Birlik olmak güçlü insanı güçlü kılar
Sincan’da bulunan İmam Hatip Ortaokulunda çalışıyordum ta ki sürülene kadar...

Sincan’da bulunan İmam Hatip Ortaokulunda çalışıyordum ta ki sürülene kadar. Çalıştığım okulda bizden öğrencilerin kılık kıyafetlerini kontrol etmemiz isteniyor, okulda kız öğrencilerin başörtü rengine bile müdahale ediliyordu. Ben de bir eğitimci olarak asli işimin bu olmadığını, öğrencilerin eğitimine dair birçok çözülmesi gereken sorun olduğunu, derdimizin bu olması gerektiğini ifade ettim. Bunun üzerine öğrencilerin lehine yaptığım başka şeyler de bahane edilerek hakkımda soruşturma açıldı ve muhakkik (soruşturmayı yürüten) üzerinde de baskı kurularak sürgüne varan bir süreç işledi hakkımda. Okulumuzda daha önce de iki arkadaşımızın görev yeri değiştirilmiş ve birçok baskılar yaşanmıştı.
Yeni gelen idareciler iktidarın da kendilerine verdiği güce dayanarak işyerlerinde pervasızca diledikleri her şeyi yapma hakkını kendilerinde görüyorlar. Okula dair en basit olaylarda bile öğretmeni yok sayma her şeyde belirleyici olma durumu hâkim. En küçük bir itiraz ya da karşı çıkmanın bedeli de genellikle ağır oluyor.
İşyerinde daha önce politik olarak ters düşüp tartıştığım bir arkadaşımın hakkımdaki sürgün kararının üzerine gelip bana sarılıp ağlaması ve “Hakkını helal et” demesi beni çok duygulandırdı. İşyerinde birçok arkadaşımın farklı sendikalara üye olmasına rağmen yanımda olduklarını hissettirmeleri bana güç verdi. Çünkü onlar da birer emekçi ve benzer şeyler yaşıyorlar.
Son dönemde birçok arkadaşımız sudan gerekçelerle baskıya maruz kaldı, soruşturma geçirdi, sürgün edildi ve açığa alındı, hatta görevine son verildi. Hukuk birçok davada işlemez hale getirildi. İşyerlerinde en küçük bir muhalefet, itiraza tahammül edilmiyor artık. Liyakat değil itaat esas alınıyor.
İhtiyaç fazlası olduğum ve normal yolla tayinimin çıkamayacağı puanı yüksek bir okula gönderilmem de ayrı bir konu. Daha çok ihtiyaç olan Sincan gibi bir ilçeden Yenimahalle gibi daha merkezi bir ilçeye gönderildim.
Emekçiler büyük oranda örgütsüz ya da sendikalarına ve güçlerine güvenmiyor. Emekçiler farklı politik bakış açılarının ortak sorunları ve talepleri için birleşmelerine engel olduğunu düşünüyor. Oysa sürgün kararımın açıklanmasının ertesi günü okulumun önünde kitlesel bir basın açıklaması yaptık ve örgütlü olmanın insana ne kadar güç verdiğini, bu saldırıları ancak bu şekilde aşacağımızı bir kez daha gördüm.
Gönül KURAL
Eğitim Sen Ankara 4 No’lu Şube Kadın Sekreteri
Evrensel'i Takip Et