15 Mayıs 2016 04:38

Özerklik inşasında sembolik bir deneyim: Amed Kitap Fuarı

TÜYAP tarafından önceki yıllarda organize edilen fuarlara oranla en belirgin fark Kürtçe ekseni üzerinden belirginleşmiş olan bir 'içe dönüş' durumu.

Paylaş

Yado PASORİJ

Bolivya’nın ilk yerli devlet başkanı Evo Morales, ülkesinden sömürgeciliğin izlerini silme politikasına Bolivya’nın başkenti La Pan’daki parlamento binasının tepesinde bulunan saat kulesindeki akrep ve yelkovanı, bilinenin tersi yönünde hareket ettirerek başladı. Dışişleri Bakanı David Choquehuanca, saat reformunun ‘sömürgecilikten kurtulan halkın açık ifadesi’ni simgelediğini söylüyordu.1 Zamanı tersine döndürmeyi ülkenin kolonyal yazgısını da tersine döndürmeye bağlayan bu müdahale, sömürgesizleştirmenin sembolik düzeydeki ifadesiydi. 

Benzer bir motivasyondan beslenen daha küçük ölçekli bir sembolik girişim ise 2014’te Ağrı’da gerçekleşti. 19 Eylül 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yer verilen bir karikatürde, dağ başındaki mezar taşına kazınmış yazıda “Muhayyel Kürdistan burada metfundur”2 deniyordu. Ağrı İsyanı’nda yaşamını yitirenler anısına Ağrı Dağı’nda halk ve gerillanın katıldığı bir anmada gazetenin bu karikatürüne ithafen, “Hayali sömürgecilik burada metfundur”3 yazılı temsili bir mezarlık açılışı yapıldı. Mezarlık açılışındaki konuşmada şöyle denildi: “Bugün çok önemli bir gündür. 1926 yılında başlayan Ağrı Dağı isyanının yıl dönümüdür. İsyan katliam ile bastırıldığında Türk gazeteleri ‘Biz Kürtleri öldürdük. Artık Kürtleri mezara koyduk. Kürtler artık başkaldıramaz’ mesajı verdi. Biz de sembolik olarak bu mezarı diktik. Manası çok büyüktür. ‘Hayali sömürgecilik burada meftundur’ diyoruz...”4 Sömürgelerin kolektif hafızasında son derece derin etkiler yaratan sömürge şiddetine meydan okuyan bu gibi sembolik eylemler, mekânı sömürgesizleştirme ve yeniden kendine ait kılma bağlamında son derece önemlidir. Özgür Sevgi Göral, Türkiye’de Kürt hareketinin çok uzun zamandır, çok derin bir şiddete maruz kalarak ve çok çaba harcayarak yürüttüğü mücadelenin bir sonucu olarak, ‘kısmi sömürgesizleştirme örnekleri’ olarak görebileceğimiz kimi deneyimler ürettiğini belirtir. “Kürtçenin kamusal alanda kullanılan, belediye hizmetleri verilen, siyasi konuşmalar yapılan, prestijli ve kadim bir dil olarak tanınması için verilen mücadele”nin bunun ilk nüveleri olduğunu söyler ve “demokratik özerklik tartışmalarından ‘kendi kendini yönetme’ kapasitesine yapılan vurguya; güçlü bir kadın hareketi inşasından doğayla farklı ilişkiler kurma çağrısına; yeni bir ‘ahlaki-politik toplum’ oluşturma iddiasından farklı dayanışma, direniş ve gündelik hayat ilişkileri kurma çabasına; yeni bir siyasi dil ve eylem repertuarı oluşturmaktan geniş toplumsal kesimleri harekete geçirecek eylemlilikler üretmeye, Kürt hareketi bugünden sömürgesizleştirme yönünde adımlar atıyor, deneyimler üretmeye gayret ediyor” diye devam eder.5 Demokratik özerklik fikri etrafında geliştirilen sömürge pratiklerine yönelik karşı hegemonik stratejilerin tamamı bu kısmi sömürgesizleştirme gündemine içkindir. Kürt hareketinin Kürdistan’da devletin bütün yapısal ve sembolik şiddet uygulamalarına yönelik geliştirdiği her direniş, sömürgesizleştirme çemberini genişleten ve sömürge izlerini demokratik özerklik anlayışı doğrultusunda ortaya koyduğu alternatif uygulamalarla silen bir eksende gelişmektedir. Tabii bu noktada sömürgeciliğin kültürel boyut bağlamında tartışılması, sömürgeciliğin iktisadi ve şiddet boyutunun göz ardı edilmesi veya bağlamının önemini teslim etmemek olarak düşünülmemelidir. Kültürel alandaki bu adımlar daha ziyade sembolik düzeyde bir etkiye sahiptir. 

BİR SÖMÜRGESİZLEŞTİRME GİRİŞİMİ OLARAK AMED KİTAP FUARI

Bilindiği üzere 2010 yılından bu yana her yıl Mayıs ayının üçüncü haftasında düzenlenen Diyarbakır TÜYAP Kitap Fuarı, yeterince ilgi görmediği gerekçesi ile fuar yönetimince iki yılda bir yapılma kararı verilmişti.6 TÜYAP’ın bu isteksizliği üzerine 2015’te harekete geçen Kürt Yazarlar Derneği’nin girişimleri sonrasında fuarın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilmesi kararlaştırıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Kürt Yazarlar Derneği’nin, Kobanê ve Şengal direnişine adadıkları 1.Amed Kitap Fuarı; “Medeniyetler Beşiğinde, Kitapların Işığında” sloganı ile bu yıl 12-17 Mayıs 2015 tarihlerinde Sümer Park’ta düzenlendi. 70 yayınevinin katıldığı fuar kapsamında; söyleşi, panel, seminer, çocuk etkinlikleri ve konserlerden oluşan 80 farklı etkinlik gerçekleştirildi. Fuar programının ilk göze çarpan özelliği Kürt yayınevlerinin baskınlığıydı ve bu durum fuar kapsamında gerçekleşen etkinliklerin içeriğine de yansımıştı. Etkinliklerde yoğun Kürtçe kullanımı bunun en bariz örneğiydi. Bu bağlamda bakıldığında TÜYAP’a alternatif olarak düşünülen fuar birçok açıdan son derece sembolik bazı kopuş ve yeni inşalar iması taşıyordu. 

