06 Ağustos 2016 09:55

Uyu, kalk, tekrar işe git... Bu hayat mı! 

Yaklaşık 500 işçinin çalıştığı Uno Baget, son aylarda kadın işçi de alıyor. Kadın işçilerin tamamına asgari ücret ödeniyor. 

Paylaş

Haşim DEMİR / Gökçe ARSLAN
Ümraniye Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fırınlanmış, dondurulmuş gıdalar üreten Uno Baget fabrikasında üç vardiya sistemi uygulanıyor. Bir yıldır üretime geçen ve yaklaşık 500 işçinin çalıştığı Uno Baget, önceleri sadece erkek işçi alımı yaparken, son aylarda kadın işçi alıyor. Kadın işçilerin tamamına asgari ücret ödeniyor. 
İşçilerin büyük bir bölümü, Uno Baget’te örgütlü Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikasına oldukça tepkili. Sendikanın ikramiye haklarının gasp edilmesine, yarım ödenmesine, ödemelerin geciktirilmesine seyirci kaldığını söylüyorlar. Tüm bunları ve istemeye istemeye kabul ettikleri üç vardiya sistemiyle çalışma koşullarını Uno Baget’te çalışan kadınlarla görüştük. Kadın işçiler, işten çıkarılma kaygıları nedeniyle, haberimizde kendi isimleriyle yer almayacaklar. 
Altı aydan bu yana Uno Baget’te çalışan Belkıs, OSB’de iş başvurusu yapmadığı fabrikanın kalmadığını, en son Uno Baget fabrikasının kapsında ‘Üç vardiya sistemi ile çalışmak isteyenler başvurabilir’ tabelasını okuduğunu, başvuru formunu doldurduktan iki hafta sonra işe çağrıldığını aktarıyor. Başlar başlamaz da sorunlarla karşılaşmaya başlamış: “Form doldurduğum yetmemiş ki özel sorguya alınır gibi sorularla karşılaştım. Bana ‘Sendikaya üye olacaksan Öz Gıda-İş’e üye ol. DİSK’e sakın üye olmayasın, başka sendika istemiyoruz’ dediler. Ayrıca ‘Biz istersek, müdürlerin, ustabaşıların isterse mesaiye kalmak zorundasın’ dediler. Ben ‘Tek vardiya olsa ve gündüz olsa, kadın işçiler için daha iyi olmaz mı’ dedim. Onlar ‘Çalışıyorsan çalış, yoksa çalışmak isteyen bir sürü kadın işçi başvurusu var’ deyip beni susturdular. İkramiye hakkımız var, güya sendikalıyız. Ama gelin görün ki ikramiyelerimiz geciktirilerek yarım ödeniyor, aylarca ödenmiyor. Son zamanlarda değişik taşeron firmalardan kiralık işçilerin Uno Baget’e geleceği söyleniyor. Bize kiralık işçilikle ilgili nasıl bir uygulama olduğuna dair sendikanın tek kelime ettiği yok. AGİ hakkımız elimizden alındı, sosyal haklarımız gasp ediliyor, yine sendikamızdan tık yok. Her ay vardiya saatlerimiz haftalara göre değiştiriliyor. İnanın televizyon dahi izleyemiyoruz. Uyu, kalk, tekrar işe git. Bu hayat mı? Kadınlar için daha zor. Çocuk bak, yemek yap, bulaşık çamaşır derken ömrümüz gidiyor.”

MÜCADELE ETMEYECEKSE SENDİKA NİYE VAR?
Sarıgazi İnönü Mahallesinde görüştüğümüz Senem ise çalışma koşullarının ağırlığından dolayı çok sayıda işçinin fabrikadan tazminat dahi almadan işten ayrıldığını, bu durumun sürmesinde Öz Gıda-İş Sendikasının payı olduğunu belirtiyor. “Biz kadınlara bile asker muamelesi yapılıyor. Şunu yapın, bunu yapın diyorlar. İkramiyelerimiz verilmiyor, hatta kaldırılmak isteniyor, itiraz edip konuşunca kibarca kapıyı gösteriyorlar bize. Fabrikada sigara yasak, cep telefonu yasak. Bunları ancak mesai bitiminde ve yemek arasında kullanabiliyoruz. Ücretlerimiz çok düşük. Yeni bir toplusözleşme sürecinden sonra ücretlerimizin artacağını, ondan önce bir şey yapamayacaklarını söylüyor bize sendikacılar... Önceleri duymuştum ‘Patron sendikasıdır Öz Gıda-İş’ diye, inanmamıştım. Doğruymuş. Fabrikada 3-4 ay çalışan kiralık işçiler var. Sendika bunu bilmez mi? Kiralık işçiliğe karşı mücadele etmeyecekse niye var sendika. Bizi düpedüz kandırıyorlar.”

İŞÇİYİ İŞÇİYE KIRDIRMAK İSTİYORLAR 
Aylarca iş aradıktan sonra hiç istemediği üç vardiya sistemine razı olarak Uno Baget’e girdiğini anlatan Nergis, işe başladığından bu yana çok sayıda hak gaspına tanık olduğunu ifade ediyor. “En başta fazla mesai ücretlerimiz, ikramiyelerimiz tam ödenmiyor. Çalışma koşulları ağır. Ücretlerimiz eski asgari ücret sınırına gelip dayandı. Yakın zamanda kiralık işçi deyip bizi işten atar, başka firmalardan gelen işçi arkadaşlarımızı çalıştırabilirler. Bu nasıl bir uygulama ki biz işimizden oluyoruz. Bunu kabul etmek bir sendikanın işi olabilir mi? Benim kanıma dokunuyor. İşçiyi işçiye kırdırmak istiyorlar. O işçinin ne suçu var. Yarın ben işten olurum, iki ay sonra o firmanın işçisi işinden olur. MHP’li, AKP’li kime sorsan bütün işçiler Öz Gıda-İş’ten şikayetçidir. Mücadele etmek, sendikalı olmak solculuk değil, bölücülük değil. Ama sendikamız kim sendikayı eleştiriyorsa onu bölücü terörist ilan ediyor.”

SENDİKA ŞART AMA...
Serpil ise kiralık işçilik uygulamasının sömürüyü artıracağını bildiklerini belirterek, hiçbir şey yapmayan sendikalara tepkisini dile getiriyor: “Bu yasa TBMM’ye gelince sendikalar ne yaptı, Hak-İş, Öz Gıda-İş ne yaptı? Bence bir şey yapmadı. Muhalefet partileri de bir şey yapmadı. DİSK, Türk-İş gibi sendikalar, memur sendikaları da öyle. Uygulamada da gördük ki gerçekte kiralık işçilik yasası köleliktir. Ücretle köle oluyoruz. O fabrikaya, bu işyerine satılıyoruz haberimiz bile olmuyor. Ben ikramiyelerimiz niye yarım ödeniyor, ücretlerimiz ne zaman artacak diye sendika temsilcisine yöneticisine soru soruyorum tersleniyorum. Böyle bir anlayış böyle bir sendika olur mu? Bu yüzden işçiler sendikalardan soğuyorlar. Bence sendika şart ama işçi hesap sormazsa patronun sendikasına döner.”
 

ÖNCEKİ HABER

Şöyle bir çay içecek yerimiz olmayacak mı?

SONRAKİ HABER

'AÜ rektörlüğü, demokrasi isteyenleri susturmaya yeltendi'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...