24 Nisan 2012 12:10

Zilan Deresi Katliamı AİHM'de

Zilan Deresi’nde 1930 yılında 15 bin köylünün yaşamını yitirdiği ve 44 köyün tamamen yok edildiği Zilan Katliamı’na ilişkin başlatılan hukuk mücadelesi sürüyor. Katliam sonrası topraklarına el konulan ve birçok bireyi katliamda öldürülen Gürbüz ailesinin, Türkiye’de iç hukuk yollar

Zilan Deresi Katliamı AİHM'de
Paylaş
İdris Yılmaz

Zilan Deresi’nde 1930 yılında 15 bin köylünün yaşamını yitirdiği ve 44 köyün tamamen yok edildiği Zilan Katliamı’na ilişkin başlatılan hukuk mücadelesi sürüyor. Katliam sonrası topraklarına el konulan ve birçok bireyi katliamda öldürülen Gürbüz ailesinin, Türkiye’de iç hukuk yolların tükenmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yaptığı başvuru, mahkeme tarafından kabul edildi.

Zilan Katliamı, tarihe 1930 yılında Erciş’e bağlı Zilan Deresi’nde köylülerin başlattıkları isyan üzerine askerlerin bölgeye sevk edilmesinin ardından yaşanan katliam olarak geçiyor. Buna göre, isyanın bastırılması için 44 köy ateşe verilir. Köylülerin hayvanları ve diğer tüm mal varlıklarına el konulur. Binlerce köylü yörede Ceme Gürceme olarak anılan vadide, topluca birbirlerine bağlanarak, makineli tüfeklerle taranıp katlediliyor. Öldürülenlerin çoğunun Bekıri İskan ve Hemoyi Aşireti’ne mensup köylüler olduğu belirtilirken, Hacıderi Deresi Boynızlı köyü yakınında da Hacıderi Aşireti’ne mensup çok sayıda köylü öldürülür. Zilan Katliamı’nda öldürülenlerin sayısı 15 bin olarak gösterilse de, dönemin tanıkları ve çeşitli kaynaklar gerçek sayının 47 bin olduğunu iddia ediyor.

SAĞ KALANLAR SÜRGÜN EDİLDİ

Katliam sonrası sağ kalan köylüler ise sürgün ediliyor. Sürgünde uzun yıllar yaşayan köylüler, yasağın kaldırılmasının ardından köylerine döndüğünde boş arazilerle karşılaşıyor. Köylülerin bir çoğu Van’ın Erciş ilçesine yerleşip, zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Zilan Deresi Katliamı mağdurlar tarafından 20 yıl sonra yargıya taşınıyor. 1950 yılında Erciş Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunan köylüler, Osmanlı döneminde kendilerine verilen tapuları da delil olarak gösterdi. Zilan Katliamı’nın açığa çıkmasını isteyen köylüler, hazineye devredilen ve yasak bölge ilan edilen köylerine geri dönmek istediklerini talep ediyor. Köylülerin açtığı dava 56 yıl sonra 2006 yılında tapuların geçersiz olduğu gerekçesiyle düşürülüyor.

KAMUOYUNA DUYARLILIK ÇAĞRISI

Yıllardır hukuk mücadelesi vermelerine rağmen hiçbir sonuç alamayan köylülerden biri Mehmet Gürbüz. Dedesinin başlattığı hukuk mücadelesini ömrü yetmediği için 1995 yılında devralan Gürbüz, Zilan Deresi’nde yaşananların artık ortaya çıkarılmasını istiyor. 1930 yılında yaşanan katliam sırasında ailesinin büyük bölümünün katledildiğini belirten Gürbüz, yaşanan katliamdan babası Ali Gürbüz’ün de yaralı olarak kurtulduğunu ifade etti. Katliamla ilgili yaptıkları hukuksal girişmelerin reddedildiğini anlatan Gürbüz, bundan dolayı da davayı AİHM’ye taşıdığını belirtti. AİHM dosya kapsamında Gürbüz ailesinin fertlerinin tamamından imza ve bilgi istedi.

Dedelerinden kalan 6 bin dönüm arazinin yaşananlardan sonra devlet tarafından kamulaştırıldığını belirten Gürbüz, ellerinde Osmanlı dönemine ait tapular olmasına rağmen bu tapuların kabul edilmediğini belirtiyor. Amacının sadece topraklarını almak olmadığını da belirten Gürbüz, temel amacının, yaşanan katliamın ortaya çıkması olduğunu anlatarak, kamuoyuna da duyarlılık çağrısında bulundu. (VanDİHA)

ÖNCEKİ HABER

Barış grubuna ceza yağdı

SONRAKİ HABER

Turkcell, istihbarat örgütlerinin hizmetinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...