Yüksekova'da savaşın fotoğrafı: Yıkım, yağma, ırkçı yazılar

Sokağa çıkma yasağının 76. günü geride bıraktığı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde TSK’nin ‘Operasyonlar bitti’ açıklamasının üzerinden bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen kentteki kuşatma sürüyor. DİHA yasak boyunca çatışmaların en yoğun olduğu Cumhuriyet ve Güngör Mahallelerine girerek, talan edilen, yakılıp yıkılan evleri, bombardımanın hedefi olan okul ve camileri görüntüledi.

Haftalarca bombardımana tutulan ve günlerce şiddetli çatışmaların yaşandığı Cumhuriyet, Güngör, Orman, Mezarlık, Eski Kışla ve Dize Mahallelerindeki kuşatma devam ederken, her sokak başında bir zırhlı aracın konumlandığı, zırhlı araçların her 10 dakikada bir bulunduğu bölgeyi turladığı mahallelerde, evlerini görmeye gelen yurttaşlara ise ‘sokağa çıkma yasağını ihlal ettikleri’ gerekçesiyle 220’şer lira para cezası kesiliyor, insanlar darbediliyor. GBT kontrolünden geçirilen yurttaşlar keyfi biçimde gözaltına alınarak emniyete götürülüyor. Kentin yüksek binalarına ise Türk bayrağı asılmış durumda.

EV VE İŞ YERLERİNİN TAMAMI YAKILMIŞ

Efeler Taburu, İlçe Alay Komutanlığı ve Şemdinli yol güzergahında konumlanan tanklarla haftalarca obüs, havan ve top atışlarıyla bombardımana tutulan Cumhuriyet ve Güngör Mahallelerinde neredeyse sağlam ev ve yapı kalmamış. Bombardıman ardından girilen mahallede ev ve işyerlerinin tamamı yakılmış. Kurşun ve top mermilerinin isabet etmediği ve çatısının bombalama sonucu çökmediği tek eve rastlanmayan mahalle, harabe bir şehri andırıyor.

OKUL VE CAMİLER DE HEDEF OLDU

Bombardıman sonucu cami ve okulların da yıkıldığı her iki mahallede, Vali Gürbüz Erdoğan, Halit Okay, Cumhuriyet ve Uğur Sıtkı İlköğretim Okulu ile Atatürk Lisesi kullanılmaz hale gelmiş durumda. Mahallelerdeki 5 cami ise bombardıman nedeniyle ağır hasar görmüş. Kubbelerine isabet eden toplar nedeniyle büyük deliklerin oluştuğu camilerin birçoğunun duvarları da çökmüş.

DELİLLER YOK EDİLDİ

Sivil yerleşim alanlarında kullanılmaması gereken ağır silahları kullanarak savaş suçu işleyen devlet güçleri, daha önce Cizre, Sur, Silopi, İdil ve Silvan’da olduğu gibi Yükskeova’da da geride bir iz bırakmamak için delillerin tamamını yok etmeye çalışmış. Duvarların delik deşik edildiği, top mermisi izlerinin bulunmadığı tek ev yok ancak geride bir tek mermi kovanı bile kalmamış.
Sağlam ev ve iş yerinin kalmadığı mahallelerde bulunan marketlerin sigara, saat, teknik malzeme, içecek ve yiyecekler alındıktan sonra kalan eşyalarının kırıldığı veya ateşe verildiği gözleniyor. Mahalle aralarında bulunan mobilya ve beyaz eşya satan işyerlerinin depolarındaki kullanılmamış yatak, kanepe, ranza, masa, sandalye, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, televizyon, ütü gibi malzemelerin birçoğu alınmış, kalanlar ise ateşe verilmiş. İlçe halkı talan edilen malzemelerin TIR’lara yüklenerek Van’a götürüldüğünü söylüyor.

‘Arama tarama’ faaliyetleri adı altında girilen evlerde kırılmadık eşya bırakılmazken, yatak odalarında bulunan kadınlara ait çamaşırlar ortalığa dökülmüş. Karargah olarak kullanılan kimi evlerde ise kurulan yemek sofraları olduğu gibi duruyor. İçilen sigara izmaritlerinin evlerin halı, perde ve yataklarında söndürüldüğü, ortalığa saçılan çöplerden dolayı ağır kokuların yükseldiği evlerin tamamında lavabo olmasına rağmen, oda ve salonların tuvalet olarak kullanıldığı anlaşılıyor.

DUVARLARDA IRKÇI YAZILAR

Birçok evin iç ve dış duvarlarına JÖH ve PÖH timlerince yazılmış ‘Uzun adam yolundayız’, ‘Ye sev ya terk et’, ‘Akıllı olun yoksa yine geliriz’ ve ‘Türk’sen öğün değilsen itaat et’ gibi ırkçı yazılamalar ve MHP’nin sembolü olan bozkurt çizimi yapılmış. (Hakkari/DİHA)