13 Mayıs 2016 00:45

Mücadele bazı taleplerimizin kabul edilmesini sağladı

Soma Katliamı sonrası Ankara'ya giden heyetteki bir işçi o günü 'Katliamdan sonra herkeste müthiş bir öfke vardı' diyerek anlattı.

Paylaş

Ankara’ya giden heyetten bir işçi

Katliamdan sonra herkeste müthiş bir öfke vardı. Çok sayıda işçi, Hükümet Konağı önünde toplanmaya başladı. O sıralarda Maden-İş bir açıklama yapmak için basının karşısına geçmişti. Zaten acımız büyüktü; patrona, hükümete olduğu kadar, sendikaya da çok tepki vardı. Katliamın sorumlularından biri de Maden-İş’ti. İşte tam o sırada Maden-İş’ten açıklama yapmak için oraya gelen yöneticiye tepkiler başladı. Açıklamayı yapamadan resmen kaçmak zorunda kaldı.

Sonrasında işçiler olarak kendi imkânlarımızla eylem başlattık. Sorumlular cezalandırılsın, hesap versinler istiyorduk. Kaymakam, tepkileri azaltmak için sürekli yanımıza geliyordu. Biz, hükümetten yetkililerin gelmesini istiyorduk. Gelsinler, sorunlarımızı bizden duysunlar istiyorduk. Kaymakam da, bizlerden oluşan bir heyetin, Ankara’ya gitmesini öneriyordu. Baştan itiraz ettik ama sonrasında Ankara’ya gitmeyi kabul ettik. Aramızdan bir heyet belirledik. Soma’daki her maden şirketinden ve kapanan Uyar Madencilik’ten işçi arkadaşlar belirlendi Ankara’ya gitmek için. İşçiler olarak biz kendimiz seçtik bu isimleri. Buradan giderken az çok taleplerimizi belirlemiştik. Biz oraya Soma’daki çalışma şartlarını aktarmak ve 301’in sorumlularının hesap vermesi için gittik.

Gidecek grubu eylemdeki işçiler belirlemesine rağmen; minibüste tanımadığımız biri vardı. Biz polis ya da görevli biri zannediyorduk ama sonradan öğrendik ki AKP’nin aramıza soktuğu, bir işçiymiş. AKP Genel Merkezine gittik; süper bir kahvaltı masası hazırlamışlar. Tepkimiz dinsin diye her şeyi yapmaya çalışıyorlardı. Ağlayan vekiller, görevliler falan... Ama bunlar timsah gözyaşlarıydı. Bizleri o kadar düşünselerdi, denetimleri doğru düzgün yaparlardı. Bu acıları yaşamazdık. Kahvaltıdan sonra toplantıya geçtik; Çalışma Bakanı, Enerji Bakanı, AKP’li yetkililer ordaydı. Neler yaşadığımızı anlattık. Emeklilik yaşını neden yükselttiklerini sorduk. Zor koşularda çalıştığımızı, izinlerimizin yerüstü uygulandığını, çalışma saatlerinin çok uzun olduğunu, işçi sağlığı ile ilgili eksikleri, üretim baskısını, maaşların düşük olduğunu anlattık. Ölen işçilerin ailelerine ne olacağını sorduk.

Sorunlarımızı ve taleplerimizi dile getirdik. Onlar da bize; “Biz iktidarız, her şeyi çözeriz” dediler. Bu toplantı bittiğinde, o dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın genel merkeze geldiğini söylediler. Onunla da çok kısa bir süre görüştük. Aynı sorunları ve talepleri ona da ilettik. İktidara güvenmediğimizden, Meclis’teki bütün muhalefet partilerine gittik. Sonra Soma’ya geri döndük.

Verdikleri sözleri hemen tutmadılar elbette. Eylemliklerimiz sürdü Soma’da. Bazen geniş eylemler oldu, bazen daralan eylemler oldu ama ilk zamanlar sürekli bir eylemlilik hali vardı. Taleplerimizi kabul ettirmek için çabalıyorduk. O süreçte, bize verilen sözleri maddeler haline getirip, Ankara’ya giden heyet olarak altına imzalarımızı attık.

Sonraki süreçte, gerek bizim mücadelelerimiz sonucunda gerek ülke kamuoyunda oluşan hava sonucunda taleplerimizin bir kısmını yerine getirmek zorunda kaldı iktidar. Katliamın üzerinden iki yıl geçti. Çok şeyler yaşadık Soma’da. Bu süre içerisinde bir takım kazanımlarımız oldu elbette. Ama madenler açısından, işçiler açısından, Soma açısından köklü değişiklikler olmadı ne yazık ki.

ÖNCEKİ HABER

Akhisar’a kadar bile yürüyebilseydik...

SONRAKİ HABER

Direnmek güç ve moral verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...