04 Haziran 2016 11:09

Tekstil işçiliğinden yazarlığa  AYSEL MENTEŞ

Bin kere vursalar kamburuma Çıktığım yoldan geri dönmem…

Paylaş

Özge AKKAYA

Öfkesini kolunun tersine sildi kadın
Yeneceğim seni açlık
Kaderim değilsin bundan sonra…
Bu dizeler Aysel Menteş’in hayatın tüm zorluklarına karşı dimdik durmaktaki ısrarını özetliyor aslında. 
Bir bardak çay içerken tanıyoruz onu. Sohbet koyu, çay demli. Denizli’nin Çivril ilçesinde başlayan hikâyesi, görücü usulü ile erken yaşta yaptığı evlilik, engelli ailesinin bakımı, tekstil işçiliği, evlerde temizlikçilik, dershanede çaycılık derken kırklı yaşlarında kitaplarla tanışıp kendini keşfetmesi, şiirler ve öyküler yazmasıyla devam ediyor. 
“Olması gereken gibiydi her şey” diye başlıyor söze. Anne, baba ve iki kardeşi engelli bir ailenin engelsiz olan tek bireyi kendisi. Genç kızlık dönemleri sadece engelli ailesiyle ilgilenmekle geçiyor. 17 yaşındayken yaptığı görücü usulü ile evlilik, çalışma hayatı, geçim sıkıntısı, 15 yıllık çocuk hasreti, hastalıklar, annesini kaybetmesi derken yılları geçip gidiyor Aysel Menteş’in. 
 

KENDİMİ ÇOK GEÇ KEŞFETTİM
“Kendimi çok geç keşfettim, öğretilenin dışında bir hayatım olmadı” derken de yaşadığı yıllar aklına geliyor. Annesinin ölümünden sonra hasta babasına bakma görevi de onun oluyor. “Üç yıl hiç evden çıkmadım” diyor. Babasının hastalık krizleri onda da ağlama krizlerine, ruhsal bunalıma neden oluyor. Yine babasının sabahlara kadar süren krizlerinin birinde kelimeler dizelere dökülüyor. 
Bir adam bir yatak dört duvar.
İki türkü kalmış ağzında maziden kalan 
Biri ana biri yar.
Bir adam bir yatak dört duvar.
Bir gece var...
Feryadına şahit bir de yıldızlar...
Yazıyor Aysel, yazdıkça rahatlıyor, yazdıkça sancıları diniyor. “Yazdıkça kendimi tanıdım” diyor. İlk kitabı “Aksak Hayat”ı yazmaya başlıyor. Kitapta engelli ailesini anlatıyor. Babası daha da ağırlaşıyor, hastaneye kaldırılıyor; Aysel orada da yazmaya devam ediyor. “Babam hastanede vefat etti, Aksak Hayat hastanede bitti” diyor.
Yazdıklarını kitap haline getirmek için evlere temizliğe gidiyor, daha sonra dershanede temizlikçi oluyor nihayet kitabını türlü zorluklarla çıkarmayı başarıyor. Okuyanlar ‘Yaşar Kemal kokulu bir kitap olmuş’ diyorlar Aksak Hayat’a.
 

KENDİMİ KEŞFETTİĞİM ANDA ÖZGÜRLÜĞÜ ANLADIM 
“Dershanede çalışırken dünya görüşüm yeni yeni oturmaya başladı” diyor ve ekliyor, “İnsanlar için hayır demek ne kadar zormuş. Hayır demeyi öğrendiğim zaman kendimi tanıdım.” 
Aysel Menteş yaklaşık iki yıl önce kendine bir tost dükkânı açtı. Ailenin geçim kaynağı bu dükkan. Kadınların çalışmasının kendilerine güvenlerini artırdığını söylüyor. “Eskiden kazandığım parayı olduğu gibi eşime verirdim, artık ona da ‘Hayır’ demeyi öğrendim. Kendimi keşfettiğim anda özgürlüğü anladım. Nerede bir haksızlık varsa hep ezilenden yana olmak istedim. Çünkü ben de ezildim” diyerek Gezi direnişini selamladığı dizelerle devam ediyor:
Kır sen benim kalemimi hâkim bey 
Ben adam olmam
Bin kere vursalar kamburuma 
Çıktığım yoldan geri dönmem…
“Bugün bizlerin yapması gereken, insanları Kürt-Türk, Alevi-Sünni diye ayırmak yerine fabrikadaki işçilerin, gençlerin, herkesin emeğiyle kazandığı bir yaşam sürmesi için uğraşmaktır. Kadınların birbirine tutunup dayanışması kendini keşfedememiş birçok kadının umudu olacaktır” diyor Aysel Menteş.
İlk kitabı çıktıktan sonra birçok yazar ve şairle tanışıyor. ‘Aysel Ablanın Yeri’nde (tostçunun adı) Denizlili yerel şairler çok keyifli edebiyat sohbetleri yapıyorlar. Biz bu röportajı yaptığımız sırada İstanbul’dan bir yönetmeni misafir ediyordu. 
“Yazmasam öleceğim, nefes aldığım tek yer o sayfalar” diyen Aysel Menteş, şimdilerde yine kitap yazıyor. Kitabın ana karakteri Sevda, kendi yaşayamadıklarını yaşayacak; Sevda aşık olacak, Sevda hayata geç kalmayacak... Yeni kitap bir kadının kendini keşfetmesini konu alacak. 

ÖNCEKİ HABER

Öğrenmenin aracı olarak okumak

SONRAKİ HABER

İşçi Ayşe’nin hikayesi   

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...