakmaya (aynen bu ifadeyle)” çağrısı yaptı. “Kemik” diyerek daha doğru ifade edeceğimiz bir ekip, kitleden koparak saldırıya başladılar. Şükrü Erbaş’ın dizelerinde gördüğümüz, “Ölüme tapınan o siyah adamlar” çıktı meydana... “Yakacağız başka çare yok” demeleri yine aynı şiirin dizelerini akıllara getirdi: “Üzerine benzin döküp oynayanlar/ Onlar bir gün öpmeye eğilince çocuklarını/ Dudaklarında duman ve yanık et kokusu/ Boğum boğum tıkamaz mı soluklarını?”

‘SIRA CHP’DE!’

Önce alanda bulunan CHP Gençlik Kolları Başkanına saldırı olduğu duyuldu. “Ne oluyor” demeye zaman kalmadan, “sıra CHP’de” denilerek CHP binasına yürünmek istendiğini öğrendik. İl Başkanı Feyzullah Keskin’e ulaşmak istedik önce, meşgul olması nedeniyle diğer yöneticilerden bilgi almak istedik. Gözlerinden yaşların döküldüğüne bir çok eylemde şahit olduğum, içtenliği ile bilinen Şehriban Peker’e ulaştım. “Abla durum nedir?” soruma tedirgin ve titreyen bir sesle, “Bize neden saldırıyorlar. Şu an hiçbir şey anlamıyorum. Bir gencimizi de hastaneye kaldırdık” yanıtını verdi.

SIRA SINIF ÖRGÜTLERİNDE

CHP’ye saldırı haberini gazete merkezine ulaştırmak üzereyken, “EMEP’e de saldırı oldu” haberi geldi... İster istemez kendime, “Bu ne hız, patlamayı mı bekliyorlardı?” sorusunu sordum. Evet, sanki bir el müdahale etmiş, teröre öfkesi olan bir grup genci terörü yaymanın aracı haline getirmek istiyordu. Periscope ulaştı imdadıma...

EMEP’i basmaya gitmiş bir genç canlı yayında, “Şu an neden buradayız bilmiyorum ama var bir şey sanırım” sözleriyle birlikte, “Kökünü kurutacağız” diyordu bilmediği o “şey” için... Hemen karşısında son dönemde Kayseri OSB’de işçiler içinde umut yaratmış DİSK’in binasına yöneldiler. “Kıdem tazminatı kaldırılmasın” içerikli broşürleri yırtarak teröre lanet okuyorlardı! Masalar kırılmış, her bulduklarını yere atmışlardı... CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin’in saldırı sonrası yaptığı açıklamada geçen bu ifade geldi aklıma: “Ne farkları var?” Binalara saldırmakla yetinmeyen grup, Almer Otel’e sonra alışveriş merkezlerine saldırmaya başladı. Korkunç bir ortam, herkes tedirgin... “Bana da gelecek mi bu saldırı” korkusuyla ne yapacağını bilemeyen önemli bir kesim... Önlerine geçen de yok. Nereye kadar yayılacak beklentisi dışında hiçbir şey yapamamak...

‘SIRA ÖĞRENCİLERDE!’

“Herhalde yaptıkları hatayı farkettiler duruldu biraz ortam” derken öğrencilerin en yoğun yaşadığı Talas mahallesinden saldırı haberleri peş peşe gelmeye başladı. “Kız yurdunda, ‘HDP’li bu’ diyerek bir kadını dövdüler”, “Erkek yurdunda Muşlu bir öğrenciyi dövdüler, çocuk memleketine geri dönüyor”, “Mahalle arasında gezen Kürt gence saldırdılar”, “Evlerinden çıkamayanlar var. Ailelerine kendilerini almaları için haber vermişler” ve daha eklenecek bir çok saldırı haberi...

‘NEREYE GİDİYOR BU MEMLEKET?’

Evet, “seferberlik” çağrısı Kayseri’de ete kemiğe bürünmüş haliyle kendini gösterdi... Geriye çekilip, olayları aklı başında izleyenler ise aynı soruyu sordu: “Nereye gidiyor bu memleket?” Belki saldırı öncesi birbirilerine kızmalarına rağmen yan yana duranlar, bugün birbirini boğazlıyordu bombalı terör saldırısını “protesto etmek” adına... Hem de hepsinin bu eylemi lanetliyor olmasına rağmen... Kayseri’de tek bir terör saldırısı oldu diyenler gerçeği örtbas etmek isteyenlerdir...
Kayseri’de iki terör saldırısı birden oldu! İkisi de insanları birbirine boğazlatmak dışında bir sonuca ulaşmadı... Bir çok şey yazılabilir, söylenebilir ama en acil cevap verilmesi gereken soru: “Nereye gidiyor bu memleket?”

ÖNCEKİ HABER

İstikrarsızlığın kaynağı demokrasi sorunu

SONRAKİ HABER

Suriye’de yeni dönem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...