07 Mayıs 2016 11:37

Anladım ki tek değilim, sen de değilsin

Ben Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde metal sektöründe çalışan genç bir kadın işçiyim. Sizlere 1 Mayıs’a katıldığım süreci anlatmak istiyorum.

Paylaş

Ben Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde metal sektöründe çalışan genç bir kadın işçiyim. Sizlere 1 Mayıs’a katıldığım süreci anlatmak istiyorum. Bu satırları okurken sizler de muhakkak kendinizden bir parça bulacaksınız. Çalıştığım işyerinde asgari ücret alıyorum ve kirada oturuyorum. Yeni evlendim ve birazcık da borcumuz var. Bu yüzden fazla mesailere kalarak iki yakamızı bir araya getirmeye çalışıyoruz. 

Evleneli daha bir yıl oluyor, fakat aileler ve yakınlarımız daha şimdiden çocuk yapın baskısı yapmaya başladılar. Ancak biz çocuk yapmaya bile çok çekiniyoruz. Ev kira, birikmiş para yok, borç çok ve yarın işten atılmama gibi bir garantimiz de yok. Bunları bir kenara koysak bile, çocuk olunca işten ayrılmak zorunda kalıp tek maaşla nasıl bu masrafları karşılayacağız. Çocuğu kreşe yollamak istesek OSB’lerde ücretsiz kreşler de yok. İşte böyle birçok sıkıntı… Ve sizlere sırf kadın olmaktan dolayı fabrikada yaşadığımız ikinci sınıf insan muamelesinden bahsetmiyorum bile.
İşte hayat böyle iken ilk 1 Mayıs’ıma geçen yıl gittim. Eşimle tanışmadan önce hiç gitmemiştim ve hep korkardım. Televizyonlarda olaylardan bahsederek 1 Mayıs’ın içini boşalttıklarını çok sonradan anladım. 
Eşim ilk “1 Mayıs’a gidelim mi” diye teklif ettiğinde “Ne yapalım orada, cop, gaz, dayak yemeğe mi gideceğiz?” dedim. O da beni “Böyle bir şey olamayacak” diye ikna etti ve gittik. Tren garı önünde toplanmıştı herkes ve çok kalabalıktı. İçimde biraz heyecan birazcık da korku vardı. Ama kalabalığın içine karıştığımda anladım ki herkes aslında benim gibiydi. Herkesin farklı sorunları vardı ve orada hep birlikte sorunlarını haykırıyorlardı. Müthiş bir duyguydu. Ben de bağırdım “İnsanca yaşamak istiyoruz” diye. Sonra yürüyerek Sıhhiye Meydanı’na gittik. Çok kabalıktı, insanlar halaylar çekiyor, türküler söylüyordu. Fabrikanın pis kokusundan çıkıp oraya gittiğimde aslında kim olduğumu anladım. Çok mutluydum ve bir dahaki 1 Mayıs’ı sabırsızlıkla bekliyordum. Ancak bu süre zarfında hiç de iyi şeyler olmamıştı. Her yerde bombalar patlamış, insanlar ölmüş, doğuda Kürt kardeşlerimiz bodrum katlarında öldürülmüştü. Ülke çok karışıktı. Yine korkuyordum, ya bu 1 Mayıs’ta da yine bomba patlarsa. Ölürsem... Ama bir yandan da bu 1 Mayıs’a gitmezsek, daha kötü şeyler olabilirdi. Zamanında işçi kardeşlerimizin zorla aldığı haklar yavaş yavaş elimizden alınmaya çalışılıyordu. Ve bir inat yine 1 Mayıs’a gittik. Bu sefer Kolej Meydanı’ndaydı ve ben yine çok mutluydum. Çünkü insanlar yine inadına gelmiş ve alanı doldurmuşlardı. Ve anladım ki ben tek değilim. Sen de tek değilsin ve hiçbir zaman tek başımıza olmayacağız.

ÖNCEKİ HABER

Zırhlı araç, otomobile çarptı: Şoför ağır yaralı

SONRAKİ HABER

Tek başına itiraz etmenin sonucu işsizlik oluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...