Geçen seneki fuar programının içeriğine bakıldığında dikkat çeken temel özellikler: edebiyat eksenli etkinliklerin yoğunluğu, konuşmacı şair, yazar ve siyasetçilerin ağırlıklı dilinin Kürtçe olması, panel etkinliklerinin Kürtlerin güncel siyasi tartışmalarını içeren temalardan oluşması, çocuk edebiyatı temelli etkinlikler ve yerellik vurgusu sayılabilir. TÜYAP tarafından önceki yıllarda organize edilen fuarlara oranla en belirgin fark Kürtçe ekseni üzerinden belirginleşmiş olan bir “içe dönüş” durumu. Fuar bu açıdan son derece radikal iki kopuşu ifade ediyor:

Birincisi belki de ilk defa Kürt yayınevleri ve okuyucu arasında bu derece yoğun bir etkileşim yaşanmış olması. Önceki yıllarda Türkiye’deki büyük yayınevlerinin kısmen domine ettiği Kürt yayınevleri bu defa okuyucunun merkezi muhatabı oldular. Nitekim Kürt yayınevlerinin ilk defa bu kadar fazla yeni kitapla fuara katılıyor olmasının bir nedeni de kanımca bu olgudan kaynaklanıyordu. Bu açıdan fuarın hem Kürt hareketini temsilen Büyükşehir Belediyesi’nin hem de Kürt kültür sanat sahasını temsilen Kürt Yazarlar Derneği ve diğer bileşenlerin ortaklığında kendi öz güçleri ile gerçekleştiriliyor olmasının özerklik inşası bağlamında Türkiye’deki egemen kültür-sanat kanonuna yönelik bir karşı hegemonyanın kurulumu olarak okunabileceğini düşünüyorum. Kürtçe okulların açılmasıyla başlayan bu kültürel dekolonizasyon süreci özellikle demokratik özerkliğin inşasında kültür ve sanat alanının da özerkleşmesi ve kendi öz dinamikleri ile yeni bir alan oluşturması açısından son derece sembolik bir kopuş ve yeniden inşayı simgeliyor. 

İkincisi ise TÜYAP’in özellikle bazı büyük yayınevlerinin yaptıkları masraflara oranla yeterince satış yapamadıkları gerekçesine dayanarak fuarı iki yılda bir yapmayı kararlaştırmasında ortaya çıkan neo-liberal fırsatçılığın yarattığı kopuşla alakalı. Kürdistan sahasında ekonomik gelir elde edebileceğini düşündüğü her alana hunharca abanan bu neo-liberal fırsatçılığın teşhir edilmesi ve daha alternatif bir alanın hızlıca inşası ise yeniden inşanın önemli bir boyutunu oluşturuyor. Kürtkurumları tarafından bir fırsat penceresine dönüştürülen bu tür krizler Kürt alanının sembolik düzeyde sömürgesizleştirilmesi bağlamında da hayati derecede önemli bir rol üstleniyorlar. Tabii burada esas olan boşalan alanların benzer bir motivasyonla ikame edilmesi değil, yapısal değişikliklerin ötesine geçip içeriği de dönüştürmektir. Fuar programı en azından temalar ve başlıklar düzeyinde bunu başarmış görünüyor. 

Bu yıl 2’ncisi düzenlenecek Amed Kitap Fuarı 72 yayınevinin katılımı ile 17-22 Mayıs tarihleri arasında “Azadî” temasıyla Sümerpark’ta kitapseverlerle buluşuyor. Kürt şair Ehmed Hüseynî’nin onur konuğu olacağı fuarda 70’e yakın etkinlik düzenlenecek. Tertip komisyonunda Aram Yayınevi, KURDÎ-DER, Eğitim Sen, Kürt Yayınevleri temsilcilerinin bulunduğu fuar, “Kürdistan’da yaşanan çatışmalı süreç ve yürütülen mücadeleye vurgu yapmak” için bu yılın temasını “Azadî” olarak belirledi.

1 « Bolivya’da saatler artık tersine akacak », 30 Haziran 2014, 
2Hayali Kürdistan burada gömülüdür!
3Burada bir yazım yanlışı var aslında, meftun değil metfun olmalı. 
4 Sömürgecilik burada metfundur, Özgür Gündem, 05 Eylül 2014, 
5 Özgür Sevgi Göral, Geçmişle Hesaplaşma ve Sömürgecilik: Kürt Meselesine Sömürgesizleştirme Ekseninden Bakmak, Ayrıntı Dergi, 2014 (4),  
6 Bu sürece dair ayrıntılı bir yazı için bkz. Şeyhmus Diken, “Diyarbakır TÜYAP Kitap Fuarı Kapanıyor (mu)?”, 20 Eylül 2014, 

ÖNCEKİ HABER

Korkma, savaş can sıkıcı bir oyun!

SONRAKİ HABER

Hawar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...