Duvarların ardındaki sesler
Sanatorium, Sinan Bökesoy’un ‘The Wall’ adlı ses yerleştirmesini sergileyecek.

Sanatorium,12 Ocak-18 Şubat arasında Sinan Bökesoy’un ‘‘The Wall’’ adlı ses yerleştirmesini sergileyecek.
The Wall/Duvar mimari anlamda iki bölümü birbirinden ayıran, bir çevrilmişlik ya da açığa çıkarma eylemini gerçekleştiren en basit yapı elemanıdır. Aynı zamanda enformasyonu ve korunması gereken alanları kontrol altına alır (firewall), olayları gizler ve bir izolasyona işaret ediyor. Tüm bunlar bir otoritenin varlığını gösteriyor. Diğer mimari ögeler gibi, duvar ‘ev sahipliği’ yaptığı ortamın ses akustiğini tanımlar. Kendisine çarpan, yansıyan ve içinden geçen tüm enformasyon değişime uğrar.
“Duvar” yerleştirmeleri, bu doğal akustik davranışı tasarımlanmış ses ortamlarına uygulayarak kişiler, olaylar ve topluluklar arasındaki görünmeyen duvarları somutlaştırma / duyulabilir hale getirme amacını taşıyor. Ziyaretçi, yerleştirmelerin fizik ortamlarını etkileşimli ses bölgelerini katederek ve duvarın iki tarafının ses ortamına tanıklık ederek dolaşıyor.
Galerideki yerleştirmelerden “Bahçeler/Gardens”, duvarlar tarafından oluşturulmuş/ sınırlanmış iki izole ortamı ses belgeleri ile bize sunar, biri zoraki yapılmış bir duvar diğeri ise isteyerek oluşturulmuş bir duvardır. “Yakınlık/Proximity” adlı yerleştirmede ise iki ayrı zamana ait savaş ortamını bir duvar ile birbirinden ayırarak sunuluyor.
Besteci ve profesyonel ses yazılımı geliştiricisi olarak aktif olan Sinan Bökesoy eğitimine akademik çalışmalarına ve uluslararası kariyerine Fransa’da devam etti. Paris Üniversitesi, Prof. Horacio Vaggione direktörlüğünde doktorasını tamamlayan Bökesoy, konusunda dünyanın belli başlı bütün akademik kurumlarında çalışmalarını sunma imkanı bulmuş ve özellikle mikro ses sentezleme üstüne kompozisyonları, robotik enstrümanlar ile performansları ve geliştirdiği yazılımları dünya çapında tanınıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et