03 Eylül 2016 08:32

Tek başına değil, birlikte mücadele

İki ay önce Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne gelen bir kadınla tanıştım.

Paylaş

Adile DOĞAN
Şu an nereden başlayacağımı bilemediğim bu yazıyı yazmakta epey zorlanacağım. Her geçen gün daha derin yaralar alıyoruz, taşıdığımız yükler ağırlaşıyor. Artık bu ülkede 9 aylık bebeklerin bile tecavüze uğradığı gerçeği, neyle karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. İstismar edilen bebeğin haberini görünce Esenyalı’da 1 yaşında istismara uğrayan bebeği yazmam gerektiğini düşündüm. 
İki ay önce Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne gelen bir kadınla tanıştım. Oldukça tedirgin, mutsuz, bitkindi. İlk başta şiddet gördüğünü düşündüm. Bize başka bir kadın arkadaş yönlendirmiş. “Bebeğim... Bebeğim galiba tacize uğradı” dedi. Nasıl? Nerde? Kim? derken bir ağlama krizinin ardından sakinleşip anlatmaya başladı. Bebeğini uyurken bir yakınına bırakmış, dışarıdaki işlerini halletmek için. “Eve döndüğümde bir gariplik hissettim ve ben girer girmez o evden çıktı. Bebeğim çok huzursuzdu kucağıma aldım ama susturamadım. Emzirdim, altını kirletmiştir diye bezini açtım ve korkunç manzarayla karşılaştım. Ne yapacağımı bilemedim saatlerce ağladım, ölmek istedim.”
Yaşı henüz genç olan bu anne, televizyonda izlediği, kendisine çok uzak gördüğü bu olay başına gelince yaşadığı çaresizliği, kendisinin de uğradığı şiddeti anlatıyor. 
“Eğer bebeğime yapılan bu iğrenç durumu kocama anlatırsam beni de bebeği de kapının önüne koyar. Çünkü kimsenin duymasını istemez, rezil olmaktan korkar. Ama ben bunun böyle kapanıp gitmesini istemiyorum. Bu yüzden sizinle görüşmek istedim” diyor. “Bazen alıp bebeğimi gideyim uzaklara diyorum. Ama nereye gidebilirim? Ne yaparım? Hadi ben gittim peki ya diğer bebekler?” 
Bu istismarı gerçekleştiren kişi bu mahallede ve daha kim bilir kaç çocuğun hayatını karartacak. Tekrar buluştuğumuzda 9 aylık bebeğin uğradığı şiddeti anlattım. “Bir şeyler yapmak lazım. Bu olayın kapanmasını istemiyorsan gerekli yerlere başvuru yapalım” dedim. Ama o, evsiz kalmaktan, kocasının yapacaklarından çok korktuğunu, zaten başından daha öncede bir evliliğin geçtiğini, bu nedenle ailesinden de destek alamadığını anlattı. Ben eminim birçok kişi bunu okuduğunda, kadın arkadaşımızın sokakta kalmayı göze alması ve bu durumu açığa çıkartıp bir yaşındaki bebeğe karşı işlenen suçun karşılıksız kalmaması gerektiğini düşünecektir. Çocukların, bebeklerin uğradığı şiddet karşısında hiç kimsenin mazereti olmamalıdır, diyecektir. 
Sakın ola ki, böyle bir yargıya kapılmayın. Çünkü tecavüzcü değil haberi yapanın tehdit edildiği, tecavüzcünün mahkemelerde aklandığı, tahrik indirimi aldığı hatta tecavüze uğrayanın suçlandığı bu ülkede, çaresiz, hayatı boyunca şiddet görmüş bir kadının tek başına üstesinden geleceği bir durum değil bu. Kadınların mutsuz ve şiddete uğradığı yerde çocukların uğradığı şiddet daha ağır oluyor. Her çocuğun uğradığı şiddetin altından başka bir şiddet öyküsü çıkıyor. Hepimiz bu işin karşısında daha etkin bir mücadele yürütmek zorundayız. 
Etrafındaki bir sürü önyargıya rağmen o bir adım atmış ve derneğe kadar gelmiş. Bizler onun güvenini kazanarak tek başına değil dayanışma ile birlikte mücadele etmeyi gösterebilirsek inanıyorum ki bu kadar çaresiz olmadığını da görecektir. 
 

ÖNCEKİ HABER

Hadım cezası cinayetleri artırır 

SONRAKİ HABER

Anlat Xecire

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...